Abonmanlık İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesinin Haksız İktisap Teşkil Etmesi
Gönderilme zamanı: 26 Kas 2021, 13:31
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1994/8173
K. 1994/9655
T. 7.11.1994
• BAŞKASINA AİT BORCUN ÖDENMESİ ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )
• HAKSIZ İKTİSAP ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )
• ELEKTRİK ABONELİĞİ ( Abonmanlık İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesinin Haksız İktisap Teşkil Etmesi )
818/m.62
ÖZET : Her sözleşme kural olarak, yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur. Sözleşmede taraf olmayan davacının ihtirazi kayıt ileri sürerek başkasına ait olan borcu ödemesi zorunda bırakılması halinde; ödeme rıza ile olmadığından davacı, BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. Bu nedenlerle haksız iktisap gerçekleşmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, satınaldığı dükkan için elektrik abonman sözleşmesi yapılması amacıyla davalı TEK Genel Müdürlüğü Karşıyaka Şubesi'ne müracaatta bulunduğunu, eski abonenin borcunun ödenmesi koşulu ile kendisi ile sözleşme kurabileceklerini bildirdiklerini, zorunluluk altında ve ihtirazi kayıt dermeyan ederek eski abonenin borcunu ödeyip, sözleşmenin düzenlenmesini sağlıyabildiğini öne sürerek, ödediği 32.673.048 TL. ödeme tarihi 3.2.1994'den itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurum'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıdan evvel abone bulunan kişinin kaçak ve normal elektrik tüketiminden borçları olduğunu, bu borç ödenmeden abone olunmasının mümkün olmadığını, ihtiyariyle borcu ödeyen davacının eski aboneden alacağını istemesi gerektiğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, BK.nun 62. maddesi uyarınca borçlu olmadığı şeyi ödeyen kimsenin hataen borçlu olduğunu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu geri alamayacağını, davacının ihtiyari ile ve bir hataya dayanmadan kendisine ait olmadığını bildiği borcu ödediğini kabul etmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, yeni maliktir, adına elektrik abonman sözleşmesi yapılmasını istemiştir. Bu istem; bireylere eşit bir şekilde yararlandırılması zorunlu kamu hizmetlerinden biri olan elektrik dağıtımına dayanmaktadır. Gerçekte Kamu Kuruluşlarının, Kamu hizmetlerini vatandaşlara yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde, eşit ve farklılık yaratılmaksızın sunması doğrudan görevidir. Davalı Kurum elinde olanak bulundukça kendisinden istenen hizmeti yerine getirmeye zorunludur.
Her sözleşme kural olarak yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Bu kurala sözleşmelerin nisbiliği denmektedir. Borçlar Hukukuna hakim olan temel ilke, sözleşmelerin nisbi hükmün doğurmasıdır. O nedenle davacı yeni malik ile elektrik abonman sözleşmesi yapılabilmesinin davalı Kurumun akdinin borcunun ödenmesi koşuluna bağlanması hukuki dayanaktan yoksundur ve az yukarıda açıklanan hizmetin amacına tamamen terstir. Davacının eski abonenin borcunu üstlendiği veya ona katıldığı iddia ve ispat edilmemiştir. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur, borç ilişkisi üçüncü kişiler için hüküm doğurmaz, sözleşme ile meydana getirilen alacak ya da borç şeklindeki hükümlerin hukuki sonuçlar meydana getirmesi sadece sözleşen taraflarla ilgilidir.
Davacı, ihtirazi kayıt dermeyan ederek borcu ödemiştir. O nedenle BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. O halde ödeme rıza ile değildir. Belli bir amacın sağlanması için zorla ödetme durumu bulunduğundan isteğin hüküm altına alınması gerekir.
Mahkemenin hükmüne dayanak tuttuğu Dairemizin 1994/317 esas, 1958 karar sayılı ilamının dayandığı uyuşmazlıkta beliren maddi olgular bu davadaki maddi olgularla benzerlik arzetmediği, özellikle bu davada olanın aksine ihtirazi kayıt dermayan edilmeksizin ihtiyari ile bir ödeme yapıldığı tesbit edilmiştir. O nedenle, anılan ilam bu dava için emsal kabul edilip hükme gerekçe yapılamaz.
Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 7.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2005/9-90
K. 2005/97
T. 23.2.2005
• MENFİ TESBİT VE İSTİRDAT TALEBİ ( Elektrik Aboneliği İçin Başvuran Davacıdan Elektrik Verilmeyeceği Söylenerek Önceki Aboneden Kalan Elektrik Borcunun Tahsili - İşyerini Kiralayan Davacının İşletmeyi Devralmış Sayılamayacağı ve Önceki Abonenin Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )
• ELEKTRİK ABONELİĞİ İÇİN ÖNCEKİ ABONENİN ELEKTRİK BORCUNUNU ÖDEMEK ZORUNDA BIRAKILAN DAVACI ( İstirdat ve Bu Nedenle Düzenlediği Bonolardan Dolayı Menfi Tesbit Talebi - İşyerini Kiralayan Davacının İşletmeyi Devralmış Sayılamayacağı ve Önceki Abonenin Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )
• KİRA SÖZLEŞMESİYLE İŞYERİNİ KULLANMAYA BAŞLAYAN ŞİRKET ( İşletmeyi Devralmış Sayılmayacağı ve Önceki Abonenin Elektrik Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı - Önceki Abonenin Elektrik Borcu Kendisine Ödettirilen Davacının İstirdat Talebi )
• İSTİRDAT TALEBİ ( Kiraladığı İşyerinde Elektrik Aboneliği İçin Yaptığı Başvuru Üzerine Önceki Abonenin Borcunu Ödemek Zorunda Bırakılan Davacının - İşletmenin Devrinin Sözkonusu Olmaması )
818/m.179
ÖZET :Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için verdiği bonolardan dolayı borçlu olmadığının tesbitine ödediği miktarın da istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinden Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak, elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerekir. Davacıdan, önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
DAVA : Taraflar arasındaki "Menfi Tespit ve İsdirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 2.7.2003 gün ve 2002/79 E, 2003/259 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 3.5.2004 gün ve 2003/8164 E, 2004/4991 K. sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için 1.164.000.000.TL peşin olmak üzere 12 adet toplam 11.970.000.000.TL bedelli bono verdiğini, eski abonenin borcundan sorumlu tutulamayacağını bildirerek ödenen 1.164.000.000.TL'nin istirdadına, bonolardan dolayı da borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili, müvekkilinin eski abonenin 1.000.000.000.TL olan elektrik borcundan sorumlu olmadığını belirterek davalı kurumun elektrik verilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasını ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının eski abonenin borçlarını ödemeyi taahhüt ettiğini, zira eski abonenin işyerini davacının devraldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinde Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerektiği şeklindedir.
Davacıdan önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
Mahkemece açıklanan bu yönler üzerinde yeterince durulmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir... )
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.2.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1994/8173
K. 1994/9655
T. 7.11.1994
• BAŞKASINA AİT BORCUN ÖDENMESİ ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )
• HAKSIZ İKTİSAP ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )
• ELEKTRİK ABONELİĞİ ( Abonmanlık İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesinin Haksız İktisap Teşkil Etmesi )
818/m.62
ÖZET : Her sözleşme kural olarak, yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur. Sözleşmede taraf olmayan davacının ihtirazi kayıt ileri sürerek başkasına ait olan borcu ödemesi zorunda bırakılması halinde; ödeme rıza ile olmadığından davacı, BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. Bu nedenlerle haksız iktisap gerçekleşmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, satınaldığı dükkan için elektrik abonman sözleşmesi yapılması amacıyla davalı TEK Genel Müdürlüğü Karşıyaka Şubesi'ne müracaatta bulunduğunu, eski abonenin borcunun ödenmesi koşulu ile kendisi ile sözleşme kurabileceklerini bildirdiklerini, zorunluluk altında ve ihtirazi kayıt dermeyan ederek eski abonenin borcunu ödeyip, sözleşmenin düzenlenmesini sağlıyabildiğini öne sürerek, ödediği 32.673.048 TL. ödeme tarihi 3.2.1994'den itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurum'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıdan evvel abone bulunan kişinin kaçak ve normal elektrik tüketiminden borçları olduğunu, bu borç ödenmeden abone olunmasının mümkün olmadığını, ihtiyariyle borcu ödeyen davacının eski aboneden alacağını istemesi gerektiğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, BK.nun 62. maddesi uyarınca borçlu olmadığı şeyi ödeyen kimsenin hataen borçlu olduğunu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu geri alamayacağını, davacının ihtiyari ile ve bir hataya dayanmadan kendisine ait olmadığını bildiği borcu ödediğini kabul etmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, yeni maliktir, adına elektrik abonman sözleşmesi yapılmasını istemiştir. Bu istem; bireylere eşit bir şekilde yararlandırılması zorunlu kamu hizmetlerinden biri olan elektrik dağıtımına dayanmaktadır. Gerçekte Kamu Kuruluşlarının, Kamu hizmetlerini vatandaşlara yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde, eşit ve farklılık yaratılmaksızın sunması doğrudan görevidir. Davalı Kurum elinde olanak bulundukça kendisinden istenen hizmeti yerine getirmeye zorunludur.
