DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ ETMEMEK VERGİ ZİYAI


Türk Vergi Sistemi, Vergi davaları, Tarh, Tahakkuk, Matrah ve Vergi Uyuşmazlıkları, VUK. Cezai Hükümler, Vergi ceza davaları
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C
DANIŞTAY
4.DAİRE BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2014/271
KARAR NO : 2014/2893
KARAR TARİHİ: 29/04/2014
Kanun Yararına Temyiz Eden: Danıştay Başsavcılığı
Davacı : Y. K
Göveçlik Fatih Mah. Ekrem Başer Cad. No:89/A DENİZLİ

Karşı Taraf : Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı DENİZLİ (Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü)

istemi" Özeti : Davanın 2006 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerinin

istenilmesine rağmen inceleme elemanına ibraz edilmemesi nedeniyle katma

değer vergisi indirimleri reddedilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre

2011/3, 4 ve 6 ncı dönemleri için tarh edilen katına değer vergisi üzerinden üç katı

tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Denizli

Vergi Mahkemesi Hakimliğinin 22/11/2012 tarih ve E :2012/455, K:20 ı 2/1 059

sayılı kararıyla; 2006 yılına ilişkin defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle

katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden düzenlenen beyan

tablosu uyarınca ihtilaflı dönemler için tarh edilen katma değer vergileri Üzerinden

üç katı tutarında vergi ziyaı cezasının kesildiği, aynı nedene bağlı olarak 2006 yılına

ilişkin olarak yapılan tarhiyat üzerinden kesilen cezalara karşı Mahkemelerine

açılan davada, davanın defter ve belgelerini muhasebeciden alamadıkları için ibraz

edemediği ileri sürülmüş ise de defter ve belge saklaına ve ibraz yükümlülüğü olan

ve ispat yükü kendisine düşen davacı tarafından mücbir sebebin varlığına dair

hukuken itibar edilebilecek herhangi bir belge ibraz edilmediğinden mücbir sebep

hali olmadan defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyerek indirim hakkından

yararlanmak için yasal koşullardan birini yerine getirmeyen davacı adına tarh

edilen vergiler üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık

bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği. bu durumda, düzeltilerek yeniden belirlenen beyan tablosu uyarınca sonraki döneme devreden

katma değer vergisi miktarları dikkate alınarak davacı adına tarh edilen katına

değer vergisi üzerinden kesilen dava konusu 2DU/3, 4 ve 6 ncı dönemlerine ait

cezalarda da hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar

verilmiştir. Davanın itiraz başvurusu üzerine, Denizli Bölge idare Mahkemesinin

26/03/2013 tarih ve

tespit edilmesi nedeniyle vergi ziyaı cezasının üç katı değil, bir kat uygulanması

gerektiği gerekçesiyle itiraz konusu Vergi Mahkemesi kararı kısmen bozularak

davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı İdarenin karar

düzeltme istemi de reddedilmiştir. Danıştay Başsavcılığı tarafından hukuka aykırı

olduğu ileri sürülerek Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 26/03/20 i 3 tarih ve

E:201J/195, K:20 i 3/276 sayılı kararının 2S77 sayılı idari Yargılama Usulü

Kanununun 5 ı inci maddesi uyarınca kanun yararına bo zu (mas ı is ten i lmekted

ir.

Danıştay Başsavcısı: Mevlüt Çetinkaya

Düşüncesi: Davanın 2006 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerinin istenilmesine

rağmen inceleme elemanına ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi

indirimleri reddedilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre 20 i 1/3.4,6

dönemleri için tarh edilen katma değer vergilerinin üç katı tutarında kesilen vergi

ziyaı cezasına karşı açılan davada; davanın reddine dair verilen Denizli Vergi

Mahkemesi Hakimliğinin 22/11/20 l2 tarih ve E: 2 O ı 2/455, K: 2 012/1059 say ılı

kararına karş ı yapı ı an itiraz baş vuru s u üzerine, o la yda matrah farkının d avae

ın ın beyannamelerinden tespit edilmesi nedeniyle vergi ziyaı cezasının üç kat

değil, bir kat uygulanması gerektiği nedeniyle itiraz konusu mahkeme karannın

kısmen bozulması, kısmen de onanmasına dair verilen ve davalı idarenin karar

düzeltme istemi de reddedilerek kesinleşen Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 26/03/20 ı 3 tarih ve E: 2013/195, K: 2013/276 sayılı kararının; Denizli Vergi

Mahkemesi Üyesi Abdullah Mutlu Türker tarafından olayda vergi ziyaı cezasının üç

kat olarak uygulanması gerektiği iddiasıyla mahkeme kararının bozulmasına dair

kısmının kanun yararma bozulması konusunda Danıştay Başsavcılığını bilgilendiren

lt/lt/2013 gün ve 2012/4j5 sayılı yazısı üzerine konu incelendi:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51 'inci maddesinde, "niteliği

bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden" kararların kanun

yararına temyiz olunabi leceği belirtilmiştir.

