İHTİYATİ HACİZ VE TENFİZ KARARI
Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 10:37
İHTİYATİ HACİZ KARARI VERİLMESİ İÇİN YABANCI MAHKEME KARARININ TENFİZ EDİLMİŞ OLMASINA GEREK YOKTUR.
T.C. YARGITAY
Altıncı Hukuk Dairesi
E: 2014/3906
K: 2014/4941
T: 14.04.2014
(2004 s. İİK m. 257)
(4686 s. Milletlerarası Tahkim K. m. 6)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ihtiyati haciz davasına dair kırar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.03.2013 tarihli kararı ile Moskova Hakem Mahkemesinin A-40- 174854/11 dava numaralı verilen kararının tenfizine karar verildiğini, davalının henüz Rusya'da aralarında davaları sürerken üzerindeki mal varlığını kaçırmaya haşladığını, mal varlığını kaçırma faaliyetlerine Türkiye'de de devam ettiğini, hunun için ünvan dahi değiştirdiğini, haricen yapılan araştırmalarda davalının adına kayıtlı olan menkul ve gayrimenkul malları üçüncü şahıslara satmış olduğunu, kalan malları da satmak üzere olduğunu, alacaklarının hiçbir teminata bağlı bulunmadığını belirterek davalının haczedilebilen tüm hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece lenfiz kararlarının temyizinin, onun yerine getirilmesini durduracak olup, tenfiz kararları kesinleşmeden İcraya konulamayacağından İİK’nın 257. maddesindeki muacceliyet koşulları oluşmadığı gerekçe gösterilerek istemin reddine karar verilmiştir. Tenfiz kararı kesinleşmeden ifa edilemez İse de bu karara dayanarak ihtiyati haciz istenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. İhtiyati haczi tamamlayan merasimin gerçekleşip gerçekleşmediği sonraki bir aşama olup hükme gerekçe yapılamaz. Kaldı ki İcra İflas Kanunu'nun 257. maddesinde ihtiyati haczin vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcu için istenebileceği düzenlenmiş olduğu gibi, vadesi gelmemiş borçlar için de istenebilme koşulları ayrıca gösterilmiştir. Tenfiz kararının amacı, yabancı ülkelerde hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesini sağlamaya yöneliktir. Buna göre yabancı mahkeme veya hakem heyeti tarafından verilen bir kararla tespit edilen alacak hakkında tedbir niteliğinde bulunan ihtiyati hacze karar verilmesi için yabancı kararın tenfizi koşulunun aranmasına gerek bulunmamaktadır. Çünkü ihtiyati haciz kararı ile sadece borçlunun mal ve haklarına geçici olarak el konulmaktadır. Öte yandan, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun 6. maddesinde "Taraflardan birinin, tahkim yargılamasından önce veya tahkim yargılaması sırasında mahkemeden ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz istemesi ve mahkemenin böyle bir tedbire veya hacze karar vermesi, tahkim anlaşmasına aykırılık teşkil etmez. Aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yargılaması sırasında hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin istemi üzerine, ihtiyati tedbire veya ihtiyati hacze karar verebilir. Hakem veya hakem kurulu, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı vermeyi, uygun bir güvence verilmesine bağlı kılabilir. Hakem veya hakem kurulu, cebri icra organları tarafından icrası ya da diğer resmi makamlar tarafından yerine getirilmesi gereken ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı veremeyeceği gibi, üçüncü kişileri bağlayan ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı da veremez. Taraflardan biri, hakem veya hakem kurulunun verdiği ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararını yerine getirmezse; karşı taraf, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesi istemiyle yetkili mahkemenin yardımını isteyebilir. Yetkili mahkeme gerekirse başka bir mahkemeyi istinabe edebilir. Tarafların, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile İcra ve İflas Kanununa göre istemde bulunma hakları saklıdır. Tahkim yargılaması öncesi veya tahkim yargılaması sırasında taraflardan birinin istemi üzerine mahkemece verilen ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz kararı, hakem veya hakem kurulu kararının icra edilebilir hale gelmesiyle ya da davanın hakem veya hakem kurulu tarafından reddedilmesi halinde kendiliğinden ortadan kalkar" düzenlemesi bulunmaktadır. Maddeye göre tahkim yargılamasından önce veya tahkim yargılaması sırasında ihtiyati hacze karar verilmesi mümkün bulunduğuna göre, kararın verilmesinden sonra da ihtiyati hacze karar verilebilir.
