3. Hukuk Dairesi 2019/251 E. , 2019/8134 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
3. Hukuk Dairesi 2019/251 E. , 2019/8134 K.
'İçtihat Metni'
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10/04/2015 günlü ve 2014/717 E.-2015/206 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 25/09/2018 günlü ve 2016/22448 E.-2018/8988 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ... Belediyesi, 13658 no'lu su abonesi olan davalı ... İl Özel İdaresi'ne karşı ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/2788 E.sayılı dosyası ile toplam 180.000,00 TL'lik su borcu için düzenlenmiş olan 19.09.2013 tarihli faturaya istinaden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... İl Özel İdaresi, söz konusu fatura borcundan ayrı tüzel kişiliğe haiz olan Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin sorumlu olduğunu, takibe dayanak faturada, fatura bedelinin Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından ödeneceği düzenlenmesine rağmen kullanıcı olarak çeşitli köy isimlerinin yer aldığını, köylerin de bağımsız tüzel kişiliği olmasının yanı sıra su faturasına konu edilen birden fazla su sayacının hangi kullanım alanı kapsamında kaldığı belli olmadığı gibi, söz konusu kullanımların sayaçlı olup olmadığı ve abone sözleşmesi yapılıp yapılmadığının da anlaşılamadığını, bireysel kullanım bedellerinin tüzel kişiliklerden tahsilinin mümkün olmadığını, faturada yer alan köylere ait birden fazla su sayacının aynı abonelik sözleşmesine konu edilip edilmediğinin dahi belirsiz olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte tahakkuk ettirilen miktarın yüksek olmakla birlikte zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ... Belediyesi ile ... ve Merkez Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı'nca ... Merkez ilçeye bağlı ... ve ... köyleri içme suyu ihtiyaçlarının ... Barajı Arıtma Tesisi içme suyundan karşılanması için taraflar arasında protokol imzalandığı, ilamsız icra takibinin dayanağı olan faturalarda söz konusu köylerin isimlerinin yer almadığı, protokol dışında başka köylerin kullanımlarına ilişkin faturaların mevcut olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.09.2018 tarihli ve 2016/22448 E.-2018/8988 K. sayılı ilamı ile ''...somut olayda, her ne kadar mahkemece taraflar arasında imzalanmış olan protokolde belirtilen köylerin icra takibine konu faturada belirtilen köylerden farklı köyler olduğu gerekçesiyle davanın reddi kararı verilmişse de, dava konusu alacağa yönelik dosya içindeki diğer faturalarda söz konusu köylerin bir kısmının isminin yer aldığı görülmekle; davalı tarafın fiili kullanıcı olarak dava konusu su bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu mahkemece değerlendirilmeden hüküm tesisi yoluna gidilmesinin hatalı olduğu,mahkemece, davalı tarafın fiili kullanıcı olarak dava konusu su bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği...'' gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dava; su aboneliğinden kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; davanın tarafları ... ile davalı ...'dir.
3533 Sayılı Kanun'un 1. maddesi hükmünce “umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya umumi idarelere ait olan dava ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanları, bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilir.” Davada, taraflar, 3533 Sayılı Kanun’un 1.maddesinde gösterilen kuruluşlardandır. Bu Kanunun 2570 sayılı Kanun ile değişik 4.maddesi gereğince ''Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir.'' düzenlemesi mevcuttur.
Hal böyle olunca mahkemece, tarafların sıfatı gözetilerek sözü edilen yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığın hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden (hakem sıfatıyla bakılması gerektiğinden) reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken Dairemizin 25.09.2018 tarihli ve 2016/22448 E.- 2018/8988 K. sayılı ilamı ile zuhulen işin esasına yönelik olarak başka gerekçe ile bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki bozma kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu yeni gerekçeyle bozulmuştur.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 25.09.2018 tarihli ve 2016/22448 E.-2018/8988 K. sayılı ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 21.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10/04/2015 günlü ve 2014/717 E.-2015/206 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 25/09/2018 günlü ve 2016/22448 E.-2018/8988 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ... Belediyesi, 13658 no'lu su abonesi olan davalı ... İl Özel İdaresi'ne karşı ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/2788 E.sayılı dosyası ile toplam 180.000,00 TL'lik su borcu için düzenlenmiş olan 19.09.2013 tarihli faturaya istinaden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... İl Özel İdaresi, söz konusu fatura borcundan ayrı tüzel kişiliğe haiz olan Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin sorumlu olduğunu, takibe dayanak faturada, fatura bedelinin Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından ödeneceği düzenlenmesine rağmen kullanıcı olarak çeşitli köy isimlerinin yer aldığını, köylerin de bağımsız tüzel kişiliği olmasının yanı sıra su faturasına konu edilen birden fazla su sayacının hangi kullanım alanı kapsamında kaldığı belli olmadığı gibi, söz konusu kullanımların sayaçlı olup olmadığı ve abone sözleşmesi yapılıp yapılmadığının da anlaşılamadığını, bireysel kullanım bedellerinin tüzel kişiliklerden tahsilinin mümkün olmadığını, faturada yer alan köylere ait birden fazla su sayacının aynı abonelik sözleşmesine konu edilip edilmediğinin dahi belirsiz olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte tahakkuk ettirilen miktarın yüksek olmakla birlikte zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ... Belediyesi ile ... ve Merkez Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı'nca ... Merkez ilçeye bağlı ... ve ... köyleri içme suyu ihtiyaçlarının ... Barajı Arıtma Tesisi içme suyundan karşılanması için taraflar arasında protokol imzalandığı, ilamsız icra takibinin dayanağı olan faturalarda söz konusu köylerin isimlerinin yer almadığı, protokol dışında başka köylerin kullanımlarına ilişkin faturaların mevcut olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.09.2018 tarihli ve 2016/22448 E.-2018/8988 K. sayılı ilamı ile ''...somut olayda, her ne kadar mahkemece taraflar arasında imzalanmış olan protokolde belirtilen köylerin icra takibine konu faturada belirtilen köylerden farklı köyler olduğu gerekçesiyle davanın reddi kararı verilmişse de, dava konusu alacağa yönelik dosya içindeki diğer faturalarda söz konusu köylerin bir kısmının isminin yer aldığı görülmekle; davalı tarafın fiili kullanıcı olarak dava konusu su bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu mahkemece değerlendirilmeden hüküm tesisi yoluna gidilmesinin hatalı olduğu,mahkemece, davalı tarafın fiili kullanıcı olarak dava konusu su bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği...'' gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dava; su aboneliğinden kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; davanın tarafları ... ile davalı ...'dir.
3533 Sayılı Kanun'un 1. maddesi hükmünce “umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya umumi idarelere ait olan dava ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanları, bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilir.” Davada, taraflar, 3533 Sayılı Kanun’un 1.maddesinde gösterilen kuruluşlardandır. Bu Kanunun 2570 sayılı Kanun ile değişik 4.maddesi gereğince ''Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir.'' düzenlemesi mevcuttur.
Hal böyle olunca mahkemece, tarafların sıfatı gözetilerek sözü edilen yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığın hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden (hakem sıfatıyla bakılması gerektiğinden) reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken Dairemizin 25.09.2018 tarihli ve 2016/22448 E.- 2018/8988 K. sayılı ilamı ile zuhulen işin esasına yönelik olarak başka gerekçe ile bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki bozma kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu yeni gerekçeyle bozulmuştur.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 25.09.2018 tarihli ve 2016/22448 E.-2018/8988 K. sayılı ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 21.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.