1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

İflas Ertelemeye İlişkin Tedbir Kararı Men'i Müdahale Nedeniyle Tahliyeyi Durdurmaz

Gönderilme zamanı: 26 Kas 2021, 21:27
gönderen Hepsihukuk
12. Hukuk Dairesi 2018/4674 E. , 2019/10666 K.
"İçtihat Metni"

.......
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından başlatılan taşınmaza yapılan müdahelenin men’ine ilişkin ilamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair itirazlarının yanında iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı gereğince 08.04.2016 tarihinden itibaren borçlu aleyhinde icra takibi başlatılmasının önlemesine karar verildiğini ileri sürerek bu karar uyarınca dava konusu takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, .........Hukuk Dairesi’nin 26.12.2017 tarih ve 2017/1536 E.- 2017/2652 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.

......... sayılı iflasın ertelenmesi davasındaki 08.04.2016 tarihli ihtiyati tedbire ve kayyıma ilişkin ara kararın 2. bendinde “...davacı hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine” karar verildiği anlaşılmıştır.

İİK’nun 179. maddesi gereğince verilen iflas erteleme tedbir kararının amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır.

Dairemiz, esasen, iflasın ertelenmesi halinde uygulanacak tedbirler borçlunun faaliyetini sürdürmeye ve durumunu düzeltmeye yönelik olduğundan, borçlunun halen faaliyetini yürüttüğü taşınmazdan tahliye edilmesinin iflasın ertelenmesi talebinin amacına ve de tedbir kararına aykırı olacağından tahliyeye ilişkin takiplerin durdurulması/iptali gerektiği görüşündedir.

Ancak somut olayda; her ne kadar alacaklı ve borçlu arasında kira sözleşmesine dayalı bir hukuki ilişki olsa da, takibin dayanağı .......... sayılı ve 24.10.2005 tarihinde kesinleşen ilam ile müdahalenin men’ine karar verilen kısımlar hakkında alacaklı ve borçlu arasında herhangi bir kira sözleşmesinin olmadığı sabit olup, borçlu şirket hakkında başlatılan takibin iptali halinde borçlunun haksız olarak işgal ettiği yerde kalmaya devam edeceği, iflas erteleme müessesesi şirketin mali durumunu düzeltmek amacıyla getirilmiş olmakla birlikte, kanunun bir başkasının hakkına tecavüzün sürdürülmesini himaye etmeyeceği, yukarıda izah edildiği gibi Dairemiz tahliye ilamlarını da iflasın ertelenmesine ilişkin tedbir kapsamında kabul etmekte ise de somut olayda hukuki ve fiili durumun farklı olduğu, taraflar arasında takibe konu kısımlar hakkında herhangi bir kira sözleşmesinin bulunmadığı, takibe dayanak men'i müdahale kararından kaynaklanan tahliyenin durdurulması halinde kanunla ulaşılmak istenen amacın dışına çıkılacağı bir başka deyişle bu durumun iflas erteleme tedbir kararının amacı ile bağdaşmayacağı açıktır.

O halde borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca......Hukuk Dairesi’nin 26.12.2017 tarih ve 2017/1536 E.- 2017/2652 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA),......23.03.2017 tarih ve 2016/1177 E.- 2017/199 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 19/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.