Her sözleşme kural olarak yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Bu kurala sözleşmelerin nisbiliği denmektedir. Borçlar Hukukuna hakim olan temel ilke, sözleşmelerin nisbi hükmün doğurmasıdır. O nedenle davacı yeni malik ile elektrik abonman sözleşmesi yapılabilmesinin davalı Kurumun akdinin borcunun ödenmesi koşuluna bağlanması hukuki dayanaktan yoksundur ve az yukarıda açıklanan hizmetin amacına tamamen terstir. Davacının eski abonenin borcunu üstlendiği veya ona katıldığı iddia ve ispat edilmemiştir. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur, borç ilişkisi üçüncü kişiler için hüküm doğurmaz, sözleşme ile meydana getirilen alacak ya da borç şeklindeki hükümlerin hukuki sonuçlar meydana getirmesi sadece sözleşen taraflarla ilgilidir.
Davacı, ihtirazi kayıt dermeyan ederek borcu ödemiştir. O nedenle BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. O halde ödeme rıza ile değildir. Belli bir amacın sağlanması için zorla ödetme durumu bulunduğundan isteğin hüküm altına alınması gerekir.
Mahkemenin hükmüne dayanak tuttuğu Dairemizin 1994/317 esas, 1958 karar sayılı ilamının dayandığı uyuşmazlıkta beliren maddi olgular bu davadaki maddi olgularla benzerlik arzetmediği, özellikle bu davada olanın aksine ihtirazi kayıt dermayan edilmeksizin ihtiyari ile bir ödeme yapıldığı tesbit edilmiştir. O nedenle, anılan ilam bu dava için emsal kabul edilip hükme gerekçe yapılamaz.
Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 7.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2005/9-90
K. 2005/97
T. 23.2.2005
• MENFİ TESBİT VE İSTİRDAT TALEBİ ( Elektrik Aboneliği İçin Başvuran Davacıdan Elektrik Verilmeyeceği Söylenerek Önceki Aboneden Kalan Elektrik Borcunun Tahsili - İşyerini Kiralayan Davacının İşletmeyi Devralmış Sayılamayacağı ve Önceki Abonenin Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )
• ELEKTRİK ABONELİĞİ İÇİN ÖNCEKİ ABONENİN ELEKTRİK BORCUNUNU ÖDEMEK ZORUNDA BIRAKILAN DAVACI ( İstirdat ve Bu Nedenle Düzenlediği Bonolardan Dolayı Menfi Tesbit Talebi - İşyerini Kiralayan Davacının İşletmeyi Devralmış Sayılamayacağı ve Önceki Abonenin Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )
• KİRA SÖZLEŞMESİYLE İŞYERİNİ KULLANMAYA BAŞLAYAN ŞİRKET ( İşletmeyi Devralmış Sayılmayacağı ve Önceki Abonenin Elektrik Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı - Önceki Abonenin Elektrik Borcu Kendisine Ödettirilen Davacının İstirdat Talebi )
• İSTİRDAT TALEBİ ( Kiraladığı İşyerinde Elektrik Aboneliği İçin Yaptığı Başvuru Üzerine Önceki Abonenin Borcunu Ödemek Zorunda Bırakılan Davacının - İşletmenin Devrinin Sözkonusu Olmaması )
818/m.179
ÖZET :Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için verdiği bonolardan dolayı borçlu olmadığının tesbitine ödediği miktarın da istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinden Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak, elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerekir. Davacıdan, önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
DAVA : Taraflar arasındaki "Menfi Tespit ve İsdirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 2.7.2003 gün ve 2002/79 E, 2003/259 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 3.5.2004 gün ve 2003/8164 E, 2004/4991 K. sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için 1.164.000.000.TL peşin olmak üzere 12 adet toplam 11.970.000.000.TL bedelli bono verdiğini, eski abonenin borcundan sorumlu tutulamayacağını bildirerek ödenen 1.164.000.000.TL'nin istirdadına, bonolardan dolayı da borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili, müvekkilinin eski abonenin 1.000.000.000.TL olan elektrik borcundan sorumlu olmadığını belirterek davalı kurumun elektrik verilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasını ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının eski abonenin borçlarını ödemeyi taahhüt ettiğini, zira eski abonenin işyerini davacının devraldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinde Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerektiği şeklindedir.
Davacıdan önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
Mahkemece açıklanan bu yönler üzerinde yeterince durulmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir... )
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.2.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.