1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

1. Hukuk Dairesi 2015/13968 E. , 2018/12601 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
1. Hukuk Dairesi 2015/13968 E. , 2018/12601 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü

-KARAR-

Dava, bakım koşulunun yerine getirilmediği iddiasına dayalı ölünceye kadar bakma aktinin feshi ile tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 358 ada 24 ...... sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümü 19/02/2001 tarihinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı kızına temlik ettiğini, ancak davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle ......da yaşayan diğer kızı ......’un yanına gittiğini, ...... ...... ve ...... alacaklarının davalı tarafından tahsil edilip harcandığını ileri sürerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshi, çekişme konusu 2 no’lu bağımsız bölümün tapu k......ın iptali ile adına tescilini, davalı tarafından haksız yere tahsil edilen ve iade edilmeyen ...... ...... ile ...... bedellerine karşılık şimdilik 20.000-Tl’nin davalıdan tahsilini istemiş, bilahare kısıtlanması ve husumete izin kararı verilmesi üzerine vasisi yargılamaya katılmış, davacının yargılamanın seyri sırasında ... üzerine tereke temsilcisi atanarak yargılamaya devam edilmiş, alacak istemli davanın tefrikine karar verilmiştir.
Davalı, ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini, davacıya bakabilmek için ...’ta kaldığını, arada bir ...’a da götürdüğünü, hatta bu sebeple aile birliğinin bozulduğunu ve 2006 yılında eşiyle boşandıklarını, 2007 yılında çalışmak zorunda kaldığı için annesine bakıcı tuttuğunu, oturum izninin sona ermemesi için 6 ayda bir annesinin ......ya giriş çıkış yaptığını, davacının ......nın ondan habersiz çekilmesinin ve harcanmasının söz konusu olmayıp bazen davacının rızası ile ......nı çektiğini ve onun iaşesi için kullandığını belirterek davanın reddini savunmuş aksi taktirde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin sona ermesinde kusuru olmaması ve bakım borcunu ifa imkanının bulunmaması nedeniyle kaydı hayatla irat tahsisini istemiş aşamalardaki beyanında, davacı annesinin işlem tarihinde hukuki ehliyeti haiz olup 2005 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu kararlarını veremeyecek duruma geldiğini ve dava tarihinde ehliyetsiz olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, davalının ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediği, davacının, kısmen davalı kızı ......in, kısmen de dava dışı kızı ve ... temsilcisi ......’un yanında kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacı ...’nın maliki olduğu dava konusu 358 ada 24 ...... sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümü, ölünceye kadar bakma şartıyla davalı kızı ......e temlik etmesi hususunda dava dışı ...... Başaran’ı 13/02/2001 tarihli vekaletname ile yetkili kıldığı, vekilin de çekişmeli bağımsız bölümü, davacıya ölünceye kadar bakması şartıyla 19/02/2001 tarihinde davalıya temlik ettiği, davacının bakılmadığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı, dava tarihinden sonra TMK 405. maddesine göre kısıtlandığı ve dava dışı kızı ......’un vasi olarak atandığı, bilahare eldeki davada davacıyı temsil etmek üzere husumete izin kararı verildiği, davacının yargılamanın seyri sırasında ölümü üzerine, davalı kızı, dava dışı oğlu............ Oruç ile dava dışı kızı ......’un mirasçı kaldıkları, dava dışı ......’un tereke temsilcisi olarak atandığı, ... Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 29/12/2014 tarihli raporunda davacı ...’nın işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun saptandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme olarak tanımlanabilir. Nitekim, söz konusu sözleşme 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. 818 s. Borçlar Kanununun (BK) 511. maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tarif edilmiştir.
Öte yandan, yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin sonuçları TBK'nin 617 (BK'nin 517.) maddesinde açıklanmış olup sözleşmeden doğan ödevlere aykırılık yüzünden ilişki çekilmez olmuşsa, ya da başka önemli nedenlerle ilişkinin sürdürülmesi aşırı ölçüde güçleşmiş veya olanaksız hale gelmişse taraflardan her birine tek yanlı olarak sözleşmeyi fesh etme, verdiği şeyi geri alma hakkı tanınmıştır. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı bakım alacaklısı her zaman fesih hakkını kullanabilmekte, fesih geçmişe etkili (makable şamil) olmak üzere sözleşmeyi sona erdirdiğinden verdiği şeyi de geri isteyebilmektedir.
Somut olaya gelince, ölünceye kadar bakma aktinin 2001 yılında yapıldığı, davacının bakılmadığını 2007 yılına kadar ileri sürmediği, ......da yaşayan kızının yanına gittikten sonra eldeki davayı açtığı, bakım borcunun davalı tarafından, alacaklının ......ya gitmesi nedeniyle yerine getirilemediği, davalının bir kusurunun bulunmadığı toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, TMK 28. maddesi gereğince ölümle şahsiyet son bulduğu halde ölü kişi adına tescil kararı verilmesi de isabetsizdir.
Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.