1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Haciz Adresinin ve Hacizli Malların Borçluya Ait Olduğunun Kanıtlanamaması

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 10:53
gönderen Hepsihukuk
Y.21.HD E: 2008/19610 K: 2010/299 T: 21.01.2010

ÖZET: Haciz adresinin ve hacizli malların borçluya ait olduğu kanıtlanamadığından; 3. kişi tarafından açılan davanın kabulü gerekir.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR:Uyuşmazlık 3. kişinin İİK’in 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.

Davacı 3. kişi, borçludan 11.3.2008 tarihinde boşandığını bildirerek borçlunun borcu dolayısıyla ev eşyaları üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.

Dava konusu ev eşyaları 3. kişi durumundaki davacıya ait ev adresinde 1.4.2008 tarihinde haczedilmiş, davacı 3. kişinin istihkak iddiasına alacaklı vekilince karşı çıkılmıştır. Borçlunun takip dayanağı bonodaki adresi İstasyon Caddesi ... Yeşilköy adresidir. Borçluya ödeme emri 8.4.2008 tarihinde icra dairesinde tebliğ edilmiş, borçlu lehine olan sürelerden feragat ederek takibi kesinleştirmiş ve adres olarak mahkemenin kabulünün aksine takip adresi olan İstasyon Caddesi No: ... Yeşilköy adresini bildirmiştir. Haciz ise Ürgüplü Caddesi Kuşkonmaz SK. ... Yeşilyurt adresinde davacının huzuru ile gerçekleşmiştir. Haczin uygulandığı adres takip yada ödeme emri tebliğ adresi olmayıp, borçlu hacizde de hazır olmadığından, borçlunun haciz adresi ile ilgisi saptanamamaktadır. Bu durumda İİK’in 97/a maddesinde öngörülen karine davacı yararına olup, haciz adresinin ve hacizli malların borçlu ile ilgisinin davalı alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Davanın 3. kişi tarafından açılmış olması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz.

Davalı alacaklı tarafından haciz adresinin ve hacizli malların borçluya ait olduğuna ilişkin herhangi bir kanıt ileri sürülmemiştir. Aksine ispat yükü kendisinde olmamasına rağmen davacı 3. kişi tarafından, haciz adresinin çalıştığı firma yetkilisi tarafından kiralandığına ilişkin 1.6.2007 tarihli kira sözleşmesi sunulmuş, bu sözleşmede davacının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu görülmüş, yine hacizli malların bir kısmına uygunluk arzeden ve çalıştığı firma adına düzenlenen 20.7.2007 tarihli fatura sunulmuşmr.Anılan sebeplerle haciz adresinin ve hacizli malların borçluya ait olduğu-kanıtlanmadığından 3. Kişi tarafından açılan davanın kabulü yerine reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı (3. kişiye) iadesine, 21.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.