23. Hukuk Dairesi 2015/4698 E. , 2018/2755 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
23. Hukuk Dairesi 2015/4698 E. , 2018/2755 K.
'İçtihat Metni'
....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini, davalı arsa sahiplerinin haksız feshettiklerini ileri sürerek, müvekkili yüklenicinin yaptığı masrafların ve sözleşmedeki cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) 6100 sayılı HMK'nın 184. maddesinde 'Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.' hükmü düzenlenmiştir. HMK'nın 186. maddesinde 'Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.' hükmüne yer verilmiştir. Taraflar duruşmada hazır bulunuyorsa bu bildirim sözlü olarak yapılır, tutanağa geçirilir ve altı taraflara imzalatılır. Şayet taraflar hazır değilse yukarıda belirtilen içeriğe sahip meşruhatlı davetiye gönderilir. Anılan maddede, hükümden önceki son yargılama aşaması olan sözlü yargılama aşaması düzenlenmiş bulunmaktadır. Hangi yargılama usulü uygulanırsa uygulansın tarafların yargılamada sözlü olarak görüş ve değerlendirmelerini ifade etmeleri özel bir önem taşımaktadır. Yazılı yargılama usulü içerisinde de tarafların hükümden önce son kez mahkeme huzurunda sözlü değerlendirme yapıp açıklamada bulunmaları, doğru bir karar verilmesi bakımından önemlidir.
Mahkemece, 11.12.2014 tarihli duruşmada davacı şirket vekili tarafından mazeret dilekçesi verilmiş olmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeden yokluğunda, uyuşmazlığın esası ile ilgili hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde, duruşmada, tahkikata son verileceği bildirilerek, taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklamada bulunmak üzere imkân tanınması, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığının görülmesi halinde tahkikatın bittiğinin tefhim edilmesi, tahkikatın
../..
S.2.
bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla tarafların davet edilmesi ve taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirli gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunun bildirilmesi gerekirken, HMK'nın 184 ve 186. maddeleri hükümlerine aykırı olarak davacı vekilinin mazereti hakkında bir karar verilmeksizin ve sözlü yargılamaya geçilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini, davalı arsa sahiplerinin haksız feshettiklerini ileri sürerek, müvekkili yüklenicinin yaptığı masrafların ve sözleşmedeki cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) 6100 sayılı HMK'nın 184. maddesinde 'Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.' hükmü düzenlenmiştir. HMK'nın 186. maddesinde 'Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.' hükmüne yer verilmiştir. Taraflar duruşmada hazır bulunuyorsa bu bildirim sözlü olarak yapılır, tutanağa geçirilir ve altı taraflara imzalatılır. Şayet taraflar hazır değilse yukarıda belirtilen içeriğe sahip meşruhatlı davetiye gönderilir. Anılan maddede, hükümden önceki son yargılama aşaması olan sözlü yargılama aşaması düzenlenmiş bulunmaktadır. Hangi yargılama usulü uygulanırsa uygulansın tarafların yargılamada sözlü olarak görüş ve değerlendirmelerini ifade etmeleri özel bir önem taşımaktadır. Yazılı yargılama usulü içerisinde de tarafların hükümden önce son kez mahkeme huzurunda sözlü değerlendirme yapıp açıklamada bulunmaları, doğru bir karar verilmesi bakımından önemlidir.
Mahkemece, 11.12.2014 tarihli duruşmada davacı şirket vekili tarafından mazeret dilekçesi verilmiş olmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeden yokluğunda, uyuşmazlığın esası ile ilgili hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde, duruşmada, tahkikata son verileceği bildirilerek, taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklamada bulunmak üzere imkân tanınması, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığının görülmesi halinde tahkikatın bittiğinin tefhim edilmesi, tahkikatın
../..
S.2.
bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla tarafların davet edilmesi ve taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirli gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunun bildirilmesi gerekirken, HMK'nın 184 ve 186. maddeleri hükümlerine aykırı olarak davacı vekilinin mazereti hakkında bir karar verilmeksizin ve sözlü yargılamaya geçilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.