Takibin iptaline karar verilmesi halinde tehir-i icra talebi için yatırılan teminatın iadesi gerekir
Gönderilme zamanı: 10 Ara 2021, 15:41
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14238
KARAR NO : 2017/10431
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 28.04.2016 gün ve 2015/23030 Esas, 2016/7796 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK'nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK'nun 366. ve HUMK'nun 442. maddeleri uyarınca REDDİNE, takdiren 270,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, 60,80 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 4,60 TL’nin karar düzeltme isteyenden alınmasına, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23030
KARAR NO : 2016/7796
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19.11.2014 tarih ve 2012/** Esas-2014/*** Karar sayılı ilamına dayanılarak Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2015/*** Esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin şikayeti üzerine Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.03.2015 tarih ve 2015/** Esas-2015/*** Karar sayılı kararıyla Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2015/**** Esas sayılı takibin iptaline karar verildiği, borçlu vekilinin anılan karar üzerine İcra Müdürlüğünden, dosyada bulunan paranın taraflarına iadesini talep ettiği, İcra Müdürlüğü'nce ''Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi halinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. Yargıtayca hükmün bozulması halinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine mahkemece kesin olarak karar verilir." denilerek talebin reddine karar verildiği, borçlu vekilinin bu müdürlük kararının iptali talebi ile İcra Mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yatırılan paranın tehiri icra için yatırılan bir para olması nedeniyle temyize gönderilen Mahkeme kararının neticelenmesi durumunda borçluya verilebileceği, borçluya ödenmesinin mümkün olmadığı ve icra takibinin iptalinin de bu paranın borçluya ödenmesini gerektirmediği belirterek şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK'nun 364/3. maddesine göre, İcra Mahkemesi kararlarının temyizi satıştan başkaca icra muamelelerini durdurmayacağı gibi bu kararların uygulanması için kesinleşmiş olmasına gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda; İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/**** Esas- 2013/*** Karar sayılı kararı ile takip dayanağının menfi tespit ilamı olup kesinleşmeden takibe konulmacağından bahilse takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Bu durumda takibi gereken bir icra takibi kalmadığından dosyaya yatmış ve sebebsiz kalan teminat bedelinin İİK'nun 361. maddesi gereğince yatırana iadesi mümkün hale gelmiştir.
Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14238
KARAR NO : 2017/10431
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 28.04.2016 gün ve 2015/23030 Esas, 2016/7796 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK'nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK'nun 366. ve HUMK'nun 442. maddeleri uyarınca REDDİNE, takdiren 270,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, 60,80 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 4,60 TL’nin karar düzeltme isteyenden alınmasına, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23030
KARAR NO : 2016/7796
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19.11.2014 tarih ve 2012/** Esas-2014/*** Karar sayılı ilamına dayanılarak Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2015/*** Esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin şikayeti üzerine Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.03.2015 tarih ve 2015/** Esas-2015/*** Karar sayılı kararıyla Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2015/**** Esas sayılı takibin iptaline karar verildiği, borçlu vekilinin anılan karar üzerine İcra Müdürlüğünden, dosyada bulunan paranın taraflarına iadesini talep ettiği, İcra Müdürlüğü'nce ''Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi halinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. Yargıtayca hükmün bozulması halinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine mahkemece kesin olarak karar verilir." denilerek talebin reddine karar verildiği, borçlu vekilinin bu müdürlük kararının iptali talebi ile İcra Mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yatırılan paranın tehiri icra için yatırılan bir para olması nedeniyle temyize gönderilen Mahkeme kararının neticelenmesi durumunda borçluya verilebileceği, borçluya ödenmesinin mümkün olmadığı ve icra takibinin iptalinin de bu paranın borçluya ödenmesini gerektirmediği belirterek şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK'nun 364/3. maddesine göre, İcra Mahkemesi kararlarının temyizi satıştan başkaca icra muamelelerini durdurmayacağı gibi bu kararların uygulanması için kesinleşmiş olmasına gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda; İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/**** Esas- 2013/*** Karar sayılı kararı ile takip dayanağının menfi tespit ilamı olup kesinleşmeden takibe konulmacağından bahilse takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Bu durumda takibi gereken bir icra takibi kalmadığından dosyaya yatmış ve sebebsiz kalan teminat bedelinin İİK'nun 361. maddesi gereğince yatırana iadesi mümkün hale gelmiştir.
Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.