1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

HAGB KARARI VERİLSE DE "CİNSEL SUÇ" GÜVENLİK SORUŞTURMASI ENGEL

Gönderilme zamanı: 26 Kas 2021, 22:52
gönderen Hepsihukuk
T.C.
İZMİR
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
5.İDARİ DAVA DAİRESİ
ESAS NO : 2018/485
KARAR NO : 2018/907
KARAR TARİHİ: 17.04.2018



İSTEMİN ÖZETİ : ÖSYM tarafından yapılan KPSS 2016/2 yerleştirme sonuçlarına göre Çanakkale On sekiz Mart Üniversitesi'ne memur olarak yerleştirilen davacı tarafından, hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin Çanakkale On sekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü'nün 20/03/2017 tarih ve ....... sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacı hakkında her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verilmişse de hapis cezası ile cezalandırılmasına yönelik Ceza Mahkemesi kararı bulunması ve yürütülecek görevin niteliği, önem ve özelliği birlikte değerlendirildiğinde, davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumsuz olduğu, bu haliyle memur olarak atanmasına engel bir durumun bulunduğu, atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden İdare Mahkemesi'nin 17/11/2017 gün ve E:2017/680, K:2017/1622 sayılı kararının; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yanlış yorumlandığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu olan davada, delil olarak yalnızca müştekinin beyanının bulunduğu, iddia makamının beraatini istediği, şüpheden sanık yararlanır ilkesi bir bütün olarak göz önünde bulundurulduğunda, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmeseydi, verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay tarafından bozulma ihtimalinin bulunduğu, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesiyle belirtilen kararın Yargıtay denetiminden geçemediği, böyle bir karar üzerinden güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle memuriyete alınmamasının hakkaniyete ve hukuk kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek, istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının yargılandığı davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse de davacının işlemiş olduğu suçun niteliği gereği bir eğitim kurumu olan idareleri bünyesinde çalışamayacağı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların istinaf yolu ile incelenip kaldırılmaları, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45.maddesinin 2.fıkrasının göndermede bulunduğu aynı Kanunun 49.maddesinin 2.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.

Çanakkale İdare Mahkemesi'nin 17/11/2017 gün ve E:2017/680, K:2017/1622 sayılı kararının dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun reddine, istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin, davacı üzerinde bırakılmasına, posta ücretinin kullanılmayan kısmının Mahkemesince yatırana iadesine, bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 17.04.2018 gününde oy çokluğu ile karar verildi.



AZLIK OYU : Dava; ÖSYM tarafından yapılan KPSS 2016/2 yerleştirme sonucuna göre Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine yerleştirilen davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48.maddesi uyarınca yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle Üniversite Değerlendirme Komisyonu'nun 17/03/2017 tarih ve 2017/2 sayılı kararı ile atamasının uygun görülmemesi üzerine atamasının yapılmamasına ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

T.C. Anayasasının "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10.maddesinde; herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları düzenlenmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Devlet Memurluğuna atanmada genel ve özel şartların belirtildiği 48.maddesinde, "Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.

A) Genel şartlar:

1. Türk Vatandaşı olmak,

2. Bu Kanunun 40'ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,

3. Bu Kanunun 41'nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,

4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,

5. (Değişik: 23/1/2008 - 5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (...) zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahküm olmamak.

6. Askerlik durumu itibariyle;

a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,

b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,

c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,

7. 53'üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek (...) akıl hastalığı (...) bulunmamak

8. (Ek: 3/10/2016 - KHK-676/74 md.) Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak.

B) Özel şartlar:

1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41'nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,

2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak." hükmü yer almış, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'nin 4.maddesinde, Güvenlik soruşturması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesi olarak tanımlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, ÖSYM tarafından yapılan KPSS 2016/2 yerleştirme sonucuna göre Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine yerleştirilen davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48.maddesi uyarınca yapılan güvenlik soruşturmasında davacı hakkında basit cinsel saldırı suçundan dolayı Asliye Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucunda 10/09/2014 gün ve E:2014/393, K:2014/580 sayılı karar ile sanığın sabit olan ve eylemine uyan, suç tarihinde yürürlükte ve lehine olan TCK'nın 102/1.madde uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK'nın 62/1.madde uyarınca cezadan takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluştuğundan, CMK'nın 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı olarak bir suç işlememesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verildiği, bu kararın itiraz edilmesi üzerine itirazın reddedilerek 21/11/2014 tarihinde kesinleştiği, Üniversite Değerlendirme Komisyonu'nun 27/03/2017 günlü ve ...... sayılı kararı ile davacı hakkında hükmün açıklanması geri bırakılan bir ceza bulunsa da suçun niteliği gereği eğitim kurumunda çalışmasının uygun olmadığının kararlaştırılması üzerine davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle atamasının yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Bakılan davada, ÖSYM tarafından yapılan KPSS 2016/2 yerleştirme sonucuna göre Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine yerleştirilen davacının, 21/11/2014 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mahkumiyet kararı olmadığı, 5 yıllık süre içinde kasıtlı olarak bir suç işlememesi durumunda davanın düşürülerek hiç suç işlememiş gibi değerlendirileceği, davacının işlemiş olduğu basit cinsel saldırı suçunun, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48.maddesinde yer alan Devlet memurluğuna alınmada aranılan genel şartlarda belirtilen suçlar arasında sayılmadığı, davacının Devlet memurluğuna atanmada aranılan genel ve özel şartları taşıdığı anlaşılmakta olup, suçun niteliği gereği eğitim kurumunda görev yapmasının uygun olmayacağı değerlendirmesi yapılmak suretiyle T.C. Anayasasında tanımlanan kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı bulunmaktadır.

Belirtilen duruma göre, dava konusu davacının atamasının yapılmamasına ilişkin davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu kararın kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.