1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

2. Hukuk Dairesi 2016/16621 E. , 2018/5066 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
2. Hukuk Dairesi 2016/16621 E. , 2018/5066 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve manevi tazminatın miktarı, reddedilen maddi tazminat ve ziynet alacağı talebi, aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların evlendikten sonra fiilen 15 gün birlikte yaşadığı, akabinde davalı erkeğin yurtdışına gittiği ve davacı kadın ile ilgilenmediği, Türkiye’ye geldiğinde ise davacı kadının yanına gelmediği, kendi anne ve babasının yanında kaldığı, eşine “seni ...’ya götürmesem olur mu? Orada kalsan, ilk boşanan bizmiyiz? ” şeklinde sözler söyleyerek birlikte yaşamaktan kaçındığı, hakaret ettiği, davacı kadının ise herhangi bir kusurunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Boşanma sonucu tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere davacı kadının kusurlu davranışı ispatlanamamıştır. Bu nedenle davacı kadın aleyhine manevi tazminata (TMK m. 174/2) hükmedilemez. Davalı erkeğin manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Davacı kadının 50.000 TL maddi tazminat talebi Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesi kapsamındadır. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gerçekleşen kusurların ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
4-Davalı kadın 07.08.2014 tarihli dava dilekçesi ile düğünde takılan ziynetlerin davalı tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek, ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde de bedelini talep etmiştir. Ziynet eşyası alacağına ilişkin bu istek, boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde olmayıp, bağımsız bir taleptir. Davacı kadın tarafından ziynetler hakkında, harcı yatırılarak usulünce ileri sürülmüş bu talep hakkında yargılama yapılarak esasa ilişkin karar verilmesi gerekirken, mahkemece henüz boşanma gerçekleşmediği şeklindeki usul ve kanuna aykırı gerekçe ile ziynet aleplerinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.04.2018