1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Tebliğ tarihinin hacizden sonraki bir tarih olarak düzeltilmesi halinde geçerli bir haciz olmaz

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 13:32
gönderen Hepsihukuk
12. Hukuk Dairesi 2021/6696 E. , 2021/9233 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki 3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Üçüncü kişi vekili, müvekkilinin adresinde haciz yapıldığını, borçlunun haciz mahallinde olmadığını,haciz mahallinde evrak bulunmadığını, İcra Müdürlüğü’nün İİK'nin 96-97. maddelerine göre karar verilmesi için dosyanın Mahkemeye gönderilmesine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 20.11.2017 tarihli kararın iptali ile İİK 99 maddesine göre işlem yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili, şikayet nedenlerinin yerinde olmadığını beyan ederek, şikayetin reddini talep etmiştir.

Mahkemece, borçluya ödeme emrinin haciz yapılan adreste tebliğ edildiği, aynı adreste farklı icra dosyasından 06.10.2017 tarihinde yapılan hacizde borçluların haciz mahallinde bulundukları, borçlunun istihkak iddia eden şirketin ortağı ve yetkili müdürü olduğu, İİK 96 ve 97 maddeleri hükümlerinin uygulanması yönündeki müdürlük işleminde kanuna ve usule aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş,üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, borçluya ödeme emrinin haciz mahallinde tebliğ edildiği, borçlunun istihkak iddia eden şikayetçi şirketin yetkilisi olduğu, başka icra dosyalarında aynı adreste yapılan haciz sırasında borçlunun hazır olduğu, bu durumda mahcuzların borçlu ile üçüncü kişinin birlikte elinde bulundurduğunun kabulü gerekeceğinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm üçüncü kişi vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.

Talep, üçüncü kişinin haczin İİK’nın 99. maddesine göre yapılması talebine ilişkin şikayet başvurusudur.

Geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.

Somut olayda, ... 32. İcra müdürlüğünün 2017/18345 E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde borçluya ödeme emrinin 12.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, 15.11.2017 tarihinde dava konusu haczin yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 4.7.2018 tarih, 2017/916 Esas, 2018/699 karar sayılı kararı ile, ... 32. İcra müdürlüğünün 2017/18345 Sayılı takip dosyasında davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat tarihinin 27/11/2017 olarak düzeltilmesine karar verilmiş olup anılan karar 12.10.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda,geçerli bir haczin varlığından söz edilemez.


O halde takip dosyasında geçerli bir haczin bulunmaması sebebiyle şikayetin ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre üçüncü kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.