Meskeniyet İddiasını İnceleme ve Haczin Kaldırılmasına Karar Verme Yetkisi İcrada Değil Mahkemededir
Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 14:22
12. Hukuk Dairesi 2015/33695 E. , 2016/2980 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra müdürlüğünden meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce, masrafın alacaklıdan alınarak kıymet takdiri yapılması ve kıymet takdirinde, borçlunun haline münasiplik iddiasının incelenerek yerinde olması halinde haciz şerhinin kaldırılması yönünde işlem tesis edildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile masrafı alacaklıdan alınarak kıymet takdiri yapılmasına yönelik icra müdürlüğü işleminin yerinde olmadığından icra müdürlüğü işlemini bu kısım yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Haczin kaldırılması İİK'nun 16. maddesine dayalı olarak şikayet yoluyla icra mahkemesinden istenmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olup icra müdürünce kaldırılmasına karar verilemez.
İİK'nun 82/son maddesi, “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” şeklinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre icra müdürünün konulmuş bir haczin kaldırılmasına karar verme yetkisi olmayıp bu yetki haczi yapan icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesindedir.
Somut olayda, borçlu hakkında ihtiyati haciz kararına dayalı olarak takip başlatılmış, borçlunun taşınmazına 02.08.2013 tarihinde ihtiyati haciz şerhi konulmuş, ödeme emri 06.08.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilip, ihtiyati haciz 12.08.2013 tarihinde kesin hacze dönüşmüştür. Borçlunun ise, 20.10.2014 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmüştür.
O halde, mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiasını inceleme yetkisi icra müdürlüğünde olmadığından, icra müdürlüğünün, borçlunun meskeniyet iddiasını araştırmaya yönelik, 21.10.2014 tarihli kararı yerinde olmayıp alacaklının şikayetinin tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe istemin kısmen reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra müdürlüğünden meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce, masrafın alacaklıdan alınarak kıymet takdiri yapılması ve kıymet takdirinde, borçlunun haline münasiplik iddiasının incelenerek yerinde olması halinde haciz şerhinin kaldırılması yönünde işlem tesis edildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile masrafı alacaklıdan alınarak kıymet takdiri yapılmasına yönelik icra müdürlüğü işleminin yerinde olmadığından icra müdürlüğü işlemini bu kısım yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Haczin kaldırılması İİK'nun 16. maddesine dayalı olarak şikayet yoluyla icra mahkemesinden istenmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olup icra müdürünce kaldırılmasına karar verilemez.
İİK'nun 82/son maddesi, “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” şeklinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre icra müdürünün konulmuş bir haczin kaldırılmasına karar verme yetkisi olmayıp bu yetki haczi yapan icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesindedir.
Somut olayda, borçlu hakkında ihtiyati haciz kararına dayalı olarak takip başlatılmış, borçlunun taşınmazına 02.08.2013 tarihinde ihtiyati haciz şerhi konulmuş, ödeme emri 06.08.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilip, ihtiyati haciz 12.08.2013 tarihinde kesin hacze dönüşmüştür. Borçlunun ise, 20.10.2014 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmüştür.
O halde, mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiasını inceleme yetkisi icra müdürlüğünde olmadığından, icra müdürlüğünün, borçlunun meskeniyet iddiasını araştırmaya yönelik, 21.10.2014 tarihli kararı yerinde olmayıp alacaklının şikayetinin tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe istemin kısmen reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.