1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Memurlar, farklı kurumdaysa nakil nasıl yapılır?

Gönderilme zamanı: 26 Kas 2021, 22:27
gönderen Hepsihukuk
Danıştay, farklı kurumlarda çalışan memurların nakil işlemlerine esas önemli bir karar verdi.

D A N I Ş T A Y

BEŞİNCİDAİRE

Esas No : 2008/849

Karar No : 2010/5420

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):

Karşı Taraf : İçişleri Bakanlığı - ANKARA

İsteğin Özeti : Zonguldak İdare Mahkemesi'nin 6.12.2007 günlü, E:2007/1472, K:2007/1918 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Özgür Metin

Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : Mehmet Akkaya

Düşüncesi : Bartın Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapan ve bu İl'deki 6 yıllık hizmet süresini dolduran davacının eşinin Bartın Göğüs Hastalıkları Hastahanesinde hemşire olarak çalıştığı hususu dikkate alındığında, idarece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72/2 maddesinde öngörülen kurumlararası koordinasyon sağlanmaksızın Zonguldak Emniyet Müdürlüğü kadrosuna naklen atanmasında hukuka uyarlık bulunmamakla, davanın reddi yolundaki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Polis memuru olarak görev yapan davacı, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 23. maddesine dayanılarak Bartın Emniyet Müdürlüğü kadrosundan Zonguldak Emniyet Müdürlüğü kadrosuna naklen atanmasına ilişkin 22.7.2007 günlü, 109289 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

Zonguldak İdare Mahkemesi'nin 6.12.2007 günlü, E:2007/1472, K:2007/1918 sayılı kararıyla; davacının uzun yıllar boyunca 1. bölge D alt bölgede yer alan Bartın ilinde görev yaptığı, bu ildeki zorunlu hizmet süresi olan 6 yılı doldurduğu ve yine 1. bölge iller arasında yer alan Zonguldak iline naklen atamasının yapılmış olması karşısında dava konusu işlemdehukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Anayasanın 41. maddesinde "Aile, Türk toplumunun temelidir. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Teşkilatı kurar." hükmü yer almış olup, bu

maddeyle Anayasa koyucunun aileyi parçalanmaktan kurtarmak, bireylerini bir arada tutmaksuretiyle ailenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek ve bu yolla kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütmeleri için gerekli ortamı sağlamak amaçlarını taşıdığı kuşkusuzdur.

657 sayılı Yasanın, memurların yer değiştirme suretiyle atanmalarını düzenleyen 72. maddesinin değişik 2. fıkrasında da, Anayasanın sözü geçen maddesine uygun olarak "Yeniden ve yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır." hükmüne yer verilmiş; yine aynı maddede yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun boş bir kadronun bulunmaması ve ilgilinin de isteği halinde, memura eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere (belirtilen şartlarda) izin verilebileceği hükme bağlanmıştır.

Anayasının ve 657 sayılı Yasanın söz konusu düzenlemelerine göre; farklı kurumlarda çalışan eşlerden birinin hizmet gereği başka bir yere naklen atanması halinde diğer eşin çalıştığı kurumla gerekli koordinasyonun sağlanması ve bu eşin de isteği halinde aynı yere naklinin yapılması idare için bir yükümlülüktür. Ancak, memurun atandığı yerde eşin atanacağı teşkilat yoksa ya da teşkilat olmakla birlikte niteliğine uygun boş bir kadro bulunmamakta ise, eşe belirli koşullarda izin isteme hakkı tanınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının eşinin Bartın Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde hemşire olarak çalıştığı anlaşıldığından, Anayasa'nın ve 657 sayılı Yasa'nın bahsedilen hükmü nedeniyle, hizmet gereği yapılan atama işleminde aile bütünlüğünün korunması gerekmekte olup, farklı kurumda çalışan eşler yönünden nakil işleminin kurulmasından önce eşlerin birlikte görev yapabilecekleri yerlerin saptanması için eşin çalıştığı idare ile koordinasyon yapılarak işlem kurulması gerekirken, bu esaslara uyulmaksızın kurulan işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Kaldı ki, 11.9.1992 tarih ve 21342 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin "Atama İstek Formlarının Gönderilmesi" başlıklı 17. maddesine göre bulundukları bölgelerdeki zorunlu hizmet sürelerini dolduran personelin atama istek formlarını doldurmaları ve bunların ilgili birimlerce Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderilmeleri gerekmekte olup; davacıya atama istek formu doldurtulmaksızın kurulduğu anlaşılan işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Zonguldak İdare Mahkemesi'nce verilen 6.12.2007 günlü, E:2007/1472, K:2007/1918 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 22.9.2010 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Başkan ÜyeÜyeÜyeÜye

Salih EsenMustafaHayrettinNalan

ER EROLKILIÇHAN KADIOĞLU TERZİ

(X)

(X)KARŞIOY :

657 sayılı Kanun'un 72. maddesindeki düzenleme, atanan memurun, memur olan eşinin atanması ile ilgilidir. Dolayısıyla atama işleminden sonra eş de atanmak isterse bu hüküm gereği koordinasyon söz konusu olabilir.

Memurun eşinin de memur olması, bu madde nedeniyle atamaya mani durum oluşturmaz.

Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerekir.

Karara karşıyım.

Üye

Mustafa KILIÇHAN

H/C 23.9.2010