1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Teknik kökenli müfettişlere 'iş güvenliği uzmanlık belgesi' verilmesiyle ilgili önemli karar

Gönderilme zamanı: 14 Ara 2021, 09:24
gönderen Hepsihukuk
Teknik kökenli müfettişlere (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi hukuka uygun bulundu



Danıştay, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri ile Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında görev yapan diğer müfettişlerin farklı uygulamaya tabi tutulmasını hukuka uygun buldu.

İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile;

- İş sağlığı ve güvenliği alanında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişlerine (A) sınıfı belge verilmesi,

- Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapan müfettişlerden (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara (B) sınıfı ve (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılanlara ise (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi verilmesi.

öngörülmüştü.

Bu düzenlemenin hukuka aykırılığı gerekçesi ile açılan davada Danıştay 10. Dairesi davanın reddine karar vermiştir.

Danıştay İDDK'da bu kararı onamıştır.

Karşı oy gerekçesinde ise bir husus dikkat çekmektedir: Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerinin de iş sağlığı ve güvenliği bakımından çalışma hayatını denetleme görev ve yetkisi ile donatıldığı, bu haliyle dava konusu düzenleme mucibince (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesini almaya doğrudan hak kazanan iş müfettişleri ile aralarında ayrım yapılmasını haklı kılacak bir nedenin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

ESAS NO: 2020/261

KARAR NO: 2020/3157

KARAR TARİHİ: 14.12.2020

İSTEMİN KONUSU:

Danıştay Onuncu Dairesinin 28/03/2019 tarih ve E:2013/7660, K:2019/2517 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

11/10/2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesiyle değişen İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 4. alt bendinde yer alan "iş sağlığı ve güvenliği alanında" ve "mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri" ibarelerinin, 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin 3. alt bendinin ve 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 2. alt bendinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onuncu Dairesinin 28/03/2019 tarih ve E:2013/7660, K:2019/2517 sayılı kararıyla;

Yönetmeliğin 8. maddesi ile (A), (B) ve (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi alma şartlarının hükme bağlandığı; getirilen düzenlemede iş sağlığı ve güvenliği alanında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişlerine (A) sınıfı belge verilmesi, iş sağlığı ve güvenliği alanında teftiş yapan mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri hariç, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapan müfettişlerden (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara (B) sınıfı ve (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılanlara ise (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi verilmesinin öngörüldüğü,

Böylece iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri ile Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında görev yapan diğer müfettişlerin farklı uygulamaya tabi tutulduğu,

Hukuk devleti ilkesi uyarınca, idari düzenlemelerin, öngörülebilir olması ve keyfiliğe neden olabilecek uygulamalara yol açmaması, hukuk devletinde kişilerin, haklarını kullanırken belli kısıtlamalara tabi olacağını önceden bilmesi ve bu kısıtlamaların da somut, objektif ve öngörülebilir nitelikte olması gerektiği,

Esasen, doğrudan A sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi alabilecek olanların sayıldığı Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin dava konusu 4. alt bendinin mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri ibaresine yer vermesi itibarıyla sadece mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile teknik elemanların sayıldığı 2., 3. ve 5. alt bentler ile aynı doğrultuda getirilmiş bir düzenleme olduğu,

Bu durumda, Yönetmeliğin 8. maddesinin (b) bendinin 3. alt bendi ve (c) bendinin 2. alt bendi ile Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında görev yapan diğer müfettişlerin doğrudan (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi alması yerine (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara (B) sınıfı ve (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılanlara ise (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi verilmesine yönelik düzenlemelerin bu kişilerin belli bir süre iş güvenliği uzmanı olarak görev yaparak iş sağlığı ve güvenliği alanında tecrübe kazanmalarını sağlayacağında kuşku bulunmadığı,

