1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

İhtiyati Haciz Kararına Dayalı Olarak İcra Emri Gönderilemeyeceği

Gönderilme zamanı: 10 Ara 2021, 16:19
gönderen Hepsihukuk
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/1913
KARAR NO : 2017/2091



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


Borçlu vekili, ihtiyati haciz kararına dayalı olarak örnek 4-5 icra emri düzenlenemeyeceğini, İcra Müdürlüğü'nce 68.500 TL alacağı karşılayacak miktarda ihtiyati haciz yapılması gerekirken, müvekkilinin yaklaşık 2 milyon TL'lik malvarlığına haciz konulduğunu, teminat karşılığı hacizlerin kaldırılması kararı alınmış olsa da, konulan haciz şerhlerinin müvekkilinin kredi limitlerini olumsuz etkilediğini ileri sürerek kendilerine henüz tebliğ edilmemiş olan icra emrinin iptalini, ihtiyati haciz şerhi yerine konulan haciz kaydının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, şikayet tarihinde A. 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.09.2014 tarih ve 2014/43* Esas sayılı kararı ile İİK'nun 266 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, aynı gün tüm ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, İcra Müdürlüğü işlemlerinde herhangi bir yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK'nun 38. maddesinde, ilam mahiyetini haiz belgeler “Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borç ikrarına havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler” olarak sayılmış olup bu düzenlemede mahkeme ara kararları ve kısa kararlarının ilam niteliğinde olduğu belirtilmemiştir. Somut olayda, şikayete konu icra emrinin, A. 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29.08.2014 tarih 2014/43* Esas sayılı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak düzenlendiği ihtiyati haciz kararının ilam veya ilam hükmünde belgelerden olmadığı, bu durumda ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra emri gönderilemeyeceği yönündeki şikayetin kabulü ile, icra emrinin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.