Uyuşmazlık. davanın 2006 yılına ait yasal defter ve belgelerinin istenilmesine

rağmen ibraz edilmemesi nedeniyle 2011/3,4 ve 6 dönemleri için tarh edilen

katma değer vergileri üzerinden üç kat olarak kesilen vergi ziyaı cezasının, bir katı

tutarında mı, yoksa, üç katı tutarında mı uygulanacağına ilişkin bulunmaktadır.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 253'üncü maddesinde; bu kanuna göre defter

tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle, üçüncü kısımda yazılı

vesikaları ilgili bulundukları yılı izleyen takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile

muhafaza etmek, 256'ncı maddesinde ise: mükelleflerin muhafaza etmek zorunda

oldukları her türlü defter, belge ve kayıtları muhafaza süresi içinde yetkili makam

ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arzetmek zorunda oldukları,

aynı kanunun "vergi ziyaı cezası" başlığını taşıyan 344'üncü maddesinin birinci

paragrafında da; 341 'inci maddede yazılı hallerde vergi ziyama sebebiyet verildiği

taktirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında

vergi ziyaı cezası kesileceği, bu maddenin ikinci fıkrasında ise; vergi ziyaına

359'uncu maddede yazı1ı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde. bu cezanın üç kat,

bu fiillere iştirak edenlere de bir kat uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Davacının katma değer vergisi indiriminden yararlanabilmesi için. indirim konusu

yapılan verginin yüklenildiğinin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 34'üncü maddelerinde öngörüldüğU şekilde belgelendirilmesi ve davacı adına,

indirim konusu yapılan vergilerin gerçekten yüklenildiğinin defter ve belgelerin

ibrazı suretiyle kanıtlanması gerekınektedir.

Olayda, Davanın 2006 yılına ait yasal defter ve belgelerini mücbir sebep olmaksızın

incelemeye ibraz etmemesi, Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinin ikinci

fıkrasına göre gizleme fiilini oluşturduğundan, aynı kanunun 341 'inci maddesinin

ikinci fıkrasına göre üç kat vergi ziyaı cezasının uygulanmasını gerektirmekte olup,

ihtilaflı dönemlere ilişkin olarak ziyaa uğratılan verginin üç katı tutarında kesilen

vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme

kararını, verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiği

nedeniyle kısmen bozan Bölge İdare Mahkemesinin, kısmen bozmaya ilişkin

kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Denizli Vergi Mahkemesinin 22/11/2012 gün ve E:2012/455,

K:2012/1059 sayılı tek hakim kararını kısmen bozan. kısmen de onayan Denizli

Bölge idare Mahkemesinin 26/0312013 gün ve E:20131195, K:2013/2?6 sayılı

kararının itirazın kabulüne ilişkin kısmının, 2577 sayılı yasanın 51'ind maddesi

uyarınca yürürlükteki hukuka aykırı sonucu ifade ettiğinden kanun yaranna

bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Yavuz ŞEN

Düşüncesi: Davanın 2006 yılına ait yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz

etmemesi sebebiyle katma değer vergisin indirimlerinin reddi suretiyle yeniden

düzenlenen beyan tablosu uyarınca uyuşmazlık konusu dönemler için tarh edilen

vergiler üzerinden dava konusu vergi ziyaı cezalarınm kesildiği, uyuşmazlığın şu

aşamada tarh edilen katma değer

vergileri üzerinden üç kat olarak kesilen vergi ziyaı cezasınm, bir katı tutarında mı,

yoksa, üç katı tutarında mı uygulanacağına ilişkin olduğu, davacı tarafından defter

ve belgelerin muhasebeciden alınamadığı için ibraz edilemediği ileri sürülmüş ise de defter ve belge saklama ve ibraz yükümlülüğü olan ve ispat yükü kendisine

düşen davacı tarafından mücbir sebebin varlığına dair hukuken itibar edilebilecek

herhangi bir belge ibraz edilmediği anlaşılmış olup, bu durumda, Davanın yasal

defter ve belgelerini mücbir sebep olmaksızın incelemeye ibraz etmemesi. 213

sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359 uncu maddesine göre gizleme fiilini

oluşturduğundan, aynı kanunun 341 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre üç kat

vergi ziyaı cezasııun uygulanmasını gerektirmekte olup, ihtilaflı dönemlere ilişkin

olarak ziyaa uğrat ıl an verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının

kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararını, verginin bir katı

tutarında vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiği nedeniyle kısmen bozan Bölge

