1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Tasarrufun İptali Davası Kapsamında Verilen İhtiyati Haciz Kararının İnfazı

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 14:48
gönderen Hepsihukuk
12. Hukuk Dairesi 2015/19229 E. , 2015/27046 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/06/2014
NUMARASI : 2014/124-2014/188

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 29.01.2015 tarih, 2014/26918 E., 2015/2228 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır. İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktari ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış istemi yetkisi tanınır.

Tasarrufun iptali davasına bakan hakim iptal edilmesi istenen tasarruf konusu mallar hakkında davacının istemi üzerine İİK.nun 281/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verebilir. Anılan hüküm doğrultusunda genel hükümlerden (İİK.nun 259.maddesi ve devamı maddeleri) farklı olarak, burada ihtiyati haciz kararı alabilmek için güvence göstermek zorunlu değildir. Güvence gösterilmesine gerek olup olmadığını ve miktarını hakim takdir eder. Ancak davanın konusu İİK.nun 283/2.maddesi gereğince, üçüncü kişinin elinden çıkardığı malların değerine ilişkin ise, güvence gösterilmesi zorunludur (İİK.nun 281/2.maddesi).

İİK.nun 281/2.maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haczin, İİK.nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK.nun 281/2.maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK.nun 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Alacaklı tasarrufun iptali ilamını asıl icra dosyasına ibraz ederek cebri icraya devam edebilir. İİK.nun 281/2.maddesine dayalı olarak konulan ihtiyati haciz kararları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. İptale tabi tasarruf konusu malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise, onun yerine kaim olan miktar kadar üçüncü kişinin mal varlığına ihtiyati haciz konulabilecektir.

Tasarrufun iptali davası sonucunda verilen ihtiyati haciz kararları, dava süresince devam etmekte, davanın kabulü ile de kesin hacze dönüşmektedir. Bu nedenle İİK.nun 281/2.maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, temyiz olunan kararın gerekçesinde de belirtildiği üzere asıl icra dosyasından infazı gerekir ise de ayrı bir icra dosyasında infaz edilmiş olmasının da ulaşılmak istenilen sonuca olumsuz bir etkisi de bulunmamaktadır. Belirtildiği üzere ihtiyati haczin infazı sonrası yedi gün içinde takip talebinde bulunma zorunluluğu da olmadığından ihtiyati haczin düşmesi de söz konusu olmayacaktır.

Somut olayda tasarrufun iptali davasının davalıları olan B.. P.. ile Y.. Ç..'ın borçlulardan aldıkları taşınmazı elden çıkarmaları nedeniyle iptali istenen tasarrufa konu taşınmaz yerine kaim olan 45.000 TL miktar üzerinden teminatla adı geçenlere ait diğer taşınmaz mal ve haklar üzerine İİK.nun 281/2.maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulduğu, kararın İzmir 13.İcra Müdürlüğü takip dosyasından infaza konulduğu, borçlu talebi üzerine anılan icra müdürlüğünce verilen 20.02.2014 tarihli kararda ihtiyati haciz kararının asıl icra dosyası dışında başka bir icra dosyasından infaza konmasının hatalı olduğu, İİK.nun 264.maddede yazılı sürede takibe geçilmediğinden haczin düştüğüne karar verdiği, alacaklının bu kararı şikayet konusu yaptığı, icra mahkemesince şikayet kısmen kabul edilerek yukarıda belirtilen ilke ve kurallara uygun olarak ihtiyati haczin İİK 281/2. maddesine göre verildiği için alacaklının İİK.nun 264.maddesi uyarınca takip talebinde bulunmasına gerek olmadığına, ihtiyati haczin geçerli olduğuna karar verildiği, karar gerekçesinde ihtiyati haczin asıl icra dosyasından başka bir icra dosyasında infaza konulmasının sonuca etkili olmadığının belirtildiği kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmektedir.

Alacaklının, şikayete konu icra müdürlüğünün 20.02.2014 tarihli kararında yer alan ihtiyati haciz kararının hatalı icra dosyasından uygulandığı gerekçesinin icra mahkemesi kararınca kaldırılmadığı hususunu temyiz nedeni yaptığı anlaşılmaktadır.

Alacaklının icra mahkemesine başvurusu tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haczin infazı ile ilgili şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 261. maddesinin son fıkrasına göre bu şikayeti infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Mahkemesi incelemekle görevli ve yetkili olduğundan alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 6100 sayılı HMK.nun 394.maddesi uyarınca şikayetin kararı veren mahkemeye ait olduğundan bahisle verilmiş bozma kararının kaldırılarak, usul ve yasaya uygun mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 29/01/2015 tarih, 2014/26918 Esas, 2015/2228 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen nedenlerle İzmir 7.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02/06/2014 tarih ve 2014/124-188 sayılı mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İletiyi düzenle