1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Şirfketin İflasına Karar Verilmesi Halinde, Şirket Organlarının Temsil Yetkisi Tamamen Sona Ermez

Gönderilme zamanı: 25 Kas 2021, 22:34
gönderen Hepsihukuk
Danıştay 9. Daire 2011/7889 E. , 2012/3054 K.

• ÖDEME EMRİ
• ŞİRKET
• TEMSİL YETKİSİ

"İçtihat Metni"
Özeti : Şirketin iflasına karar verilmesi halinde, şirket organlarının temsil yetkisinin tamamen kalkmayacağı, iflas masasının yetkisinin sadece masayı yönetme ile sınırlı olacağı, diğer hususlarda şirket organlarının temsil yetkisi ve sorumluluğunun devam edeceği hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan : Aslanbey Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
Vekilleri : Av. …, Av. …

İstemin Özeti : Kanuni temsilcisi olduğu … İplik Teks. San. Tic. A. Ş. 'nin 2005/Haziran dönemine ait ödenmeyen vergi borcunun tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; asıl borçlu şirketin Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.6.2005 tarih ve 2005/302 sayılı kararı ile iflasına karar verilerek iflasın açıldığı, iflasa ilişkin işlemlerin 2. İcra Müdürlüğünün 2005/4512 sayılı dosyasında yürütüldüğü, iflas kararının Yargıtayca bozulması üzerine iflas işlemlerinin aynı İcra Müdürlüğünün 2006/5524 sayılı dosyasında yürütüldüğü, iflas işlemlerinin devam etmekte olduğu, İcra İflas Kanununu hükümlerine göre iflasın açıldığı tarihten kapandığı tarihe kadarki dönemde şirketin idaresinin yasal olarak iflas idaresine geçeceği, bu durumda, şirketin tasfiye dönemindeki borçlarından davacının 213 sayılı Kanunun 10. maddesine göre bir sorumluluğunun bulunmadığı, tasfiye dönemine ait kamu alacağı için düzenlenen ödeme emrinin yasal olmadığı gerekçesiyle kabul eden Gaziantep Vergi Mahkemesinin 18.5.2010 tarih ve E:2009/3385, K:2010/2272 sayılı kararının; asıl borçlu şirkete ait borcun elektronik ortamda şirket yetkililerince verilen beyannameden kaynaklandığı, borç döneminde iflas idaresinin teşekkül edip etmediğinin dikkate alınmadığı, davacının kamu borcundan sorumlu olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı Mehmet Sağlam'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakiminin Düşüncesi : Temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, kanuni temsilcisi olduğu anonim şirketin 2005/Haziran dönemine ait ödenmeyen vergi borcunun tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 184 maddesinde iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil edileceği ve alacakların ödenmesine tahsis olunacağı, iflasın kapanmasına kadar borçlunun uhdesine geçen malların masaya gireceği, müflis namına gelen mektupların iflas idaresi tarafından açılacağı, 191. maddesinde borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufunun alacaklarına karşı hükümsüz kalacağı, 223. maddesinde iflas idaresinin üç kişiden oluşacağı, 226. maddesinde ise masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 437. maddesinde iflas halinde tasfiyenin iflas idaresi tarafından İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılacağı, şirket organlarının temsil yetkisinin ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için geçerli olacağı hükmü yer almaktadır.

Yukarıda anılan İcra İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde iflas idaresinin görev ve yetkileri belirlenmiştir. Buna göre, iflas idaresi, müflisin haczi kabil tüm mallarından oluşan masayı yönetmek, masanın menfaatini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükelleftir. Bunun dışındaki konularda iflas idaresinin herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. Nitekim, bu kural Türk Ticaret Kanununun 437. maddesinde düzenlenmiştir. İflas idaresi tarafından temsil edilmeyen hususlarda şirket organlarının temsil yetkisinin devam edeceği açıktır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının kanuni temsilcisi olduğu … İplik Teks. San. Tic. A.Ş'nin Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.6.2005 tarih ve 2005/302 sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin 2. İcra Müdürlüğünün 2005/4512 sayılı dosyasında yürütülmeye başlandığı, iflas kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin kararı ile bozulduğu, bozma kararı üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.9.2006 tarih ve 2006/495 sayılı kararı ile yine şirketin iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin halen devam ettiği, vergi dairesince iflas masasında herhangi bir malvarlığının mevcut olmadığının tespiti üzerine kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsil imkanının bulunmadığından bahisle düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davanın anılan gerekçe ile kabul edildiği görülmektedir.

Her ne kadar Vergi Mahkemesince, asıl borçlu şirketin 21.6.2005 tarihinde iflasına karar verildikten sonra şirketin idaresinin yasal olarak iflas idaresine geçtiği, şirketin kanuni temsilcisi olan davacının sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek dava konusu ödeme emri iptal edilmişse de, iflas tarihinden itibaren şirketin temsil yetkisinin tamamen iflas masasına geçtiğinden bahsetmek yukarıda anılan mevzuat uyarınca mümkün olmamaktadır. İflas İdaresi sadece masayı yönetmekle yetkilidir. Bunun dışındaki hususlarda şirket organlarının şirketi temsil yetkisi ve sorumluluğu devam edecektir.

Kaldı ki, uyuşmazlık konusu kamu alacağının şirket yetkilisince 2005/Haziran dönemi için 20.7.2005 tarihinde verilen elektronik beyannameden kaynaklandığı dikkate alındığında davacının sorumlu olduğu görülecektir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Gaziantep Vergi Mahkemesinin 18.5.2010 tarih ve E:2009/3385, K:2010/2272 sayılı kararının bozulmasına 28.5.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.