Alacaklının Satıştan Vazgeçmesi ve Haczin Düşmesi Halinde Haciz Harçsız Kaldırılır
Gönderilme zamanı: 25 Kas 2021, 22:14
12. Hukuk Dairesi 2016/20216 E. , 2017/3502 K.•
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yürütülen icra takibinde, alacaklının, borçlunun murisinden intikal edecek taşınmazların satışını talep ettiği, daha sonra satış talebinden vazgeçtiği, borçlunun satış isteme süresi geçtiğinden bahisle taşınmazlar üzerindeki haczin düştüğünü ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün şikayete konu 19.02.2016 tarihli kararı ile; tahsil harcı yatırılması halinde hacizlerin fekkine karar verildiği, bunun üzerine borçlunun bu işleme karşı icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, "alacaklının satış istemeyerek haczi düşürmesinin, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil ettiği" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK'nun 106.maddesi hükmüne göre; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir.”
Aynı Kanunun 110.maddesinde ise; “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; alacaklı vekili satış talebinden vazgeçmiş olup, açıkça hakkın özünden feragat etmiş değildir. Bu durumda satış talebinden vazgeçilmiş olması, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil etmeyeceği gibi, borçlunun talebi, süresinde satış istenmediği gerekçesi ile İİK'nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun bu istemi harca tâbi değildir. Bu nedenle, icra müdürlüğünün tahsil harcı yatırılmasına ilişkin 19.02.2016 tarihli işleminin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yürütülen icra takibinde, alacaklının, borçlunun murisinden intikal edecek taşınmazların satışını talep ettiği, daha sonra satış talebinden vazgeçtiği, borçlunun satış isteme süresi geçtiğinden bahisle taşınmazlar üzerindeki haczin düştüğünü ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün şikayete konu 19.02.2016 tarihli kararı ile; tahsil harcı yatırılması halinde hacizlerin fekkine karar verildiği, bunun üzerine borçlunun bu işleme karşı icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, "alacaklının satış istemeyerek haczi düşürmesinin, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil ettiği" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK'nun 106.maddesi hükmüne göre; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir.”
Aynı Kanunun 110.maddesinde ise; “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; alacaklı vekili satış talebinden vazgeçmiş olup, açıkça hakkın özünden feragat etmiş değildir. Bu durumda satış talebinden vazgeçilmiş olması, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil etmeyeceği gibi, borçlunun talebi, süresinde satış istenmediği gerekçesi ile İİK'nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun bu istemi harca tâbi değildir. Bu nedenle, icra müdürlüğünün tahsil harcı yatırılmasına ilişkin 19.02.2016 tarihli işleminin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.