1. Hukuk Dairesi 2015/12938 E. , 2018/11544 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın belediye meclisi kararları sonucunda ihale yolu ile dava dışı ... Park Gayrimenkul İşletmecilik ve Tic. A.Ş'ye temlik edildiğini, bu şirketin de taşınmazı 29.11.2007 tarihinde dava dışı ... Matbaacılık Yayıncılık Enerji ve İnşaat A.Ş'ye devrettiğini, şirketin 05.05.2008 tarihinde 5520 sayılı yasa hükümleri uyarınca bölünmesi neticesinde taşınmazın yeni kurulan davalı şirkete intikal ettiğini, çekişmeli taşınmazın satışına ilişkin ... Belediye Meclisinin 01.09.2006 gün ve 08 sayılı kararının ... İdare Mahkemesi'nin 25.10.2007 gün ve 2007/31-1180 esas ve karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, bu durumda oluşan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile belediye adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetli olarak taşınmazı edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairece ‘’... çekişmeli taşınmazı ilk el olan . A.Ş.’den edinen … A.Ş.nin ve dolayısıyla bu şirketin bölünmesiyle oluşan davalı şirketin, yukarıda sözü edilen çekişmeli taşınmazın geçirdiği aşamalardan, görülen idari davalardan haberdar olup olmadığı, ... gibi küçük bir ilde ve
merkezi bir alanda çok büyük meblağlı bir taşınmaz alımında basiretli bir tacir olarak göstermesi gereken özenle hareket edip etmediği, araştırılmak ve taşınmazın ipotekle yükümlü olarak alımının somut olaya etkisi, vb.gibi olgular değerlendirilmek suretiyle iyiniyetli olup olmadığı yönünde yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde soruşturma, inceleme ve irdeleme yapılmamış ve TMK.nun 1023.maddesi hükmünün koruyuculuğundan yararlanıp, yararlanamayacağı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda gerekli araştırma, inceleme ve soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilip, irdelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek ve yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar bu kez ‘’... tüm dosya kapsamı ve dinlenilen tanık beyanları değerlendirildiğinde, taşınmaz el değiştirmesine rağmen dava dışı Dorukkaya A.Ş. ve davalı şirketin değil, ihale alıcısı Milenyum şirketi yetkililerinin taşınmaz ile ilgili görüşmelerde bulunmaya devam etmelerinin, davalı şirketin anılan şirketlerle el ve işbirliği içesinde olduğunun kanıtı olarak değerlendirilmesi gerektiği ve dolayısı ile iyiniyetli olmadığı bir başka ifadeyle TMK'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş ve hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, Usûl Hukukumuzda ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usûli işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçimlik hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Bu usûl kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
Somut olayda, çekişmeli taşınmaz yargılama sırasında 06.05.2015 tarihinde dava dışı ...’a temlik edilmiş olup mahkemece yukarıda değinilen usul kuralına göre bir değerlendirme yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, davacı yana tercih hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceğinin sorulması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekirken değinilen yön gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2015/12938 E. , 2018/11544 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat