22. Hukuk Dairesi 2018/10579 E. , 2019/123 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2018/10579 E. , 2019/123 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait iş yerinde 01/04/2008-20/08/2012 tarihleri arasında kesintisiz şekilde şoför olarak çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının sezonluk işçi şeklinde 01/05/2012-17/08/2012 tarihleri arasında şoför olarak çalıştırıldığını, iş akdinin süre bitimi nedeniyle sona erdirildiğini, alacak taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki dinlenilme hakkı gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup; bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda; davacı 01/04/2008-20/08/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz şekilde çalıştığını, davalı taraf ise çalışmanın 01/05/2012-17/08/2012 tarihleri arasında sezonluk olarak geçtiğini iddia etmişlerdir. Hükme dayanak alınan raporda ise davacının ;02.06.2009-30.09.2009 tarihleri arasında 1004057 sicil numaralı ... Mühendislik Limited Şirketinde 3 ay 28 gün,
05.05.2011-12.10.2011 tarihleri arasında 1016750 sicil numaralı ...İnşaat Limited Şirketi 1005924(?),1005982(?) ve 1005968(?) sicil numaralı işverenler nezdinde 5 ay 7 gün,
24.04.2012-17.08.2012 tarihleri arasında ise 1019314 sicil numaralı ...İnşaat Limited Şirketi ve 1007076(?) sicil numaralı işyerlerinde 3 ay 23 gün çalıştığı belirlemesi ile hesaplama yapılmıştır.
Dosyada bulunan delil durumuna göre Mahkeme tarafından davacının hizmet süresinin belirlenmesinde yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının hizmet süresinin sağlıklı ve usulüne uygun biçimde belirlenebilmesi açısından, davacının davalı nezdinde çalışmalarının geçtiği kabul edilen dönemde hizmet döküm cetvelinde görünen 1005924 -1005982 -1005968 -1007076 sicil numaralı işyerlerinin hangi işverenlere ait olduğu tespit edilerek, söz konusu dava dışı işveren firmaların ortakları, temsilcileri, faaliyet adresleri, faaliyet konuları, tescil bilgileri, verdikleri işyeri bildirgeleri ve sigortalı hizmet listelerini gösterir bilgiler ile işyeri dosyaları Sosyal Güvenlik Kurumundan istenilerek, davalı işveren ile aralarında organik bağ olup olmadığının bu veriler ile dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle gerekçelendirilmek suretiyle tespit edilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön