AFFEDİLEN DİSİPLİN CEZASINA KONU FİİL,TEKERRÜR UYGULAMASI..
Gönderilme zamanı: 26 Kas 2021, 10:45
Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun uyarınca, tüm sonuçları ile affedilen bir disiplin cezasına konu olan fiilin, bir başka eylem nedeniyle disiplin cezası tesis edilirken, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İdari Dava Daireleri Kurulu
Esas No : 2010/1420
Karar No : 2013/3394
Karar Tarihi:31/10/2013
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Milli Eğitim Bakanlığı Vekili : Hukuk Müşaviri ...
Karşı Taraf (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 25/03/2010 günlü, E:2010/433, K:2010/421 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi : Volkan Çakmak
Düşüncesi : Davacıya, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi uyarınca eylemine karşılık gelen disiplin cezasının bir derece ağırı olan devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesine sebep olan ve tekerrüre temel teşkil eden 2003 yılı içerisindeki devamsızlığı sonucu verilen disiplin cezası 5525 sayılı Kanun uyarınca tüm sonuçları ile affedildiğinden ve tüm sonuçları ile affedilen bir disiplin cezasına konu olan bu fiilin tekerrüre esas alınması mümkün olmadığından, hukuki dayanağı ortadan kalkmış bulunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ve sonucu itibariyle yerinde olan ısrar kararının bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeden dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; Ankara İli Keçiören İlçesi Necip Fazıl İlköğretim Okulunda hizmetli olarak görev yapan davacının, 12-18 Ağustos 2005 tarihleri arasında 7 gün süreyle özürsüz ve kesintisiz olarak göreve gelmediği ve daha önce aynı nitelikteki eylemi nedeniyle 2004 yılında da disiplin cezası ile cezalandırıldığı gerekçesiyle, tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun 04/05/2006 günlü, 2006/58 sayılı kararının iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı 2.010- TL tutarındaki parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 22/02/2007 günlü, E:2006/1988, K:2007/293 sayılı kararıyla; davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına esas olan eylemine ilişkin soruşturma raporu, tanık ifadeleri ve tutanakların incelenmesinden, davacının göreve gelmediği günlere ilişkin olarak ayrı ayrı tutanak tutulmadığı, salt okuldan ayrıldığı ilk gün ve görevine yeniden başladığı tarihte tutanak tutulduğu anlaşıldığından, yeterli tespit yapılmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline ve hukuka aykırı işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının davacının istemiyle sınırlı olmak üzere yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmiştir.
Bu karar, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onikinci Dairesi'nin 22/04/2009 günlü, E:2007/3895, K:2009/2448 sayılı kararıyla; davacının hakkında yürütülen soruşturma kapsamında alınan ifadesinde, göreve gelmediği iddia edilen günlerde okula yarım gün geldiğini belirtip dava dilekçesinde ise ailevi nedenlerle 7 gün işe gelmediğini ikrar ederek çelişkili ifadeler kullanması ve okul müdürünü, müdür yardımcısını, telefonla aradığında bulamadığından hizmetliye bilgi verdiğini söylemesine rağmen, tanıkların ifadelerinde anılan günlerde okula gelmediğinin ifade edilmesi karşısında, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; Ankara 5. İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak dava konusu işlemin iptali ve tazminat isteminin kabulü yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun bir biçimde tesis edildiği ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenilmektedir.
04/07/2006 günlü, 26218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlarına fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 68. maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69. maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23/04/1999 tarihinden 14/02/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedildiği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 2003 yılı içinde özürsüz ve kesintisiz olarak 5 gün göreve gelmemesi nedeniyle, Ankara Valiliği İl Disiplin Kurulu'nun 24/02/2004 günlü, 5/K-5 sayılı işlemiyle bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılan davacının, 12/8/2005 ile 18/8/2005 tarihleri arasında özürsüz ve kesintisiz görevine devam etmediğinden bahisle, 24/02/2004 günlü işleme esas olan devamsızlık fiilinin de tekerrüre esas alınması suretiyle 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi uyarınca eylemin karşılığı olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının bir derece ağırı olan Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacıya, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi uyarınca eylemine karşılık gelen disiplin cezasının bir derece ağırı olan devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesine sebep olan ve tekerrüre temel teşkil eden 2003 yılı içerisindeki devamsızlığı sonucu verilen disiplin cezası, 5525 sayılı Kanun uyarınca tüm sonuçları ile affedildiğinden ve tüm sonuçları ile affedilen bir disiplin cezasına konu olan bu fiilin tekerrüre esas alınması mümkün olmadığından, hukuki dayanağı ortadan kalkmış bulunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamakta olup, davacının bu hukuka aykırı işlem nedeniyle oluşan maddi zararının tazmini isteminin de kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; Ankara 5. İdare Mahkemesince verilen kararın sonucu itibariyle usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 25/03/2010 günlü, E:2010/433, K:2010/421 sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31/10/2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun 04/07/2006 tarih ve 26218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 23/04/1999 tarihinden 14/02/2005 tarihine kadar işlenen ve bu Kanunda belirtilen disiplin cezalarının bütün sonuçlarıyla affı sonucunu doğurmaktadır.
Davacının devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına neden olan özürsüz ve kesintisiz olarak göreve gelmeme eylemi 12-18 Ağustos 2005 tarihleri arasında gerçekleştiğinden 5525 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gibi dava konusu işlem de 5525 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce 04/05/2006 tarihinde tesis edilmiştir.
Her ne kadar dava konusu işlem tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tesis edilmiş ve tekerrüre esas alınan 2003 tarihli özürsüz ve kesintisiz olarak göreve gelmeme eylemi nedeniyle verilen disiplin cezası daha sonra 5525 sayılı Kanun kapsamına dahil edilmiş ise de, dava konusu işlemin yargısal denetiminin tesis edildiği tarih itibariyle yapılması gerektiğinden, önceki cezanın daha sonra disiplin affı kapsamına alınmasının dava konusu işlemi doğrudan hukuka aykırı kıldığından söz edilemez.
Dolayısıyla, bu yargısal denetimin, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle hukuka uygun olup olmadığının saptanması şeklinde yapılması gerekmektedir.
Uyuşmazlık bu çerçevede değerlendirildiğinde; davacının devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin tesis edildiği tarihte, bu işleme dayanak alınan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası hukuki varlığını koruduğundan ve davacının üzerine atılı son suçlamalar yeterli bilgi ve belge ile kanıtlandığından, devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde tesis tarihi itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen nedenle, mahkemenin ısrar kararının, bu açıklama da eklenmek suretiyle Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İdari Dava Daireleri Kurulu
Esas No : 2010/1420
Karar No : 2013/3394
Karar Tarihi:31/10/2013
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Milli Eğitim Bakanlığı Vekili : Hukuk Müşaviri ...
Karşı Taraf (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 25/03/2010 günlü, E:2010/433, K:2010/421 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi : Volkan Çakmak
Düşüncesi : Davacıya, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi uyarınca eylemine karşılık gelen disiplin cezasının bir derece ağırı olan devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesine sebep olan ve tekerrüre temel teşkil eden 2003 yılı içerisindeki devamsızlığı sonucu verilen disiplin cezası 5525 sayılı Kanun uyarınca tüm sonuçları ile affedildiğinden ve tüm sonuçları ile affedilen bir disiplin cezasına konu olan bu fiilin tekerrüre esas alınması mümkün olmadığından, hukuki dayanağı ortadan kalkmış bulunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ve sonucu itibariyle yerinde olan ısrar kararının bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeden dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; Ankara İli Keçiören İlçesi Necip Fazıl İlköğretim Okulunda hizmetli olarak görev yapan davacının, 12-18 Ağustos 2005 tarihleri arasında 7 gün süreyle özürsüz ve kesintisiz olarak göreve gelmediği ve daha önce aynı nitelikteki eylemi nedeniyle 2004 yılında da disiplin cezası ile cezalandırıldığı gerekçesiyle, tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun 04/05/2006 günlü, 2006/58 sayılı kararının iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı 2.010- TL tutarındaki parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 22/02/2007 günlü, E:2006/1988, K:2007/293 sayılı kararıyla; davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına esas olan eylemine ilişkin soruşturma raporu, tanık ifadeleri ve tutanakların incelenmesinden, davacının göreve gelmediği günlere ilişkin olarak ayrı ayrı tutanak tutulmadığı, salt okuldan ayrıldığı ilk gün ve görevine yeniden başladığı tarihte tutanak tutulduğu anlaşıldığından, yeterli tespit yapılmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline ve hukuka aykırı işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının davacının istemiyle sınırlı olmak üzere yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmiştir.
