1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Asliye Ticaret Mahkemesince verilen İhtiyati Haczin Kaldırılmasına Dair Kararn Kesinleşmesi Gerekmez

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 14:15
gönderen Hepsihukuk
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU


ESAS : 2012/12-1128 E.
KARAR : 2013/403 K.


ŞİKÂYET
İHTİYATİ HACİZ KARARI

İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 265


"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “şikâyet” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.02.2011 gün ve 2011/103 E-2011/132 K. sayılı kararın incelenmesi davalı (alacaklı) vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 12.12.2011 gün ve 2011/10046 E-2011/27989 K sayılı ilamı ile;

(...İİK'nun 265/son maddesinde; “İtiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurabileceği, Yargıtay’ın bu başvuruyu öncelikle inceleyerek karar vereceği ve verdiği kararın da kesin olduğu, temyiz isteminin ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durduramayacağı” düzenlemesine yer verilmiştir.

Bu maddeye ilişkin hükümet gerekçesinde de, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulması halinde başvurunun ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmayacağı açıklanmıştır.

Somut olayda, borçlular aleyhinde başlatılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulmasından sonra, alacaklı vekilince borçlular hakkında İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinden 2010/788 - 788 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararı alınarak bu dosya üzerinde, borçlular aleyhinde ihtiyati haciz işlemi tatbik ettirildiği, bir kısım borçlular vekilince 04.02.2011 tarihinde, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine aynı mahkemece 24.11.2010 tarihinde ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi nedeniyle icra müdürlüğünden ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce, kesinleşme şerhli mahkeme kararının ibrazı halinde talep gibi işlem yapılmasına karar verildiği, bu kararın icra mahkemesine şikâyet olunduğu, mahkemece; İİK'nun 265/son maddesi gereğince temyizin, kararın uygulanmasını durdurmayacağından, kararın işleme konulması için kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesi ile şikâyetin kabulüne ve işlemin iptaline karar verildiği görülmektedir.

Mahkemece, anılan kararın temyiz edildiği ve temyiz isteminin ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmayacağı hakkındaki belirtilen yasa hükmü dikkate alınarak icra müdürlüğünün yerinde verilen kararına karşı yapılan şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken ilgili yasa maddesi yanlış yorumlanarak yazılı şekilde şikâyetin kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir



TEMYİZ EDEN: Davalı (alacaklı) vekili



HUKUK GENEL KURULU KARARI:



Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstek, şikâyet yolu ile icra müdürlüğü kararının kaldırılması isteğine ilişkindir.

Şikâyetçiler (borçlular) vekili, müvekkilleri aleyhine İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesince 06.09.2010 tarihli 2010/788 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı verilmiş ise de yapılan itiraz sonucu 24.11.2010 tarihli karar ile ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, Dikili İcra Müdürlüğüne yazılan haciz müzekkeresin kaldırılması hususunda talepte bulunulduğunu, ancak 04.02.2011 tarihli karar ile talebin reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olup 04.02.2011 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını şikâyet yoluyla talep ve dava etmiştir.

Davalı (alacaklı) vekili, ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararın temyiz edildiğini, İİK'nun 265/son maddesi gereği temyizin ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmayacağını belirtmiştir.

Yerel Mahkemece, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin kararın kesinleşmeden derhal uygulanması gerektiği, İİK'nun 265/son maddesinin de kararın temyizinin ilgili kararın uygulanmasını durdurmayacağı yönünde olduğu gerekçesi ile şikâyetin kabulü ile icra dosyasındaki 04.02.211 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar vermiştir.

Davalı (alacaklı) vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, yukarıda belirtilen bozma ilamında açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.

Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davalı(alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; alacaklı tarafından mahkemeden alınan ve takibe konulan ihtiyati haciz kararının sonradan borçlu tarafın itirazı üzerine aynı mahkemece kaldırılmasına karar verilmesi durumunda, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin kararın temyizinin ilgili kararın derhal uygulanmasını durdurup durdurmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun ihtiyati haciz kararına itiraz ve temyizi düzenleyen 265.maddesinde; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.

Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.

Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.

İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.

İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Sözü edilen madde metninin son fıkrasında, ihtiyatı haciz kararına yapılan itiraz üzerine verilen ihtiyati hacizle ilgili hükmün temyizinin kararın uygulanmasını durdurmayacağı belirtilmiştir.

Somut olayda, itiraz üzerine ihtiyati hacze karar veren mahkeme ihtiyati haciz kararını kaldırmıştır. Mahkemenin ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne vermesi halinde borçlunun malları üzerine konulmuş olan ihtiyati haciz kalkar.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004, sh. 898)

Hal böyle olunca, İİK'nun 265/son maddesi gözetilerek, itiraz kararının temyizinin ilgili kararın uygulanmasını durdurmayacağı gerekçesi ile şikâyetin kabulü ile icra dosyasındaki 04.02.211 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına dair yerel mahkemenin vermiş olduğu karar usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekir.

S O N U Ç : Davalı (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun’un 29.maddesi ile eklenen Geçici 7.madde atfıyla aynı Kanun’un 366/III. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.03.2013 gününde yapılan görüşmede oybirliği ile karar verildi.