1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

İcra Müdürünün Araştırma Görevinin Bulunmadığı

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 14:22
gönderen Hepsihukuk
12. Hukuk Dairesi 2015/32555 E. , 2016/404 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra 04.06.2013, 08.10.2013 tarihli taleplerle ilgili masraf yatırılmadığını, yine ödeme muhtırası gönderilmesinin zamanaşımını kesmediğini, çekin 6 aylık zamanaşımına uğradığını ileri sürerek İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesiyle İİK'nun 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece aynı konuya ilişkin daha önceki dönemi kapsar zamanaşımı şikayeti olması nedeniyle 04.06.2013 tarihinden dava tarihine kadarki döneme ilişkin değerlendirme yapılarak zamanaşımının gerçekleşmediği kabul edilip, istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Takip dosyası incelendiğinde; 15.10.2010 keşide tarihli çeke dayalı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, örnek 10 ödeme emrinin 28.05.2011 tarihinde borçlu tarafa tebliğ edildiği takibin kesinleştiği, şikayetçi borçlunun 26.09.2013 tarihinde, 01.06.2012 - 09.01.2013 tarihleri arası icra takip işlemi yapılmadığını ileri sürerek zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, şikayetin halen derdest olduğu görülmektedir.

Takip dosyasında şikayet konusu edilen dönem aralığı incelendiğinde; alacaklının 04.06.2013 tarihli talebi ile borçlunun Uyap'tan SGK kayıtlarının taranması ile çalışıp çalışmadığının araştırılması, çalışması halinde almakta olduğu maaşın 1/4'ü ile diğer hak ve alacaklarının haczi konusunda müzekkere yazılmasını, 08.10.2013 tarihli talebi ile borçlunun mernis adresine ödeme muhtırası tebliğ edilmesini, 30.10.2013 tarihinde ise borçlu adına kayıtlı araçların tespiti ile varsa Uyap'daki kayıtlarına haciz ve yakalama şerhi konulmasını istediği, talepler konusunda icra müdürlüğü tarafından, masraf yatırıldığında işlem yapılmasına karar verildiği görülmektedir.

Somut olayda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, 08.10.2013 tarihli borçlu tarafa ödeme muhtırası gönderilmesi yönündeki alacaklı talebi, zamanaşımını keser nitelikte icra takip işlemi değildir. Diğer taraftan icra müdürlüğünün araştırma yükümlülüğü bulunmadığı halde, alacaklı tarafın 04.06.2013 ile 30.10.2013 tarihli talepleri icra müdürlüğünce araştırma yapılmasına yönelik nitelikte olup, bu nedenle söz konusu işlemler zamanaşımını kesmeyeceği gibi, bir an için aksi düşünülse dahi belirtilen talepler için icra müdürlüğünce masraf yatırılması halinde işlem yapılmasına karar verildiği halde, takip dosyasının incelenmesinde söz konusu haciz işlemi için masraf yatırıldığına dair dosya içinde tahsilat makbuzunun bulunmadığı görülmektedir.

O halde mahkemece, 04.06.2013 ile şikayet tarihi olan 31.01.2014 tarihleri arasında çek de zamanaşımı gerçekleştiğinden istemin kabulü ile İİK'nun 71/son maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/8037
Karar: 2012/26317
Karar Tarihi: 13.09.2012

ŞİKAYET DAVASI - İCRA MEMUR İŞLEMİNİ ŞİKAYET - BORÇLUNUN SOSYAL GÜVENLİK SORGUSUNUN YAPILMASININ TESPİTİNE YÖNELİK İSTEMİ RET EDEN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ İŞLEMİNDE HUKUKA AYKIRILIK TESPİT EDİLEMEMİŞ OLMASI - ŞİKAYET DAVASININ REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Borçlunun UYAP işletim sistemi üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorgusunu alacaklı vekilinin de yapabildiği, ayrıca bu sorguyu icra müdürünün de yapması talebinde hukuki yarar ve gereklilik bulunmadığı anlaşıldığından, borçlunun sosyal güvenlik sorgusunun yapılmasının tespitine yönelik istemi ret eden icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık tespit edilememiştir.
(2004 S. K. m. 16, 355, 363) (2709 S. K. m. 141) (6100 S. K. m. 445)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararırını müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi M. Ş. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 21,15 TL. onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.