Bu karar, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onikinci Dairesi'nin 22/04/2009 günlü, E:2007/3895, K:2009/2448 sayılı kararıyla; davacının hakkında yürütülen soruşturma kapsamında alınan ifadesinde, göreve gelmediği iddia edilen günlerde okula yarım gün geldiğini belirtip dava dilekçesinde ise ailevi nedenlerle 7 gün işe gelmediğini ikrar ederek çelişkili ifadeler kullanması ve okul müdürünü, müdür yardımcısını, telefonla aradığında bulamadığından hizmetliye bilgi verdiğini söylemesine rağmen, tanıkların ifadelerinde anılan günlerde okula gelmediğinin ifade edilmesi karşısında, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; Ankara 5. İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak dava konusu işlemin iptali ve tazminat isteminin kabulü yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun bir biçimde tesis edildiği ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenilmektedir.
04/07/2006 günlü, 26218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlarına fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 68. maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69. maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23/04/1999 tarihinden 14/02/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedildiği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 2003 yılı içinde özürsüz ve kesintisiz olarak 5 gün göreve gelmemesi nedeniyle, Ankara Valiliği İl Disiplin Kurulu'nun 24/02/2004 günlü, 5/K-5 sayılı işlemiyle bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılan davacının, 12/8/2005 ile 18/8/2005 tarihleri arasında özürsüz ve kesintisiz görevine devam etmediğinden bahisle, 24/02/2004 günlü işleme esas olan devamsızlık fiilinin de tekerrüre esas alınması suretiyle 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi uyarınca eylemin karşılığı olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının bir derece ağırı olan Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacıya, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi uyarınca eylemine karşılık gelen disiplin cezasının bir derece ağırı olan devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesine sebep olan ve tekerrüre temel teşkil eden 2003 yılı içerisindeki devamsızlığı sonucu verilen disiplin cezası, 5525 sayılı Kanun uyarınca tüm sonuçları ile affedildiğinden ve tüm sonuçları ile affedilen bir disiplin cezasına konu olan bu fiilin tekerrüre esas alınması mümkün olmadığından, hukuki dayanağı ortadan kalkmış bulunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamakta olup, davacının bu hukuka aykırı işlem nedeniyle oluşan maddi zararının tazmini isteminin de kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; Ankara 5. İdare Mahkemesince verilen kararın sonucu itibariyle usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 25/03/2010 günlü, E:2010/433, K:2010/421 sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31/10/2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun 04/07/2006 tarih ve 26218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 23/04/1999 tarihinden 14/02/2005 tarihine kadar işlenen ve bu Kanunda belirtilen disiplin cezalarının bütün sonuçlarıyla affı sonucunu doğurmaktadır.
Davacının devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına neden olan özürsüz ve kesintisiz olarak göreve gelmeme eylemi 12-18 Ağustos 2005 tarihleri arasında gerçekleştiğinden 5525 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gibi dava konusu işlem de 5525 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce 04/05/2006 tarihinde tesis edilmiştir.
Her ne kadar dava konusu işlem tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tesis edilmiş ve tekerrüre esas alınan 2003 tarihli özürsüz ve kesintisiz olarak göreve gelmeme eylemi nedeniyle verilen disiplin cezası daha sonra 5525 sayılı Kanun kapsamına dahil edilmiş ise de, dava konusu işlemin yargısal denetiminin tesis edildiği tarih itibariyle yapılması gerektiğinden, önceki cezanın daha sonra disiplin affı kapsamına alınmasının dava konusu işlemi doğrudan hukuka aykırı kıldığından söz edilemez.
Dolayısıyla, bu yargısal denetimin, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle hukuka uygun olup olmadığının saptanması şeklinde yapılması gerekmektedir.
Uyuşmazlık bu çerçevede değerlendirildiğinde; davacının devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin tesis edildiği tarihte, bu işleme dayanak alınan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası hukuki varlığını koruduğundan ve davacının üzerine atılı son suçlamalar yeterli bilgi ve belge ile kanıtlandığından, devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde tesis tarihi itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen nedenle, mahkemenin ısrar kararının, bu açıklama da eklenmek suretiyle Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.