İflasın Açıldığı Yerde Yapılan İhalenin İflas İdaresince Yapılması Gerektiği
Gönderilme zamanı: 25 Kas 2021, 22:37
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6800
KARAR NO : 2017/14337
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 05/07/2017 tarih, 2017/3715 Esas - 2017/10277 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa Özbek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;
Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda; İİK’nun 244. maddesi ile aynı Kanunun 223/6. maddesine yer vererek iflas müdürünün görev ve yetkilerinin belirlendiğini, iflas idaresi yerine geçerek iflas müdürünce iflas idaresinden sonra satış kararı alındığını, belirtilen maddelerin bu şekilde ihlal edilerek satışın yapıldığını ve sair fesih iddialarını ileri sürerek Kocaeli İli, Gebze İlçesi Balçık Mah. 170 Ada 6 Parselde kain taşınmaz ihalesinin feshini talep etmiş, mahkemece, şikayetin reddi ile beraber şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmiş, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 05/07/2017 tarih ve 2017/3715 E., 2017/10277 K. sayılı ilamı ile kararın onandığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 239. maddesi gereğince; ikinci alacaklılar toplantısı yapılamazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu halde iflas idaresi, tasfiye kapanıncaya kadar işe devam eder.
Aynı Kanunun 241. maddesine göre; masaya ait mallar, iflas idaresi marifetiyle açık artırma yahut alacaklılar karar verirlerse pazarlık suretiyle satılır.
İcra hukukunda olduğu gibi iflastaki normal satış usulü açık arttırma ile satıştır. İkinci alacaklılar toplantısında aksine karar verilmemişse masa malları açık arttırma ile satılacaktır. Müflisin başka bir ilçe dahilinde bulunan taşınmaz mallarının o yerin adetlerine göre en elverişli şekilde satılmasını sağlamak için, satış şartları ve satılacağı yer iflas idaresi tarafından tespit olunur. İflas idaresi, taşınmazların bulundukları ilçede satılmasına karar verir ise, satışı o ilçede kendisi yapabileceği gibi, taşınmazların bulunduğu ilçede iflas dairesi tarafından satılması için iflas dairesini istinabe de edebilir (İİK.’nun 360. maddesi) (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı). Ancak iflas idaresi, iflasın açıldığı yerde taşınmazların satılmasına karar vermiş ise, bu durumda satış kendisi (iflas idaresi) tarafından yapılır.
İİK’nun “Artırma suretiyle satışın şartları” başlıklı 244. maddesi gereğince, icra dairesine ait vazifeler iflas idaresi tarafından görülecektir.
Somut olayda; tasfiyenin adi tasfiye şeklinde yapıldığı, 04/05/2010 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısının, toplantı nisabı sağlanamadığı gerekçesiyle yapılamadığı, durumun tespit olunduğu, tasfiye işlemlerine bundan böyle iflas idaresince devam edilmesine karar verildiği, (02/12/2012 tarihinde fevkalade alacaklılar toplantısı yapıldığı, sonrasında iflas idaresinin İstanbul 17. İcra Mahkemesince tekrar seçildiği), yeniden seçilen iflas idaresince 23/12/2015 tarih ve 118 sayılı karar ile şikayete konu taşınmazın İstanbul 2. İflas Müdürlüğünce satılarak paraya çevrilmesine, satış işlemlerinin iflas müdürlüğünce yerine getirilmesine karar verildiği, açık arttırma suretiyle ihalenin ve tüm satış işlemlerinin İstanbul 2. İflas Müdürünce yapıldığı görülmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gözetildiğinde; iflasın açıldığı yerde yapılan ihalenin ve icra dairesine ait vazifelerin, iflas idaresince yapılması gerekmekte olup, bu görevin, alınan karar ile iflas müdürlüğüne devredileceğine dair yasada bir hükmün mevcut olmadığı gözetildiğinde, iflas müdürlüğünce ihalenin yapılması doğru değildir.
Bu durumda, mahkemece, iflas idaresi yerine iflas müdürlüğünce yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, maddi hataya müsteniden onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir
.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 05/07/2017 tarih, 2017/3715 Esas - 2017/10277 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6800
KARAR NO : 2017/14337
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 05/07/2017 tarih, 2017/3715 Esas - 2017/10277 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa Özbek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;
Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda; İİK’nun 244. maddesi ile aynı Kanunun 223/6. maddesine yer vererek iflas müdürünün görev ve yetkilerinin belirlendiğini, iflas idaresi yerine geçerek iflas müdürünce iflas idaresinden sonra satış kararı alındığını, belirtilen maddelerin bu şekilde ihlal edilerek satışın yapıldığını ve sair fesih iddialarını ileri sürerek Kocaeli İli, Gebze İlçesi Balçık Mah. 170 Ada 6 Parselde kain taşınmaz ihalesinin feshini talep etmiş, mahkemece, şikayetin reddi ile beraber şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmiş, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 05/07/2017 tarih ve 2017/3715 E., 2017/10277 K. sayılı ilamı ile kararın onandığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 239. maddesi gereğince; ikinci alacaklılar toplantısı yapılamazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu halde iflas idaresi, tasfiye kapanıncaya kadar işe devam eder.
Aynı Kanunun 241. maddesine göre; masaya ait mallar, iflas idaresi marifetiyle açık artırma yahut alacaklılar karar verirlerse pazarlık suretiyle satılır.
İcra hukukunda olduğu gibi iflastaki normal satış usulü açık arttırma ile satıştır. İkinci alacaklılar toplantısında aksine karar verilmemişse masa malları açık arttırma ile satılacaktır. Müflisin başka bir ilçe dahilinde bulunan taşınmaz mallarının o yerin adetlerine göre en elverişli şekilde satılmasını sağlamak için, satış şartları ve satılacağı yer iflas idaresi tarafından tespit olunur. İflas idaresi, taşınmazların bulundukları ilçede satılmasına karar verir ise, satışı o ilçede kendisi yapabileceği gibi, taşınmazların bulunduğu ilçede iflas dairesi tarafından satılması için iflas dairesini istinabe de edebilir (İİK.’nun 360. maddesi) (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı). Ancak iflas idaresi, iflasın açıldığı yerde taşınmazların satılmasına karar vermiş ise, bu durumda satış kendisi (iflas idaresi) tarafından yapılır.
İİK’nun “Artırma suretiyle satışın şartları” başlıklı 244. maddesi gereğince, icra dairesine ait vazifeler iflas idaresi tarafından görülecektir.
Somut olayda; tasfiyenin adi tasfiye şeklinde yapıldığı, 04/05/2010 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısının, toplantı nisabı sağlanamadığı gerekçesiyle yapılamadığı, durumun tespit olunduğu, tasfiye işlemlerine bundan böyle iflas idaresince devam edilmesine karar verildiği, (02/12/2012 tarihinde fevkalade alacaklılar toplantısı yapıldığı, sonrasında iflas idaresinin İstanbul 17. İcra Mahkemesince tekrar seçildiği), yeniden seçilen iflas idaresince 23/12/2015 tarih ve 118 sayılı karar ile şikayete konu taşınmazın İstanbul 2. İflas Müdürlüğünce satılarak paraya çevrilmesine, satış işlemlerinin iflas müdürlüğünce yerine getirilmesine karar verildiği, açık arttırma suretiyle ihalenin ve tüm satış işlemlerinin İstanbul 2. İflas Müdürünce yapıldığı görülmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gözetildiğinde; iflasın açıldığı yerde yapılan ihalenin ve icra dairesine ait vazifelerin, iflas idaresince yapılması gerekmekte olup, bu görevin, alınan karar ile iflas müdürlüğüne devredileceğine dair yasada bir hükmün mevcut olmadığı gözetildiğinde, iflas müdürlüğünce ihalenin yapılması doğru değildir.
Bu durumda, mahkemece, iflas idaresi yerine iflas müdürlüğünce yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, maddi hataya müsteniden onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir
.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 05/07/2017 tarih, 2017/3715 Esas - 2017/10277 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.