YEREL MAHKEME KARARI

T.C.
AFYONKARAHİSAR
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2012/63
KARAR NO: 2012/86
KARAR TARİHİ: 14.02.2012

Davacı vekili Av. P.Ö.'un mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan yargılaması sonucunda;

Gereği düşünüldü:

Davacı vekili, 08.02.2012 havale tarihli dilekçesi ile özet olarak A. 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4031 sayılı dosyasında borçlu H.Ö.'ün çalıştığı işyeri adresinin tespiti için bulundukları talebin icra müdürlüğünce 01.02.2012 gününde Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol çerçevesinde avukatların UYAP bilişim sistemi üzerinden erişebildikleri işlemlerden olması ve icra dairesi tarafından yapılması zorunlu işlemler arasında yer almadığı gerekçesi reddedildiği, oysa UYAP işletim sisteminin avukatlar tarafından kullanılmasını zorunlu sayan bir yasal bir düzenleme bulunmadığı, öte yandan Türkiye Barolar Birliği'nin yaptığı protokolün yasa hükmü gibi algılanması ve UYAP üzerinden sorgu yapılmaya zorlanmasının özgürlüğün ihlali niteliğinde ve Anayasa aykırı olduğundan bahisle icra müdürlüğünün 01.02.2012 tarihli işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, İİK.’nun 16. maddesine dayalı <icra memurunun işleminin şikâyet yolu ile aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başladığı, ödeme emrinin 23.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine takibine kesinleştiği, 01.02.2012 tarihinde alacaklı vekilinin icra müdürlüğünden, haciz işlemlerine esas olmak üzere UYAP üzerinden borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumu sorgusunun yapılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün 01.02.2012 günlü kararı ile talep edilen işlemin Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol çerçevesinde avukatların UYAP bilişim sistemi üzerinden erişebildikleri (MERNİS, adres kayıt sistemi, SGK, araç ve tapu sorgulama) işlemlerden olması ve icra dairesi tarafından yapılması zorunlu işlemler arasında yer almadığı gerekçesi reddedildiği, alacaklının süresinde şikayet hakkını kullandığı görülmüştür.

Takip dosyası itibarı ile borçlunun çalıştığı işyeri sorgusunun UYAP işletim sistemi üzerinden 07.10.2011 tarihinde yapılması ve çalıştığı işyeri tespit edilmesine rağmen, takip dosyasında davaya konu talep tarihine kadar bu adreste haciz yapılması talebinde bulunulmadığı ve çalıştığı işyerine İİK.’nun 355. maddesi gereğince haciz yazısı da yazılmadığı anlaşılmaktadır. Mevcut durum karşısında borçlunun işyeri adresi bellidir. Borçlunun işyeri adresinin belli olduğu anlaşıldığından, alacaklının borçlunun yeniden işyeri adresinin tespitini talep etmekte hukuki bir yararının bulunmadığı, ayrıca icra müdürünün, takip dosyası itibarı ile işyeri adresi belli olan borçlunun olası diğer işyeri adreslerini de tespit etme yükümlülüğü bulunmadığından, işyeri adresinin tespitine yönelik istemi ret eden icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık tespit edilememiştir.

Anayasa'nın 141/son maddesi gereğince davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. İcra müdürlüklerinin takip hukuku işlemleri de yargısal faaliyettir. Bilindiği gibi Ulusal Yargı Ağı Projesi'nin (UYAP) amaçlarından birisi de verilerin elektronik ortamda saklanması, bilgileri elektronik ortamda saklayan diğer kamu kurumlarından aracısız hızlı bilgi alışında bulunması, bu şekilde kağıt ve posta masrafı ile posta hizmeti (kurye) ve muhatap kurum çalışmalarından tasarruf edilerek, yargılamada ucuzluk ve sürat sağlanmasıdır. Başka bir anlatımla amaç günler alacak bir işlemin anında yerine getirilmesidir. Her ne kadar 6100 sayılı Yasanın 445. maddesi dışında UYAP’ın kullanımını zorunlu kılan açık yasal bir düzenleme bulunmasa da, Adalet Bakanlığı tarafından bilgi güvenliği sağlanan bir ortamda faaliyete sokulan UYAP işletim sisteminin kullanılması ve sistemden faydalanılması Anayasa'nın 141/son maddesi gereğince yasal bir zorunluluktur. Bugün itibarı ile UYAP işletim sisteminden Adalet Bakanlığı dışı kurumlardan kişilerin nüfus kayıtlarına ulaşılabilmekte, yine kişilerin sahibi bulunduğu araç ve taşınmaz sorgusu ile sosyal güvenlik durum sorgusu yapılabilmektedir. UYAP işletim sisteminden avukatların da faydalanabilmesi, bu sistem üzerinden dava açılabilmesi ve işlerin takibi için Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol'ü imzalanmıştır. Protokolün amacı 3. maddede açıklanmıştır. Amaçlardan bir tanesi de avukatların UYAP bilişim sistemi kullanılarak diğer bilişim sistemlerindeki bilgi ve belgelere erişiminin sağlanmasıdır. Protokolün 5. maddesinin 6. ve 7. bentlerinde avukatların MERNİS, AKS (adres kayıt sistemi) öncelikli olmak üzere, araç kayıtları, tapu kayıtları ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun elektronik ortamda sağladığı verilere ulaşabileceği ve bu hizmet karşılığı ilgili kurumun ve Adalet Bakanlığının ücret talebinde bulunacağı öngörülmüştür.

