İhtiyati Haciz Kararının Kaldırılması için Kararda Yazılı Tutarın Yatırılmasının Yeterli Olduğu
Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 20:14
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/9636
KARAR NO : 2020/3248
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin haciz yolu ile takip yapıldığı, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin müdürlükçe kabulüne dair kararın usulsüz olduğunu ileri sürerek bu işlemin iptalini talep ettiği, mahkemece, takip kesinleşmeden ihtiyati haciz kararı alındığı ve ihtiyati haciz kararında belirtilen borç tutarı olan 78.413,00 TL karşılığı teminat mektubu teminat olarak yatırıldığından müdürlük kararının yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmedildiği, alacaklının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, takip konusu borcun tamamen ödenmeyip sadece takip tutarı yatırıldığından ihtiyati hacizlerin kaldırılamayacağı belirtilerek, istinaf talebinin kabulü ile icra müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayet İİK'nun 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer.
Somut olayda; alacaklı tarafından takip başlatılmadan 09.01.2018 tarihinde 78.413,32 TL üzerinden İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/2 D. İş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı alındığı, takip kesinleşmeden takipteki toplam borç miktarı olan 81.041,78 TL’yi karşılayacak tutarda 81.045,00 TL’nin borçlu tarafından nakit teminat olarak yatırıldığı görülmüştür.
O halde; ilk derece mahkemesince verilen şikayetin reddi kararı yerinde olup, İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar teminat alınması yeterli iken, Bölge Adliye Mahkemesi’nin şikayet tarihi itibariyle dosya borcunun ulaştığı miktar üzerinden ödeme yapılması halinde ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olduğuna dair gerekçesi isabetsizdir. Bölge Adliye Mahkemesi’nce alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi yerinde olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 07.5.2019 tarih ve 2018/3241 E. - 2019/921 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 20/05/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9707
KARAR NO : 2018/5600
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı tarafından K. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/82 D. İş sayılı dosyasıyla alınan ihtiyati haciz kararının, İİK’nun 266 maddesi uyarınca ihtiyati haciz bedeli kadar banka teminat mektubu karşılığında kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile ihtiyati haciz kararının, ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında, şayet güncel dosya borcu miktarı daha az ise dosya borcunun tamamı tutarında teminatın karşılanması suretiyle kaldırılmasına, karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayet İİK'nun 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer.
Somut olayda; alacaklı tarafından şikayetçi borçlu aleyhine başlatılan takip kesinleşmeden, K. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/82 D.İş sayılı kararı ile takipteki toplam alacak miktarının yalnız 77.000,00 TL. alacak için %15 oranında teminat karşılığında borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul ve 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK.’nun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, temyize konu mahkeme kararı ile şikayetin kabulüne karar verilmesine rağmen ihtiyati haciz kararının, ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması suretiyle kaldırılmasına karar verilmesi üzerine borçlu tarafından tüm dosya borcu tutarı olan 187.645,66 TL. teminatın 14/06/2016 tarihinde yatırıldığı anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar, şayet güncel dosya borcu miktarı daha az ise dosya borcunun tamamı tutarında teminat alınması yeterli iken ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/9636
KARAR NO : 2020/3248
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin haciz yolu ile takip yapıldığı, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin müdürlükçe kabulüne dair kararın usulsüz olduğunu ileri sürerek bu işlemin iptalini talep ettiği, mahkemece, takip kesinleşmeden ihtiyati haciz kararı alındığı ve ihtiyati haciz kararında belirtilen borç tutarı olan 78.413,00 TL karşılığı teminat mektubu teminat olarak yatırıldığından müdürlük kararının yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmedildiği, alacaklının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, takip konusu borcun tamamen ödenmeyip sadece takip tutarı yatırıldığından ihtiyati hacizlerin kaldırılamayacağı belirtilerek, istinaf talebinin kabulü ile icra müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayet İİK'nun 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer.
Somut olayda; alacaklı tarafından takip başlatılmadan 09.01.2018 tarihinde 78.413,32 TL üzerinden İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/2 D. İş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı alındığı, takip kesinleşmeden takipteki toplam borç miktarı olan 81.041,78 TL’yi karşılayacak tutarda 81.045,00 TL’nin borçlu tarafından nakit teminat olarak yatırıldığı görülmüştür.
O halde; ilk derece mahkemesince verilen şikayetin reddi kararı yerinde olup, İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar teminat alınması yeterli iken, Bölge Adliye Mahkemesi’nin şikayet tarihi itibariyle dosya borcunun ulaştığı miktar üzerinden ödeme yapılması halinde ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olduğuna dair gerekçesi isabetsizdir. Bölge Adliye Mahkemesi’nce alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi yerinde olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 07.5.2019 tarih ve 2018/3241 E. - 2019/921 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 20/05/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9707
KARAR NO : 2018/5600
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı tarafından K. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/82 D. İş sayılı dosyasıyla alınan ihtiyati haciz kararının, İİK’nun 266 maddesi uyarınca ihtiyati haciz bedeli kadar banka teminat mektubu karşılığında kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile ihtiyati haciz kararının, ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında, şayet güncel dosya borcu miktarı daha az ise dosya borcunun tamamı tutarında teminatın karşılanması suretiyle kaldırılmasına, karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayet İİK'nun 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer.
Somut olayda; alacaklı tarafından şikayetçi borçlu aleyhine başlatılan takip kesinleşmeden, K. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/82 D.İş sayılı kararı ile takipteki toplam alacak miktarının yalnız 77.000,00 TL. alacak için %15 oranında teminat karşılığında borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul ve 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK.’nun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, temyize konu mahkeme kararı ile şikayetin kabulüne karar verilmesine rağmen ihtiyati haciz kararının, ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması suretiyle kaldırılmasına karar verilmesi üzerine borçlu tarafından tüm dosya borcu tutarı olan 187.645,66 TL. teminatın 14/06/2016 tarihinde yatırıldığı anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar, şayet güncel dosya borcu miktarı daha az ise dosya borcunun tamamı tutarında teminat alınması yeterli iken ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.