1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Tebligat Kanunu'nun 32. Maddesinin Uygulanabilmesi

Gönderilme zamanı: 25 Kas 2021, 20:57
gönderen Hepsihukuk
Hukuk Genel Kurulu 2017/2299 E. , 2018/1853 K.

Tebligat Kanununun 32. maddesine göre " tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur".

Bir davada Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğin ilgili maddelerine uygun şekilde tebliğ işlemi yapılmamış ise "usulsüz tebliğden" söz edilir. Kural olarak usulsüz tebliğ hâlinde tebligat hiç yapılmamış sayılır. Ancak anılan madde hükmünden de anlaşıldığı üzere muhatap bu tebligatı öğrenirse ve tebligat çerçevesinde bazı işlemlere girişirse kural işlemez ve tebligat usulsüz dahi olsa yapılmış sayılır, bu hâlde öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir.

Anılan maddenin ikinci cümlesi uyarınca; usulsüz tebliğin geçerli hâle geleceği an muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarihtir. Muhatap usulsüz tebliği öğrendiğini sözlü olarak açıkça ifade edebileceği gibi, yaptığı işlemler ile de ortaya koyabilir (Muşul, s.584-585).

Yeri gelmişken belirtilmelidirki, usulsüz tebligat, tebligatın yokluğu hâlinden farklıdır. Başka bir ifadeyle, tebligat hiç yapılmamışsa ya da tebligat olarak nitelendirilebilecek herhangi bir hukuki işlem yoksa Tebligat Kanununun 32. maddesinin uygulanması söz konusu olmaz (Muşul, s.572; Yılmaz/ÇAĞLAR, s.576).