Alacaklı kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol çerçevesinde bizzat alacaklı vekilinin kendisi ulaşabilecektir. Bu durumda alacaklı vekili borçlunun fiili olarak çalışıp çalışmadığını, çalışıyor ise nerede çalıştığını bizzat kendisi tespit edebilecektir. Borçlu çalışıyor ise maaşın haczi için iş yerine haciz yazısı yazılacak, çalışmıyor ise alacaklı vekili maaş haczi talebinde bulunmayarak, Anayasa’nın 141/son maddesinde belirtildiği üzere icra dairesindeki iş yükünü ve masrafı gereksiz yere artırmayacaktır. Her sorgu işleminden ücret alınması 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol'ün 5/7 maddesinde düzenlendiği, elektronik ortamda bilgi sağlanmasının Adalet Bakanlığı ile ilgili kuruma ek bir maliyet getirdiği, bu maliyet nedeni ile hizmet kullanıcısından ücret alınıp alınmaması konusunda ise icra müdürlüğünün takdir hakkı bulunmadığı açıktır.

Alacaklı vekili, avukatların UYAP işletim sistemini kullanmasında yasal bir zorunluluk bulunmadığı gerekçesini ileri sürmüş ise de, aynı düşünceden hareketle takip hukuku bakımından da UYAP işletim sisteminin kullanılması için yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, icra müdürünün Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilisi yerine geçerek kişinin Sosyal Güvenlik Kurumu sorgusu yapmak gibi bir görevinin olmadığı, icra müdürünün görevinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazı yazarak kişinin iş durumunu sormak olduğu açıktır.

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı Anayasa'nın 141/son maddesi çerçevesinde, borçlunun UYAP işletim sistemi üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorgusunu alacaklı vekilinin de yapabildiği, ayrıca bu sorguyu icra müdürünün de yapması talebinde hukuki yarar ve gereklilik bulunmadığı anlaşıldığından, borçlunun sosyal güvenlik sorgusunun yapılmasının tespitine yönelik istemi ret eden icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık tespit edilememiştir.

Hüküm: 1- Davacının açtığı şikâyet davasının REDDİNE,

2- Yeteri kadar harç alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,

3- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4- Davacı tarafından yatırılan 85 TL. gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,

dair, evrak üzerinde inceleme sonucu, İİK.’nun 363. maddesi gereğince davacı için karar tebliğinden itibaren on gün içinde mahkememize veya en yakın icra hukuk mahkemesine bir dilekçe verilmesi sureti ile Yargıtay'a temyiz başvuru yolu açık olmak üzere 14.02.2012 günü karar verildi.



TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

BAYRAM ŞAHİN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2013/463)

Karar Tarihi: 16/5/2013

İKİNCİ BÖLÜM
KARAR

Başkan : Alparslan ALTAN
Üyeler : Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Engin YILDIRIM

Raportör : Selami TURABİ
Başvurucu : Bayram ŞAHİN
Vekili : Av. Atakan ÇELİK

I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu, alacağını tahsil amacıyla vekili vasıtasıyla icra takibi başlattığı Ankara 30. İcra Müdürlüğünün ilgili dosyasında, İcra Müdürlüğünce borçlunun MERNİS ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kaydının, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden çıkarılması talebinin reddi sebebiyle adil yargılanma hakkı ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 15/1/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca, 14/5/2013 tarihinde başvurunun karara bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, alacağını tahsil amacıyla borçlu aleyhine avukatı aracılığıyla Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2012/12547 esas sayılı dosyasıyla 19/9/2012 tarihinde icra takibi başlatmıştır.
6. Başvurucunun avukatının, İcra Müdürlüğünden haciz işlemi için takip borçlusunun MERNİS'te kayıtlı adresinin ve çalıştığı işyerine ait SGK kayıtlarının UYAP üzerinden çıkarılması talebi, borçluya ait kayıtların alacaklı vekilince UYAP üzerinden çıkartılarak İcra Müdürlüğüne sunulması gerektiği gerekçesiyle reddedilmiştir.
7. Başvurucunun avukatı, İcra Müdürlüğünün red kararına karşı Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesine şikâyette bulunmuştur.
8. Mahkeme, 14/11/2012 tarih ve E.2012/923, K.2012/952 sayılı kararıyla İcra Müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine kesin olarak karar vermiş ve karar başvurucuya 21/12/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
9. Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 16/5/2013 tarihli Anayasa Mahkemesine hitaben gönderdiği dosya inceleme tutanağına göre, başvurucu vekilinin 8/11/2012 tarihinde kendisinin bildirdiği borçlunun adresine tebligatın yapılması yönünde talepte bulunduğu, bu talebin İcra Müdürlüğünce kabul edilmesi üzerine bildirilen adrese tebligatın yapıldığı, 6/12/2012 tarihinde de borçluya ait araç kaydına haciz konulduğu, maaş haczi müzekkeresi yazıldığı anlaşılmaktadır.

