İflasın ertelenmesi davalarında yetkili mahkeme - İl ve ilçeler arası seyehat eden şirketler
Gönderilme zamanı: 26 Kas 2021, 21:43
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2012/19-643
K. 2013/256
T. 20.2.2013
• İFLAS DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME ( İflası İstenen Kişinin Ticaret Siciline Kayıtlı Olduğu Yer Muamele Merkezi Yönünden Karine Teşkil Ederse de Ticaret Sicilinde Kayıtlı Yerden Başka Bir Yerin Muamele Merkezi Olduğu Kanıtlanırsa İflas Davasının Bu Yer Ticaret Mahkemesinde Açılması Gerektiği )
• İFLASIN ERTELENMESİ İSTEMİ YÖNÜNDEN YETKİLİ MAHKEME ( Merkezinin Ticaret Odasına Kayıtlarını Yaptırdıkları İlde Gösterilen Adres Olduğunun Ticaret Sicil Gazetesi'nde Tescil ve İlan Edildiği - Şirketlerin Sicile Kayıt Edildiği İl Merkezindeki İl Mahkemesinin Yetkili Olduğunun Gözetileceği )
• YETKİLİ MAHKEME ( Şirketlerin Sicile Kayıt Edildiği İl Merkezinin 2004 S.K. Md.154 Kapsamında Muamele Merkezi Yönünden Karine Oluşturacağı/Bu Karinenin Aksinin İspatına Dair Delil de Dosyaya Sunulmadığı - İflasın Ertelenmesi İstemi Yönünden Yetkili Mahkemenin Bu İl Mahkemesi Olduğu )
• TİCARET SİCİLİNE KAYITLI OLUNAN YER ( Şirketlerin Sicile Kayıt Edildiği İl Merkezinin 2004 S.K. Md.154 Kapsamında Muamele Merkezi Yönünden Karine Oluşturacağı - Şirketlerin Sicile Kayıt Edildiği İl Merkezinin 2004 S.K. Md.154 Kapsamında Muamele Merkezi Yönünden Karine Oluşturacağı )
• MUAMELE MERKEZİ ( İflası İstenen Kişinin Ticaret Siciline Kayıtlı Olduğu Yer Muamele Merkezi Yönünden Karine Teşkil Ederse de Ticaret Sicilinde Kayıtlı Yerden Başka Bir Yerin Muamele Merkezi Olduğu Kanıtlanırsa İflas Davasının Bu Yer Ticaret Mahkemesinde Açılması Gerektiği )
2004/m.154
ÖZET : İflası istenen kişinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de, ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa iflas davasının bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir. İflas erteleme talebinde bulunanlar, şirketlerin merkezlerini taşımışlardır. Her iki şirket taşınılan yerde bulunan Ticaret Odası'na kayıtlarını yaptırmış, şirketlerin merkezlerinin bu ilde gösterilen adres olduğu Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmiştir. Şirketlerin sicile kayıt edildiği il merkezi, İİK 154.madde kapsamında muamele merkezi yönünden karine oluşturur. Bu karinenin aksinin ispatına dair bir delil de dosyaya sunulmamıştır. İflasın ertelenmesi istemi yönünden yetkili mahkemenin bu il mahkemesi olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
DAVA : Taraflar arasındaki “iflasın ertelenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın yetkisizlik nedeniyle reddine dair verilen 26.10.2010 ve E:189, K:302 sayılı kararın incelenmesi iflas erteleme talebinde bulunanlar vekili ile müdahil İş Bankası vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 05.05.2011 gün ve 2177 - 6186 sayılı ilamı ile;
( ... İflas erteleme talebinde bulunanlar vekili, müvekkilleri şirketlerin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini belirterek iflas erteleme talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve müdahil vekillerinin beyanları doğrultusunda iflas erteleme talebinde bulunanların ticari işletmelerinin ve muamele merkezlerinin Bursa olduğu belirtilerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm iflas erteleme talebinde bulunanlar vekili ile müdahil İş Bankası vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle birden fazla şirketin tek dilekçe ile iflas erteleme talebinde bulunmalarında bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK'nın 154,IV hükmüne göre, iflâs davasında yetkili mahkeme borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Somut olayda iflâsın ertelenmesi talebinde bulunan şirket tarafından, muamele merkezinin Balıkesir'e taşındığının ticaret siciline kaydedilerek ilan edilmesinden sonra iflâsın ertelenmesi talebinde bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek talep ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, ticaret sicili kaydının aksini kanıtlayan deliller de belirtilmeden yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Mahkemece takas, mahsup ve temlik işlemlerinin durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilmişse de maddi hukuka ilişkin hakların kullanılmasını önleyici nitelikte tedbire hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İstek, iflasın ertelenmesine ilişkindir.