İdare Mahkemesinin, kısmen bozmaya ilişkin kısmında hukuka uyarlık

görülmediğinden kanun yararına temyiz isteminin kabulü gerektiği

düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETi ADıNA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

Davanın 2006 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerinin istenilmesine rağmen

inceleme elemanına ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin

reddi suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca 20011/3, 4 ve 6 ncı

dönemleri için tarh edilen katma değer vergisinin üç katı tutarında kesilen vergi

ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Denizli Vergi

Mahkemesi Hakimliği kararının vergi ziyaı cezasının üç katı değil, bir kat

uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar veren Denizli Bölge İdare

Mahkemesinin kararının Danıştay Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması

istenilmekıedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51 inci maddesinde, Bölge idare

mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan

kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade

edenler ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı

tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği belirtilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3 üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi

doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu

belirtilmiş olup, Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının 3 üncü bendinde de;

bu Kanuna göre mecburi olan defter ve belgelerin hepsinin veya bir kısmının vergi

incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi hali

re'sen takdir nedeni olarak sayılmış, Kanunun 13 üncü maddesinin 2 nci bendirıde;

vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su

basması gibi afetler mücbir sebep olarak kabul edilmiştir.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 253 üncü maddesinde, bu kanuna göre defter

tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle, üçüncü kısımda yazılı

vesikaları ilgili bulundukları yılı izleyen takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile

muhafaza etmek zorunda olduğu, 256 ncı maddesinde mükelleflerin muhafaza

etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve kayıtları muhafaza süresi içinde

yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arzetmek

zorunda olduğu, 359 uncu maddesinin (a) bendinin 2 nolu alt bendinde ise, vergi

kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler

veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu

belgeleri kullananların kaçakçılık fiilini işledikleri, varlığı noter tasdik kayıtları veya

sair suretlerle sabit olduğu halde inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili

kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesinin bu fıkra hükmünün

uygulamasında gizleme olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun

341 inci maddesinde, vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi

yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk

ettirilmesini ifade eder şeklinde tanımlanmış, 344 üncü maddesinde ise, 341 inci

maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya

sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası

kesileceği, vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi

halinde bu cezanın üç kat olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Davanın 2006 yılına ait yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi

sebebiyle katma değer vergisin indirimlerinin reddi suretiyle yeniden düzenlenen

beyan tablosu uyarınca uyuşmazlık konusu dönemler için tarh edilen vergi

üzerinden dava konusu vergi ziyaı cezasının kesildiği, uyuşmazlığın şu aşamada

tarh edilen katma değer vergisi üzerinden üç kat olarak kesilen vergi ziyaı

cezasının, bir katı tutarında mı, yoksa, üç katı tutarında mı uygulanacağına ilişkin

olduğu, davacı tarafından defter ve BELGELERİN MUHASEBECİDEN ALINAMADIĞI

İÇİN İBRAZ EDİLEMEDİĞİ İLERİ SÜRÜLMÜŞ İSE DE defter ve belgeleri saklama ve

ibraz yükümlülüğü olan ve ispat yükü kendisine düşen davacı tarafından mücbir

sebebin varlığına dair hukuken itibar edilebilecek herhangi bir belge ibraz

edilmediği anlaşılmıştır.

Bu durumda, Davacının yasal defter ve belgelerini mücbir sebep olmaksızın

incelemeye ibraz etmemesi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359 uncu maddesine

göre gizleme fiilini oluşturduğundan, aynı kanunun 341 inci maddesinin ikinci

fıkrasına göre üç kat vergi ziyaı cezasının uygulanmasını gerektirmekte olup,

ihtilaflı dönemlere ilişkin olarak ziyaa uğratılan verginin üç katı tutarında kesilen

vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme

kararını, verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiği

nedeniyle kısmen bozan Bölge İdare Mahkemesinin, kısmen bozmaya ilişkin

kısmında hukuka uyarlılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin

kabulüyle. Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 26/03/20 ı 3 gün ve E:20 13/195,

K:2013/276 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51.

maddesi uyarınca kanun yararına ve hükrnün sonuçlarına etkili olmamak koşulu ile

bozulmasına, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı ilc Danıştay Başsavcılığı'na

gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayınlanmasma, 29/04/2014 gününde

oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Vergi Hukuku” sayfasına dön