23. Hukuk Dairesi 2015/3171 E. , 2018/3 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, 28.04.1988 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve buna ek olarak yapılan yine aynı noterliğin 16.07.1992 tarihli ek sözleşmesine göre davalı ...'nin davacıya ait bulunan ... Beldesi ... Mevki 498 ve 466 parsel sayılı taşınmazlar üzerine 4 yıldızlı otel blokları yapmasının kararlaştırıldığını, sözleşmeye konu edilen parsellerin daha sonra birleştirme ve ifraz sonucu 1091, 1092 ve 964 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığını, 1091 parsel davacılara, 1092 parselin ise davalılara isabet ettiğini, 964 parsel sayılı taşınmaz hakkında da ek sözleşme ile rejim belirlendiğini, davacıya ait olması gereken bir miktarın davalılara ait olan 1092 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığını ve bu bölüm ile bu bölüme yapılan otel bloğunun da davacı ve kardeşine ait olması gerektiğini görünce 01.01.1995 tarihli yazılı sözleşme yaparak 1092 parsel sayılı taşınmazdaın davacıya ait 1091 parsel sayılı taşınmaza 3.000 m²'lik kısmın tapusunun vekil edene verileceğinin kararlaştırıldığını, aynı protokol ile davacı tarafa verileceği kararlaştırılan kısım üzerine yapılacak olan blok'u ve taşınmazın bu kısmının davalıya bir sezon için kiraya verildiğini, ancak aradan geçen zamandan beri bu bloğun davalı tarafından kullanıldığını, bunun üzerine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003.530 E. sayılı dosyasından dava açılarak 3.000 m²'lik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tescilinin talep edildiğini, davanın reddedildiğini, ancak Yargıtay'ca bozularak Mahkemenin 2009/358 E. sayılı sırasına kaydının yapıldığını, bu dosyadan yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda bu bölümün ifrazının mümkün olmadığının belirtildiğini ileri sürerek 3.000 m²'lik kısmının Mahkemece belirlenecek toplam bedelin 1/2'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 1988 yılında, bu sözleşmeye dayanarak ek sözleşmenin 1992 yılında yapıldığı, 1995 yılında ise dava konusu edilen 3000 m²'lik alanın tapusunun ... ve...'na verileceği hususunda protokol düzenlenmiş olduğu dava konusu edilen taşınmazın bedelinin ödenmesi talepli açılan iş bu davanın ise BK'nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 01.01.1995 tarihli sözleşmeye göre davacıya verilmesi gerektiği iddia edilen 3000 m²lik kısmın bedelinin kendi hissesine düşen 1/2'sinin tahsiline ilişkindir. Daha önce aynı yere ilişkin tapu iptali ve tescil için açılan davanın reddine ilişkin verilen karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 2007/6694 E., 2008/6577 K. sayılı ilamı ile 3000 m²'lik kısmın ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilerek bozulmuş ve bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu ifrazın mümkün olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına göre 3000 m²'lik alanın ifraz edilerek arsa sahiplerine verilmesinin akdin ifası kapsamında kabul edildiği ve bu kapsamda davacının halen akdin ifasını beklediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de zamanaşımı süresinin başlangıcı akdin ifasının ferağ ümidinin kesildiği tarihtir. Somut olayda, davacının halen taşınmazlara ilişkin ferağ ümidinin devam ettiği, dolayısıyla zamanaşımı süresinin reddedilen tapu iptali ve tescil davasının kesinleşme tarihi itibari ile başlayacağı dikkate alınarak davaya devamla esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
23. Hukuk Dairesi 2015/3171 E. , 2018/3 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat