3. Hukuk Dairesi 2006/17707 E., 2006/18943 K.
•GECİKME FAİZİ
•TEMERRÜT TARİHİ
•
"ÖZET"
GECİKME FAİZİNİN BAŞLAMASI İÇİN KURAL OLARAK YA BORÇLUYA İHTAR TEBLİĞİ YA DA ALEYHE AÇILAN DAVA DİLEKÇESİNİN TEBLİĞ EDİLMESİ GEREKİR. TEBLİĞİNDEN İTİBAREN BORÇLU TEMERRÜDE DÜŞMÜŞTÜR.
<p>"İçtihat Metni"</p>
Dava dilekçesinde 1.425 YTL faiz alacağının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dilekçesinde, davalı idarede görev yaptığını, aldığı harcırahın hasta sevk işlemlerine uygun olmadığı iddiası ile maaşından kesinti yapıldığını, ancak idare mahkemesinin iptal kararı üzerine kesilen maaşının iade edildiği halde, faizinin ödenmediğini beyan ederek, 1.425,81 YTL faiz alacağının davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya herhangi bir cevap vermemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gecikme faizi, para borcunu ödemekte temerrüde düşen borçlunun gecikme süresi için alacaklıya ödemesi gereken faizdir. Kanuni gecikme faizinin amacı, zarar ve ziyanın önceden ve maktu olarak tespitidir. BK'nın 104. maddesindeki istisna hariç, gecikme faizi mütemerrit borçlu hakkında kendiliğinden yürür.
Temerrüt faizinin başlaması için (kural olarak) borçluya, ya ihtar tebliği ya da aleyhine bir dava açılarak dava dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekir.
Somut olayda, paranın geri iadesi hususunda davalıya herhangi bir ihtar ya da ihbar gönderilmemiştir. Ancak, davacının maaşından kesinti yapılmasına ilişkin idari işlem İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir. İdari Yargıdan işlemin iptali dava yoluyla istenildiğine göre, BK m. 101/2 uyarınca ihtara lüzum görülmemelidir. Davalı, İdare Mahkemesine açılan dava dilekçesini kendisine tebliğ tarihinden itibaren temerrüde düşmüştür.
O halde mahkemece temerrüt tarihi buna göre saptanarak, bu tarihten davacıya geri ödeme yapıldığı tarihe kadar faiz hesabı yapılarak, bu miktar üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile paranın davacıdan kesildiği tarihten itibaren faize karar vermesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Gecikme ve temerrüt faizi
- Hepsihukuk
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 2291
- Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
- İletişim:
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 712 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 377 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 507 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 327 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 416 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk