1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Nemalandırılan İhale Bedelinin Getirisi Borç Hesabına Dahil Edilmez - Takip Alacaklısına Ödenir

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2021, 22:03
gönderen Hepsihukuk
8. Hukuk Dairesi 2014/16009 E. , 2015/18573 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2014
NUMARASI : 2013/549-2014/552

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, İstanbul 34. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7568 Esas sayılı dosyası ile yürütülen ilamlı icra takibine dayanak olarak, rehin açığı belgesi gösterilmesinin İİK 152. maddesine aykırı olduğunu, rehin açığı belgesinde bakiye alacak olarak gösterilen miktarın ve faizinin yanlış hesaplandığını faizin, alacaklının parayı dosyadan tahsil ettiği 15.06.2012 tarihine kadar işletildiğini dosyada ihalenin 31.01.2012 tarihinde kesinleştiğini hesabın harç yönü ile de hatalı olduğunu belirterek icra emrinin ve rehin açığı belgesinin iptalini talep etmiş, Mahkemece, rehin açığı belgesinde fazla talep olduğu tespit edilerek, fazlaya ilişkin rehin açığı belgesi ve icra emrinin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Karar temyiz eden borçlu vekiline 30.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra 11.06.2014 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Süre aşımı bakımından borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin reddine,

2-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi sırasında verilen rehin açığı belgesi ilamlı takibe konu edilebilir. Bu durumda anılan belgedeki alacağın ödendiği ilamlı takip koşullarında İİK 33. maddesinde belirtilen nitelikte belgelerle ispatlanabilir. Somut olayda bu nitelikte ödeme belgesine dayanılmamıştır. İİK 134/4 maddesi (son cümlede) ''ihalenin feshine ilişkin şikayetin kabulüne veya reddine ilişkin karar verilmesi üzerine ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir'' hükmünden kaynaklı nemalar, alacaklıya alacağın yanında alacağını ihalenin kesinleşmesine kadar tahsil edemediği nedeniyle ödenmesi gereken ve depo edilen ihale bedelinin getirisi niteliğinde paralar olup, takip konusu alacaktan ödeme olarak mahsubu mümkün değildir. Mahkemece aksi kanaatle nemalar ödeme olarak değerlendirilip yapılan hesaplama ile sonuca gidilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK'nun m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.