23. Hukuk Dairesi 2020/944 E. , 2020/2084 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
23. Hukuk Dairesi 2020/944 E. , 2020/2084 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirketin kimyevi maddelerin imalat, ithalat, alım satım işleri yapan şirket olduğunu, şirketin borca batık olmadığını, diğer davacının da şirket ortağı olduğunu ve şirketin bir kısım borçlarına kefil olması nedeni ile borçlarının olduğunu, konkordatoya tabi alacaklılarla 5 yıllık vade ve %30 tenzilat konusunda anlaşılması sureti ile konkordatonun tasdik tarihinden başlayarak 3’er aylık taksitlerle borcun ödeneceğini ileri sürerek İİK’nın 285. maddesi uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesini ve gerektiği takdirde 2 ay uzatılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, konkordato komiseri raporu ve tüm dosya kapsamına göre 2018 ylında ön projede öngörülen nakit girişinin sağlanamadığını, 2019 yılı için gelir elde etme imkanının olmadığı, 31.12.2018 tarihi itibari ile şirketin borca batık olduğu, marka değeri aktife alınsa dahi borca batıklıktan çıkılamayağı şirketin davadan önce taşıtlarını satmasına rağmen bunun bildirilmediği, bilançoda yer alan stokların satıldığı bu durumn dürüstlük kurlarına aykırı olduğu, davacı gerçek kişinin kendine özgü ayrı bir proje sunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2020/170 E, 2020/429 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirketin kimyevi maddelerin imalat, ithalat, alım satım işleri yapan şirket olduğunu, şirketin borca batık olmadığını, diğer davacının da şirket ortağı olduğunu ve şirketin bir kısım borçlarına kefil olması nedeni ile borçlarının olduğunu, konkordatoya tabi alacaklılarla 5 yıllık vade ve %30 tenzilat konusunda anlaşılması sureti ile konkordatonun tasdik tarihinden başlayarak 3’er aylık taksitlerle borcun ödeneceğini ileri sürerek İİK’nın 285. maddesi uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesini ve gerektiği takdirde 2 ay uzatılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, konkordato komiseri raporu ve tüm dosya kapsamına göre 2018 ylında ön projede öngörülen nakit girişinin sağlanamadığını, 2019 yılı için gelir elde etme imkanının olmadığı, 31.12.2018 tarihi itibari ile şirketin borca batık olduğu, marka değeri aktife alınsa dahi borca batıklıktan çıkılamayağı şirketin davadan önce taşıtlarını satmasına rağmen bunun bildirilmediği, bilançoda yer alan stokların satıldığı bu durumn dürüstlük kurlarına aykırı olduğu, davacı gerçek kişinin kendine özgü ayrı bir proje sunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2020/170 E, 2020/429 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.