Bu İtibarla mahkemece, İİK 257 maddesinde yazılı şartlar göz önüne alınarak, (Davacının ihtiyati haciz İsteminin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe İle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü İle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C. YARGITAY
Altıncı Hukuk Dairesi
E: 2014/3906
K: 2014/4941
T: 14.04.2014
(2004 s. İİK m. 257)
(4686 s. Milletlerarası Tahkim K. m. 6)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ihtiyati haciz davasına dair kırar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.03.2013 tarihli kararı ile Moskova Hakem Mahkemesinin A-40- 174854/11 dava numaralı verilen kararının tenfizine karar verildiğini, davalının henüz Rusya'da aralarında davaları sürerken üzerindeki mal varlığını kaçırmaya haşladığını, mal varlığını kaçırma faaliyetlerine Türkiye'de de devam ettiğini, hunun için ünvan dahi değiştirdiğini, haricen yapılan araştırmalarda davalının adına kayıtlı olan menkul ve gayrimenkul malları üçüncü şahıslara satmış olduğunu, kalan malları da satmak üzere olduğunu, alacaklarının hiçbir teminata bağlı bulunmadığını belirterek davalının haczedilebilen tüm hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece lenfiz kararlarının temyizinin, onun yerine getirilmesini durduracak olup, tenfiz kararları kesinleşmeden İcraya konulamayacağından İİK’nın 257. maddesindeki muacceliyet koşulları oluşmadığı gerekçe gösterilerek istemin reddine karar verilmiştir. Tenfiz kararı kesinleşmeden ifa edilemez İse de bu karara dayanarak ihtiyati haciz istenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. İhtiyati haczi tamamlayan merasimin gerçekleşip gerçekleşmediği sonraki bir aşama olup hükme gerekçe yapılamaz. Kaldı ki İcra İflas Kanunu'nun 257. maddesinde ihtiyati haczin vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcu için istenebileceği düzenlenmiş olduğu gibi, vadesi gelmemiş borçlar için de istenebilme koşulları ayrıca gösterilmiştir. Tenfiz kararının amacı, yabancı ülkelerde hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesini sağlamaya yöneliktir. Buna göre yabancı mahkeme veya hakem heyeti tarafından verilen bir kararla tespit edilen alacak hakkında tedbir niteliğinde bulunan ihtiyati hacze karar verilmesi için yabancı kararın tenfizi koşulunun aranmasına gerek bulunmamaktadır. Çünkü ihtiyati haciz kararı ile sadece borçlunun mal ve haklarına geçici olarak el konulmaktadır. Öte yandan, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun 6. maddesinde "Taraflardan birinin, tahkim yargılamasından önce veya tahkim yargılaması sırasında mahkemeden ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz istemesi ve mahkemenin böyle bir tedbire veya hacze karar vermesi, tahkim anlaşmasına aykırılık teşkil etmez. Aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yargılaması sırasında hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin istemi üzerine, ihtiyati tedbire veya ihtiyati hacze karar verebilir. Hakem veya hakem kurulu, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı vermeyi, uygun bir güvence verilmesine bağlı kılabilir. Hakem veya hakem kurulu, cebri icra organları tarafından icrası ya da diğer resmi makamlar tarafından yerine getirilmesi gereken ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı veremeyeceği gibi, üçüncü kişileri bağlayan ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı da veremez. Taraflardan biri, hakem veya hakem kurulunun verdiği ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararını yerine getirmezse; karşı taraf, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesi istemiyle yetkili mahkemenin yardımını isteyebilir. Yetkili mahkeme gerekirse başka bir mahkemeyi istinabe edebilir. Tarafların, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile İcra ve İflas Kanununa göre istemde bulunma hakları saklıdır. Tahkim yargılaması öncesi veya tahkim yargılaması sırasında taraflardan birinin istemi üzerine mahkemece verilen ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz kararı, hakem veya hakem kurulu kararının icra edilebilir hale gelmesiyle ya da davanın hakem veya hakem kurulu tarafından reddedilmesi halinde kendiliğinden ortadan kalkar" düzenlemesi bulunmaktadır. Maddeye göre tahkim yargılamasından önce veya tahkim yargılaması sırasında ihtiyati hacze karar verilmesi mümkün bulunduğuna göre, kararın verilmesinden sonra da ihtiyati hacze karar verilebilir.
Bu İtibarla mahkemece, İİK 257 maddesinde yazılı şartlar göz önüne alınarak, (Davacının ihtiyati haciz İsteminin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe İle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü İle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.