Yerel mahkemece, “davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” dair verilen karar iflas erteleme talebinde bulunanlar vekili ile müdahil İş Bankası vekilinin temyizleri üzerine, Özel Daire'ce yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece yetkisizliğe dair önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını, iflas erteleme talebinde bulunanlar vekili temyize getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nda görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesine geçilmeden, dava dilekçesinde “Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile” ibaresi kullanılmasına karşın, bu konuda bir karar verilmeksizin davaya “Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatı ile” devam olunması karşısında, öncelikle görev/işbölümü ilişkisi ve buna göre davaya hangi sıfatla bakıldığının belirlenmesi hususu önsorun olarak ele alınıp, tartışılmıştır.
Hemen belirtmelidir ki, bazı özel mahkemeler her adli teşkilatta kurulmamış olduğundan, buralardaki Asliye Hukuk Mahkemeleri özel mahkemelerin görev alanına giren davalara, bu özel mahkemelerin sıfatıyla bakmaktadır.
Eldeki dava da Ticaret Mahkemesi sıfatı ile görülmek üzere Asliye Hukuk Mahkemesine açılmıştır.
Mahkemece, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmemiş ise de, davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış bulunması Balıkesir'de müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığına göre, davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı belirgindir.
Nitekim, aynı kabul şekli Hukuk Genel Kurulu'nun 28.09.2011 gün ve E:2011/19-446, K:2011/569 sayılı ilamında da benimsenmiştir.
Bu nedenle, ön sorunun reddi ile işin esasının incelenmesine oybirliği ile karar verilmiş; ön sorun bu şekilde aşıldıktan sonra, Hukuk Genel Kurulu'nca işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
İşin esasına gelince;
Uyuşmazlık; iflas erteleme talebinde bulunan şirketlerin muamele merkezlerinin Bursa ili mi yoksa Balıkesir ili mi olduğu; buradan varılacak sonuca göre, yetkili mahkemenin bu iki yerden hangisi olduğu, noktasında toplanmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ( İİK )'nun “İflas Takiplerinde Yetkili Merci” başlığı altında düzenlenen 154/III. maddesinde, “…Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.” Hükmü öngörülmüştür.
Bu açık hüküm karşısında, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesi'nin yetkisi kamu düzenine ilişkin olup, kesindir.
Nitekim, aynı ilke Hukuk Genel Kurulu'nun 28.09.2011 gün ve E:2011/19-446, K:2011/569 sayılı ilamında da benimsenmiştir.
İflası istenen kişinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de, ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa iflas davasının bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir.
Somut olayda, iflas erteleme talebinde bulunanlar, şirketlerin merkezlerini Bursa ilinden Balıkesir iline taşımışlardır. Bu kapsamda, her iki şirket 05.04.2010 tarihinde Balıkesir Ticaret Odası'na kayıtlarını yaptırmış; daha sonra ise, şirketlerin merkezlerinin Balıkesir ilinde gösterilen adres olduğu 14.04.2010 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmiştir. Eldeki dava ise, 16.04.2010 tarihinde açılmıştır.
Görüldüğü üzere, şirketlerin sicile kayıt edildiği Balıkesir il merkezi, İİK 154.madde kapsamında muamele merkezi yönünden karine oluşturur. Bu karinenin aksinin ispatına dair bir delil de dosyaya sunulmamıştır.
Şu durumda, iflasın ertelenmesi istemi yönünden yetkili mahkemenin Balıkesir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen ve işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret eden Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, yanılgılı gerekçeyle direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : İflas erteleme talebinde bulunanlar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun'un 440/III-3.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2012/19-643
K. 2013/256
T. 20.2.2013
• İFLAS DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME ( İflası İstenen Kişinin Ticaret Siciline Kayıtlı Olduğu Yer Muamele Merkezi Yönünden Karine Teşkil Ederse de Ticaret Sicilinde Kayıtlı Yerden Başka Bir Yerin Muamele Merkezi Olduğu Kanıtlanırsa İflas Davasının Bu Yer Ticaret Mahkemesinde Açılması Gerektiği )
• İFLASIN ERTELENMESİ İSTEMİ YÖNÜNDEN YETKİLİ MAHKEME ( Merkezinin Ticaret Odasına Kayıtlarını Yaptırdıkları İlde Gösterilen Adres Olduğunun Ticaret Sicil Gazetesi'nde Tescil ve İlan Edildiği - Şirketlerin Sicile Kayıt Edildiği İl Merkezindeki İl Mahkemesinin Yetkili Olduğunun Gözetileceği )
• YETKİLİ MAHKEME ( Şirketlerin Sicile Kayıt Edildiği İl Merkezinin 2004 S.K. Md.154 Kapsamında Muamele Merkezi Yönünden Karine Oluşturacağı/Bu Karinenin Aksinin İspatına Dair Delil de Dosyaya Sunulmadığı - İflasın Ertelenmesi İstemi Yönünden Yetkili Mahkemenin Bu İl Mahkemesi Olduğu )
• TİCARET SİCİLİNE KAYITLI OLUNAN YER ( Şirketlerin Sicile Kayıt Edildiği İl Merkezinin 2004 S.K. Md.154 Kapsamında Muamele Merkezi Yönünden Karine Oluşturacağı - Şirketlerin Sicile Kayıt Edildiği İl Merkezinin 2004 S.K. Md.154 Kapsamında Muamele Merkezi Yönünden Karine Oluşturacağı )
• MUAMELE MERKEZİ ( İflası İstenen Kişinin Ticaret Siciline Kayıtlı Olduğu Yer Muamele Merkezi Yönünden Karine Teşkil Ederse de Ticaret Sicilinde Kayıtlı Yerden Başka Bir Yerin Muamele Merkezi Olduğu Kanıtlanırsa İflas Davasının Bu Yer Ticaret Mahkemesinde Açılması Gerektiği )
2004/m.154
ÖZET : İflası istenen kişinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de, ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa iflas davasının bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir. İflas erteleme talebinde bulunanlar, şirketlerin merkezlerini taşımışlardır. Her iki şirket taşınılan yerde bulunan Ticaret Odası'na kayıtlarını yaptırmış, şirketlerin merkezlerinin bu ilde gösterilen adres olduğu Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmiştir. Şirketlerin sicile kayıt edildiği il merkezi, İİK 154.madde kapsamında muamele merkezi yönünden karine oluşturur. Bu karinenin aksinin ispatına dair bir delil de dosyaya sunulmamıştır. İflasın ertelenmesi istemi yönünden yetkili mahkemenin bu il mahkemesi olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
DAVA : Taraflar arasındaki “iflasın ertelenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın yetkisizlik nedeniyle reddine dair verilen 26.10.2010 ve E:189, K:302 sayılı kararın incelenmesi iflas erteleme talebinde bulunanlar vekili ile müdahil İş Bankası vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 05.05.2011 gün ve 2177 - 6186 sayılı ilamı ile;
( ... İflas erteleme talebinde bulunanlar vekili, müvekkilleri şirketlerin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini belirterek iflas erteleme talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve müdahil vekillerinin beyanları doğrultusunda iflas erteleme talebinde bulunanların ticari işletmelerinin ve muamele merkezlerinin Bursa olduğu belirtilerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm iflas erteleme talebinde bulunanlar vekili ile müdahil İş Bankası vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle birden fazla şirketin tek dilekçe ile iflas erteleme talebinde bulunmalarında bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK'nın 154,IV hükmüne göre, iflâs davasında yetkili mahkeme borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Somut olayda iflâsın ertelenmesi talebinde bulunan şirket tarafından, muamele merkezinin Balıkesir'e taşındığının ticaret siciline kaydedilerek ilan edilmesinden sonra iflâsın ertelenmesi talebinde bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek talep ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, ticaret sicili kaydının aksini kanıtlayan deliller de belirtilmeden yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Mahkemece takas, mahsup ve temlik işlemlerinin durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilmişse de maddi hukuka ilişkin hakların kullanılmasını önleyici nitelikte tedbire hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İstek, iflasın ertelenmesine ilişkindir.
