Borçlu Vekilinin Mevcudiyeti Halinde, İİK'nın 54. Maddesi Uygulamasına Gerek Bulunmadığı
Gönderilme zamanı: 04 Ara 2021, 01:57
.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15838
KARAR NO : 2014/17601
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun tutuklu bulunduğu 27.09.2012 tarihinde yapılan genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi ile borçlu vekilinin süresinde icra müdürlüğüne müracaat ederek itiraz dilekçesi sunduğu, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine müracaat edildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 54. maddesinde; "Mümessili olmayan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip bildirmeyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur" hükmü yer almaktadır. Anılan maddeye göre mümessil tayininden maksat bir avukatın vekil tayin edilmesi veya Medeni Kanun hükümlerine göre Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edilerek kendisine bir temsilci tayin ettirmesidir.
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından verilen yazı cevabında, borçlunun 13.07.2012 tarihinden itibaren cezaevinde tutuklu olarak bulunduğu belirtilmiştir.
Cezaevinde bulunan borçluya, kendisine temsilci tayin etmesi için süre verilmesi gerekir ise de; somut olayda örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edilmesi ile borçlu vekili tarafından süresinde icra müdürlüğüne müracaat edilerek borca, imzaya, fer'ilerine itirazda bulunulduğundan artık İİK.’nun 54.maddesinin uygulanmasına gerek bulunmamaktadır. O halde mahkemece alacaklının itirazın kaldırılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15838
KARAR NO : 2014/17601
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun tutuklu bulunduğu 27.09.2012 tarihinde yapılan genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi ile borçlu vekilinin süresinde icra müdürlüğüne müracaat ederek itiraz dilekçesi sunduğu, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine müracaat edildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 54. maddesinde; "Mümessili olmayan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip bildirmeyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur" hükmü yer almaktadır. Anılan maddeye göre mümessil tayininden maksat bir avukatın vekil tayin edilmesi veya Medeni Kanun hükümlerine göre Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edilerek kendisine bir temsilci tayin ettirmesidir.
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından verilen yazı cevabında, borçlunun 13.07.2012 tarihinden itibaren cezaevinde tutuklu olarak bulunduğu belirtilmiştir.
Cezaevinde bulunan borçluya, kendisine temsilci tayin etmesi için süre verilmesi gerekir ise de; somut olayda örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edilmesi ile borçlu vekili tarafından süresinde icra müdürlüğüne müracaat edilerek borca, imzaya, fer'ilerine itirazda bulunulduğundan artık İİK.’nun 54.maddesinin uygulanmasına gerek bulunmamaktadır. O halde mahkemece alacaklının itirazın kaldırılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.