1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

AVUKATLIK ÜCRETİNİN ÖDENMESİNDE SORUMLULUK TARAFLARIN SULH OLMASI

Gönderilme zamanı: 26 Ağu 2021, 09:02
gönderen Hepsihukuk
4. Hukuk Dairesi 2011/14888 E., 2012/361 K.

AVUKATLIK ÜCRETİNİN ÖDENMESİNDE SORUMLULUK
TARAFLARIN SULH OLMASI

Davacı M.Zeki vekili tarafından, davalı Abdullah ve Dursun aleyhine 03.09.2008 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.04.2010 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Abdullah vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davalının temyiz itirazlarına gelince:

a) Dava, avukatlık ücreti alacağının ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı Abdullah tarafından temyiz olunmuştur.

Davacı, davalı Dursun'un diğer davalı Abdullah'tan olan alacağının tahsili için başlattığı icra takibine borçlu olan davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu arada davalıların aralarında borcun 75.000,00 TL olduğu yönünde anlaştıklarını ancak durumdan kendisini haberdar etmedikleri için itirazın iptali davası açtığını, açtığı davada davalı Abdullah'ın anlaşmaya ilişkin protokolü ibraz ettiğini, davanın bu nedenle sonuçsuz kaldığını savunarak Avukatlık Kanunu 165. madde uyarınca hak ettiği vekalet ücreti alacağından her iki davalının da sorumlu tutulmasını istemiştir.

Yerel mahkemece, davacının icra takibi ve itirazın iptali davası dosyalarından avukatlık ücreti alacağının istemden daha fazla olduğu hesaplanarak istem gibi davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir.

Davacı avukatın, davalı müvekkili Dursun'un diğer davalıdan olan alacağının tahsili için icra takibine giriştiği, takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. Dosya arasında bulunan İstanbul Beşinci Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/698-2008/169 E-K sayılı dosyasında davacı avukatın müvekkili ile davalının alacağının 75.000 TL olduğu yönündeki anlaşması uyarınca asıl alacak yönünden davasından feragat ettiği, yargılama giderleri ve %40 icra inkar tazminatına yönelik istemlerinin ise kabulüne karar verilmesini istediği, mahkemece feragat nedeni ile davanın reddine, inkar tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından reddine karar verilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, dosya temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca, "…

…sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu…

…" sayılacaklardır.

Davacı avukatın başlattığı icra takibi davalıların aralarında anlaşarak sulh olmaları nedeni ile takipsiz kaldığından icra takip dosyasındaki davacının avukatlık ücretinden her iki davalı da müteselsilen sorumlu ise de, taraflar davacı avukatın açtığı itirazın iptali davasından önce sulh olup anlaştıklarından davalı Abdullah'ın, davacının diğer davalı müvekkili adına, onun anlaşmadan kendisini haberdar etmeden yanlış bilgilendirmesi nedeni ile açtığı itirazın iptali davasındaki vekalet ücreti alacağından sorumlu tutulmuş bulunması doğru değildir. Kaldı ki bu dava, davacının asıl alacak yönünden feragati nedeni ile reddedilmiş, yargılama giderleri ve inkar tazminatı yönünden ise istem esastan reddedilmiştir.

Şu durumda yanılgıya düşülerek davalı Abdullah'ın açılmasına neden olmadığı itirazın iptali davasına yönelik de davacı yararına vekalet ücreti hesaplanıp hüküm altına alınması doğru olmamıştır.

b- Yerel mahkemece, davacının icra takip dosyasındaki vekalet ücreti alacağı, takip başlatılan tutar üzerinden hesaplanmıştır. Oysaki gerçek alacağın davalılar arasındaki anlaşma ile 75.000,00 TL olduğu belirlenmiştir. Şu durumda, davalı Abdullah, icra takip dosyasından borçlu olduğunu alacaklının da kabul ederek sulh oldukları miktar olan 75.000,00 TL üzerinden hesaplanacak vekalet ücreti kadar diğer davalı ile müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken tümünden sorumlu tutulmuş olması da doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.

S o n u ç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.