B. İlgili Hukuk
10. 9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "İcra Mahkemesi" kenar başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
"İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır. ."
11. Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan "Veri Erişimi, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol"ün 5.6. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
".Avukatlarca UYAP sistemi üzerinde doğrudan dış kurum bilgi ve belgelerinin görüntülenmesi ilgili kurum onayı ile sağlanır. Bu konudaki çalışma alanları MERNİS ve AKS (Adres Kayıt Sistemi) öncelikli olmak üzere, araç kayıt, tapu kayıtları, Sosyal Güvenlik Kurumunun elektronik ortamda sağladığı veriler olarak belirlenmiştir."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 16/5/2013 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 15/1/2013 tarih ve 2013/463 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, alacağını tahsil amacıyla avukatı aracılığıyla icra takibi başlattığı Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2012/12547 esas sayılı dosyasında, borçlunun MERNİS ve SGK kaydının UYAP üzerinden çıkarılması yönündeki talebinin, takibin avukat vasıtasıyla yapıldığı gerekçesiyle reddedildiğini, alacaklı kişilerce doğrudan yapılan icra takiplerinde bu yöndeki taleplerin icra müdürlüklerince kabul edilmesine rağmen avukatla takiplerde farklı uygulama yapılmasının Anayasa'nın 10. ve 36. maddelerinde tanımlanan eşitlik ilkesi ile adil yargılanma hakkı ve hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüş, anılan Mahkeme kararının hüküm ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.


B. Değerlendirme
14. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi ve şartları" kenar başlıklı 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"(5) Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir."
15. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün "Düşme kararı" başlıklı 80. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:
(a)Başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi.
(b) Başvurucunun davasını takipsiz bıraktığının anlaşılması.
(c) İhlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması.
(ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi."
16. Anılan düzenlemeler uyarınca Anayasa Mahkemesi, başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi, davasını takipsiz bıraktığının anlaşılması, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması ya da Anayasa Mahkemesince saptanan benzer nitelikteki başka bir gerekçeden dolayı başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varması hâlinde başvuru hakkında düşme kararı verebilmektedir.
17. Başvuru konusu olayda başvurucunun ihlal iddiasının, Ankara 30. İcra Müdürlüğünce borçlunun MERNİS ve SGK kaydının UYAP üzerinden çıkarılması yönündeki talebinin, takibin avukat vasıtasıyla yapılması nedeniyle reddedilerek başvurucunun bu adreslere erişim hakkının kısıtlandığı gerekçesine dayandırıldığı görülmektedir. Oysaki Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan protokol gereğince avukatın bu bilgilere UYAP üzerinden kolayca ulaşabildiği, buna imkanı yoksa icra müdürlüğü kanalıyla ve zabıta marifetiyle masrafını vermek suretiyle adres tespiti yaptırabilmesinin her zaman mümkün olduğu görülmektedir.
18. Ayrıca, 30. İcra Müdürlüğünün 16/5/2013 tarihli yazısından, başvurucunun ulaşmak istediği adreslere kendiliğinden ulaşarak 8/11/2012 tarihinde borçlunun vekili tarafından bildirilen adresine tebligatın yapılması yönünde talepte bulunduğu, bu talebinin İcra Müdürlüğünce kabul edilmesi üzerine bildirilen adrese tebligatın yapıldığı, 6/12/2012 tarihinde de borçluya ait araç kaydına haciz konulduğu, maaş haczi müzekkeresi yazıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından başvurucu vekilinin talep ettiği borçlu adres ve haczi kabil mal bilgilerine kolayca erişebildiği anlaşıldığından, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmamış, İçtüzük'ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi uyarınca da başvuru hakkında düşme karar verilmesi gerekmiştir.
19. Açıklanan nedenlerle, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin "düşmesine" karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM
Başvurunun, "incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığından" DÜŞMESİNE, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 16/5/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.