İcra takibi, takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatıtırılması ile başlar
Gönderilme zamanı: 10 Ara 2021, 16:35
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17766
KARAR NO : 2012/34667
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından 20.08.2008 tarihli takip talebi ile borçlu O. T. Güvenlik Hizmet San ...Ltd.Şti hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanıldığı, adı geçen borçlu adına düzenlenen örnek 7 numaralı ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği, bu kez alacaklının 3.kişi O. E. adına düzenlediği takip talebini aynı takip dosyasına sunması üzerine, icra müdürlüğünce 3.kişi O. E.’na örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İİK. nun 58.maddesi uyarınca ilamsız icra takibi alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatırılması ile başlar. Aynı kanunun 60.maddesi uyarınca icra müdürü takip talebine uygun olarak bir ödeme emri düzenler ve yine aynı kanunun 61.maddesine göre borçluya tebliğe gönderir. Buna göre takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmesi mümkün değildir. Bir diğer ifade ile icra müdürlüğünce bir kişiye ödeme emri tebliğe gönderilebilmesi için hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir takibin bulunması zorunludur. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olduğundan, İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir.
Bu kurallar ışığında özetlemek gerekir ise, bir takipte borçlunun değiştirilmesi veya yeni borçlu eklenmesi mümkün değildir. Alacaklı böyle bir şey yapmak istiyorsa yeni bir takip talebi düzenleyerek harcını yatırmak suretiyle yeni bir takip yapmalıdır. Daha sonra bu yeni takibin koşullarının bulunması halinde önceki takiple birleştirilebilmesi mümkündür.
Somut olayda şikayetçi takip talebinde borçlu gösterilmediğinden ve peşin harç ve başvurma harcı yatırılmak suretiyle hakkında usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip bulunmadığından, kendisine gönderilen ödeme emri yok hükmündedir.
O halde mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12128
KARAR NO : 2015/24296
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından 28.4.2014 tarihli takip talebi ile borçlular S. ... A.Ş. ve İMT ... Ltd. Şti. hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, bu kez alacaklının icra müdürlüğüne yaptığı 30.4.2014 tarihli başvuru ile 3. kişi A. . Ç'ye ödeme emri tebliğ edilmesini istediği, icra müdürlüğünce adı geçene örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak, takibin iptali ile haline münasip olduğunu ileri sürdüğü evi üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 167/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 58. maddesi uyarınca; ilamsız icra takibi, alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatırılması ile başlar. İcra müdürü, takip talebine uygun olarak bir ödeme emri düzenler ve yine aynı Kanunun 61. maddesine göre borçluya tebliğe gönderir. Buna göre, takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmesi mümkün değildir. Bir diğer ifade ile icra müdürlüğünce bir kişiye ödeme emri gönderilebilmesi için hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir takibin bulunması zorunludur. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir.
Bu kurallar ışığında özetlemek gerekir ise, bir takipte borçlunun değiştirilmesi veya yeni borçlu eklenmesi istisnai haller dışında mümkün değildir. Alacaklı böyle bir şey yapmak istiyorsa yeni bir takip talebi düzenleyerek harcını yatırmak suretiyle yeni bir takip yapmalıdır. Daha sonra koşullarının bulunması halinde bu yeni takibin önceki takiple birleştirilmesi mümkündür.
Somut olayda şikayetçi takip talebinde borçlu gösterilmediğinden ve takip talebinde borçlu olarak gösterilen şirketler ile de aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmadığından, şikayetçinin sonradan takibe dahil edilmesi mümkün değildir.
O halde mahkemece şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17766
KARAR NO : 2012/34667
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından 20.08.2008 tarihli takip talebi ile borçlu O. T. Güvenlik Hizmet San ...Ltd.Şti hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanıldığı, adı geçen borçlu adına düzenlenen örnek 7 numaralı ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği, bu kez alacaklının 3.kişi O. E. adına düzenlediği takip talebini aynı takip dosyasına sunması üzerine, icra müdürlüğünce 3.kişi O. E.’na örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İİK. nun 58.maddesi uyarınca ilamsız icra takibi alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatırılması ile başlar. Aynı kanunun 60.maddesi uyarınca icra müdürü takip talebine uygun olarak bir ödeme emri düzenler ve yine aynı kanunun 61.maddesine göre borçluya tebliğe gönderir. Buna göre takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmesi mümkün değildir. Bir diğer ifade ile icra müdürlüğünce bir kişiye ödeme emri tebliğe gönderilebilmesi için hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir takibin bulunması zorunludur. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olduğundan, İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir.
Bu kurallar ışığında özetlemek gerekir ise, bir takipte borçlunun değiştirilmesi veya yeni borçlu eklenmesi mümkün değildir. Alacaklı böyle bir şey yapmak istiyorsa yeni bir takip talebi düzenleyerek harcını yatırmak suretiyle yeni bir takip yapmalıdır. Daha sonra bu yeni takibin koşullarının bulunması halinde önceki takiple birleştirilebilmesi mümkündür.
Somut olayda şikayetçi takip talebinde borçlu gösterilmediğinden ve peşin harç ve başvurma harcı yatırılmak suretiyle hakkında usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip bulunmadığından, kendisine gönderilen ödeme emri yok hükmündedir.
O halde mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12128
KARAR NO : 2015/24296
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından 28.4.2014 tarihli takip talebi ile borçlular S. ... A.Ş. ve İMT ... Ltd. Şti. hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, bu kez alacaklının icra müdürlüğüne yaptığı 30.4.2014 tarihli başvuru ile 3. kişi A. . Ç'ye ödeme emri tebliğ edilmesini istediği, icra müdürlüğünce adı geçene örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak, takibin iptali ile haline münasip olduğunu ileri sürdüğü evi üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 167/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 58. maddesi uyarınca; ilamsız icra takibi, alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatırılması ile başlar. İcra müdürü, takip talebine uygun olarak bir ödeme emri düzenler ve yine aynı Kanunun 61. maddesine göre borçluya tebliğe gönderir. Buna göre, takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmesi mümkün değildir. Bir diğer ifade ile icra müdürlüğünce bir kişiye ödeme emri gönderilebilmesi için hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir takibin bulunması zorunludur. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir.
Bu kurallar ışığında özetlemek gerekir ise, bir takipte borçlunun değiştirilmesi veya yeni borçlu eklenmesi istisnai haller dışında mümkün değildir. Alacaklı böyle bir şey yapmak istiyorsa yeni bir takip talebi düzenleyerek harcını yatırmak suretiyle yeni bir takip yapmalıdır. Daha sonra koşullarının bulunması halinde bu yeni takibin önceki takiple birleştirilmesi mümkündür.
Somut olayda şikayetçi takip talebinde borçlu gösterilmediğinden ve takip talebinde borçlu olarak gösterilen şirketler ile de aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmadığından, şikayetçinin sonradan takibe dahil edilmesi mümkün değildir.
O halde mahkemece şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.