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nde yapılan idari teftiş ve iş teftişi ayrımı da dikkate alındığında, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin eğitimleri ve belgelendirilmeleri ve unvanlarına göre kimlerin hangi sınıf belge alabilecekleri hususlarını Yönetmelikle düzenleme yetkisi verilen davalı idare tarafından getirilen düzenlemede dayanağı olan Kanun hükmüne ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, dava konusu Yönetmeliğin dayanağını teşkil eden 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde iş güvenliği uzmanının "Usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettiş ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik eleman" şeklinde tanımlandığı, İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uygulamaları yönünden işyerlerinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından teftiş yapıldığı, Bakanlık bünyesinde görevli bulunan müfettişler arasında teknik olan ve teknik olmayan müfettiş ayrımının bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği'nin 19. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerinin mezun olmaları gereken yüksek öğretim kurumu bölümlerinin belirlendiği, Sosyal Güvenlik müfettişlerine anılan Yönetmeliğin 7. maddesinde müfettişler arasında ayrım yapılmaksızın işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğine aykırı durumları tespit etme görev ve yetkisinin tanındığı, iş kazasına uğrayan sigortalılara ya da hak sahiplerine yapılan ödemelerin kusurlulardan rücu edilmesi kapsamında ilgilerin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyup uymadığı konusunda Sosyal Güvenlik müfettişlerinin rapor tanzim ettiği, bu çerçevede Sosyal Güvenlik müfettişlerinin yeri geldiğinde (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olan kişilerin dahi iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun hareket edip etmediğini tespit görev ve yetkisine sahip oldukları, dava konusu Yönetmelik'te Bakanlık bünyesinde görev yapan mimar, mühendis veya teknik eleman olmayan iş müfettişlerine (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesini alma hakkının tanınmamasının bu kişilerin ilgili mevzuat uyarınca iş sağlığı ve güvenliği alanında teftiş yapma yetkilerinin bulunmamasından kaynaklandığı, dayanak 6331 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca iş sağlığı ve güvenliği alanında teftiş yapma görevi bulunan Bakanlık ve ilgili kuruluşlarda çalışma hayatını denetleyen müfettişlere (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesinin verilmesi gerektiği, buna rağmen dava konusu Yönetmelik'te iş sağlığı ve güvenliği alanında yalnızca Bakanlık bünyesinde görev yapan teknik olan iş müfettişleri varmış gibi değerlendirme yapıldığı, oysa iş sağlığı ve güvenliği konusunda yoğun eğitimden geçerek ülke çapında meydana gelen iş kazalarında iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına ilgililerin uyup uymadığı noktasında denetim yapma yetkisine sahip olan Sosyal Güvelik müfettişlerinin de (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi alabilecekler arasında düzenlenmesinin zorunluluk arz ettiği belirtilerek, temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmeliğin dayanağını teşkil eden 6331 sayılı Kanun'un 30. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca unvanlarına göre kimlerin hangi sınıf belge alacağı hususunda Bakanlığa yetki tanındığı, 6331 sayılı Kanun'un iş sağlığı ve güvenliği konusunda önleyici yaklaşımı temel aldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerinin ilgili mevzuata göre iş kazası meydana geldikten sonra teftiş yapma görevinin bulunduğu, başka bir anlatımla iş kazası meydana gelmeden önleyici tedbirler doğrultusunda rehberlik görevi sunması gereken iş güvenliği uzmanlığı ile taban tabana zıt yaklaşımla görev icra ettikleri, ayrıca dava konusu Yönetmeliğin eşitlik ilkesine da aykırı olmadığı, nitekim Anayasa Mahkemesi tarafından da kabul edildiği üzere farklı konumda bulunan kişilere farklı kuralların uygulanması halinde eşitlik ilkesine aykırılıktan bahsedilemeyeceği, ülkemizin de taraf olduğu 81 sayılı Sanayi ve Ticarette İş Teftişi Hakkında Uluslararası Çalışma Sözleşmesi'nde iş teftişinde bulunacak müfettişler arasında ihtisas alanlarına göre ayrım yapılabileceği, bu çerçevede müfettişler arasında dava konusu düzenlemede yapılan ayrımın hakkaniyete uygun olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerinin işe giriş imtihanlarında iş sağlığı ve güvenliği alanında sorulara tabi tutulmadıkları ve aldıkları eğitim ve ifa ettikleri görevler sırasında iş sağlığı ve güvenliği alanında önleyici yaklaşımla denetim ve çalışma yapmadıkları belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 28/03/2019 tarih ve E:2013/7660, K:2019/2517 sayılı kararının ONANMASINA,

3.Kesin olarak, 14/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin (f) bendinde, "İş Güvenliği Uzmanı: Usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanı," hükmü; "İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler" başlıklı 30. maddesinde, "(1) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir:

a) ...

b) İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili olarak;

...

5) İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin eğitimleri ve belgelendirilmeleri, unvanlarına göre kimlerin hangi sınıf belge alabilecekleri, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli eğitimi verecek kurumların belgelendirilmeleri, yetkilendirilmeleri ile eğitim programlarının ve bu programlarda görev alacak eğiticilerin niteliklerinin belirlenmesi ve belgelendirilmeleri, eğitimlerin sonunda yapılacak sınavlar ve düzenlenecek belgeler." kuralı yer almaktadır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasında, "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır." hükmü öngörülmüş, 10/08/2007 tarih ve 26609 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği'nin "Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının görevleri" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, "Gerektiğinde, iş kazası olayları ile meslek hastalığı incelemelerinde sorumluların tespitine yönelik olarak işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğine aykırı durumları tespit etmek," hükmü; "Müfettişlerin görev, yetki ve sorumlulukları" başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde ise, "Görevlerinin yürütülmesi sırasında, sigortalıların hayatına, iş sağlığı ve güvenliğine, dinlenmesine ve çalışmasına uygun olup olmadığının tespitine yönelik olarak, işyerleri ve tüm eklentilerini her zaman görmek, araştırmak ve incelemek, işyerlerindeki iş sağlığı ve iş güvenliğine aykırı durumları saptamak," kuralı düzenleme altına alınmıştır.

6331 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen 30. maddesine istinaden çıkarılan ve 29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan dava konusu İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk Ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik'in "İş güvenliği uzmanlığı belgesi" başlıklı 8. maddesinde ise;

"(1) İş güvenliği uzmanlığı belgesinin sınıfları aşağıda belirtilmiştir:

a) (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi;

1) (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az dört yıl fiilen görev yaptığını iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyen ve (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara,

2) Mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile teknik elemanlardan; iş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında doktora yapmış olanlara,

3) Genel Müdürlük veya bağlı birimlerinde en az on yıl görev yapmış mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile teknik elemanlara,

4) İş sağlığı ve güvenliği alanında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişlerine,

5) Genel Müdürlük ve bağlı birimlerinde uzman yardımcılığı süresi dahil en az on yıl fiilen görev yapmış mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile teknik elemanı olan iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarına,

EK-1'deki örneğine uygun olarak Genel Müdürlükçe verilir.

b) (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi;

1) (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az üç yıl fiilen görev yaptığını iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyen ve (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olan mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanlara,

2) İş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında yüksek lisans yapmış mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanlardan (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı için yapılacak sınavda başarılı olanlara,

3) İş sağlığı ve güvenliği alanında teftiş yapan mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri hariç, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapan müfettişlerden (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara,

EK-1'deki örneğine uygun olarak Genel Müdürlükçe verilir.

c) (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi;

1) (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olan mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanlara,

2) İş sağlığı ve güvenliği alanında teftiş yapan mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri hariç Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapan müfettişlerden (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılanlara," düzenlemesine yer verilmiştir.

Dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesinde; iş sağlığı ve güvenliği alanında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişlerine doğrudan doğruya (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi verilmesi öngörülmüş iken, Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerinin de aralarında bulunduğu Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapan müfettişlerden (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara (B) sınıfı, bunlardan (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılanlara ise (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi verilmesi hükme bağlanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta, doğrudan doğruya (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi almaya hak kazanma bakımından, iş sağlığı ve güvenliği alanında müfettiş yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri arasında ayrım yapılmasını haklı kılan bir nedenin bulunup bulunmadığı hususunun ortaya konulması gerekmektedir.

Yukarıda aktarılan 5510 sayılı Kanun ve Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği'nin ilgili hükümlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerinin de iş sağlığı ve güvenliği bakımından çalışma hayatını denetleme görev ve yetkisi ile donatıldığı, bu haliyle dava konusu düzenleme mucibince (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesini almaya doğrudan hak kazanan iş müfettişleri ile aralarında ayrım yapılmasını haklı kılacak bir nedenin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, dava konusu düzenlemelerin iptaline hükmedilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.