Yerel mahkemece, “davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” dair verilen karar iflas erteleme talebinde bulunanlar vekili ile müdahil İş Bankası vekilinin temyizleri üzerine, Özel Daire'ce yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece yetkisizliğe dair önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını, iflas erteleme talebinde bulunanlar vekili temyize getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nda görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesine geçilmeden, dava dilekçesinde “Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile” ibaresi kullanılmasına karşın, bu konuda bir karar verilmeksizin davaya “Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatı ile” devam olunması karşısında, öncelikle görev/işbölümü ilişkisi ve buna göre davaya hangi sıfatla bakıldığının belirlenmesi hususu önsorun olarak ele alınıp, tartışılmıştır.
Hemen belirtmelidir ki, bazı özel mahkemeler her adli teşkilatta kurulmamış olduğundan, buralardaki Asliye Hukuk Mahkemeleri özel mahkemelerin görev alanına giren davalara, bu özel mahkemelerin sıfatıyla bakmaktadır.
Eldeki dava da Ticaret Mahkemesi sıfatı ile görülmek üzere Asliye Hukuk Mahkemesine açılmıştır.
Mahkemece, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmemiş ise de, davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış bulunması Balıkesir'de müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığına göre, davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı belirgindir.
Nitekim, aynı kabul şekli Hukuk Genel Kurulu'nun 28.09.2011 gün ve E:2011/19-446, K:2011/569 sayılı ilamında da benimsenmiştir.
Bu nedenle, ön sorunun reddi ile işin esasının incelenmesine oybirliği ile karar verilmiş; ön sorun bu şekilde aşıldıktan sonra, Hukuk Genel Kurulu'nca işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
İşin esasına gelince;
Uyuşmazlık; iflas erteleme talebinde bulunan şirketlerin muamele merkezlerinin Bursa ili mi yoksa Balıkesir ili mi olduğu; buradan varılacak sonuca göre, yetkili mahkemenin bu iki yerden hangisi olduğu, noktasında toplanmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ( İİK )'nun “İflas Takiplerinde Yetkili Merci” başlığı altında düzenlenen 154/III. maddesinde, “…Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.” Hükmü öngörülmüştür.
Bu açık hüküm karşısında, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesi'nin yetkisi kamu düzenine ilişkin olup, kesindir.
Nitekim, aynı ilke Hukuk Genel Kurulu'nun 28.09.2011 gün ve E:2011/19-446, K:2011/569 sayılı ilamında da benimsenmiştir.
İflası istenen kişinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de, ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa iflas davasının bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir.
Somut olayda, iflas erteleme talebinde bulunanlar, şirketlerin merkezlerini Bursa ilinden Balıkesir iline taşımışlardır. Bu kapsamda, her iki şirket 05.04.2010 tarihinde Balıkesir Ticaret Odası'na kayıtlarını yaptırmış; daha sonra ise, şirketlerin merkezlerinin Balıkesir ilinde gösterilen adres olduğu 14.04.2010 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmiştir. Eldeki dava ise, 16.04.2010 tarihinde açılmıştır.
Görüldüğü üzere, şirketlerin sicile kayıt edildiği Balıkesir il merkezi, İİK 154.madde kapsamında muamele merkezi yönünden karine oluşturur. Bu karinenin aksinin ispatına dair bir delil de dosyaya sunulmamıştır.
Şu durumda, iflasın ertelenmesi istemi yönünden yetkili mahkemenin Balıkesir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen ve işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret eden Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, yanılgılı gerekçeyle direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : İflas erteleme talebinde bulunanlar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun'un 440/III-3.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.