1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

3. Hukuk Dairesi 2017/8442 E. , 2019/6422 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
3. Hukuk Dairesi 2017/8442 E. , 2019/6422 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava konusu işyerini 30/12/2011 tarihli sözleşme ile kiraladığını, sözleşmenin süresi sona ermeden davalının yasal bir dayanak olmadığı halde tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini belirterek kiracılığın devamına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, sözleşmenin feshinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı ile davacının yapmış olduğu kira sözleşmesi şartlarında kiralanan yerin başka birine devredilemeyeceği belirtilmiş olmasına rağmen davacının kiralanan yeri devrettiği, davalının haklı sebeple kira akdini feshettiği gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Kiracılık sıfatının tespiti davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği, Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinde ise alınması gereken harcın dörtte birinin peşin alınacağı ve kalanın ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içerisinde ödeneceği, 32. maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı, 30. maddesinde ise muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde belirtilen değerden fazla olduğunun anlaşılması halinde yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Olayımıza gelince; dava maktu harç ile açılmış, hükümle birlikte de maktu harç alınmasına karar verilmiş olup Mahkemece; dava tarihi itibarı ile davacının ödediği yıllık kira bedeli tespit edilerek, bu değer üzerinden yukarıdaki esaslara göre verilecek süre içerisinde harcın tamamlattırılarak, ondan sonra yargılamaya devam olunması, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam edilmesi hatalı olduğu gibi, hükümde nispi harca hükmedilmesi gerekirken maktu harca hükmedilmiş olması da doğru değildir.
2-) Davada dayanılan ve hükme esas alınan 26/08/2011 başlangıç tarihli ve yedi yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tarafından, kiralananın sözleşmeye aykırı olarak devredilmesi nedeniyle kira sözleşmesinin feshine karar verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununda fesih ve tahliye sebepleri sınırlı şekilde gösterilmiş olup, kiraya verenin bu sebeplerden birine dayanmadan tek yanlı olarak sözleşmeyi feshedip tahliye isteme hakkı bulunmamaktadır. Davada, sözleşmenin feshi için gösterilen neden sözleşme şartlarına aykırı davranılmasıdır. Bu durum ancak akde aykırılık nedeniyle akdin feshi ve kiralananın tahliyesi davası açılmasını gerektirir. Akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez. Bu itibarla davacının taşınmazdaki kiracılığının devam ettiği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir
SONUÇ : Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.