1. Hukuk Dairesi 2019/1903 E. , 2019/2991 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, dava konusu ... ada ... parsel (eski ... parsel) sayılı taşınmazın 08.02.1960 tarihli eski tapu kaydına istinaden büyük dedelerinin kardeşi ... oğlu ... adına tespit ve tescil edildiğini, tespite müşterek miras bırakan ... tarafından taşınmazın 04.06.1964 tarihli muhtarlık onayı ile satın alındığı iddiası ile itiraz edildiğini, tespit maliki ... mirasçılarının da ...'ün ölü olduğunu beyan ettiklerini, ancak komisyonca, 25.03.1970 tarihinde itirazın kabul edilmediğini, her ne kadar müşterek miras bırakan ...' ün itirazı kabul edilmemiş ise de bu kez 04.06.1964 tarihinden başlayarak kayıt maliki ...'ün ölümünü takip eden 20 yıl sonunda mülkiyetin en azından bu sefer kazandırıcı zamanaşımı ile müşterek miras bırakan ...'e geçtiğini, ...'ün ölümünden sonra da çocukları olan miras bırakan ... ve davalı ... tarafından aynı şekilde kullanıldığını, taşınmazdaki binanın 1997 tarihinde davalı ile miras bırakanları ... tarafından müteahhide dava dışı ... ada ... parsel sayılı taşınmaz karşılığında yaptırıldığını, dava konusu taşınmazın davalıya ait olmadığının dayanak tapu kaydı, komisyon kararı içeriği ve tüm belge ve kayıtlarla sabit olduğunu, ancak her nasılsa yanlış yazılmış olan doğum tarihi nedeniyle davalının hak iddia ederek taşınmazda tasarrufta bulunduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, zamanaşımı definde bulunarak davanın esastan da reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu taşınmazın evveliyatını oluşturan ... parsel sayılı taşınmazın 22.07.1968 tarihinde, 08.02.1960 tarihli tapu kaydına istinaden 1956 doğumlu ... oğlu ... adına tapulamaca tespit edildiği, tespite ..., ..., ..., ... ile ... oğlu ... tarafından itiraz edildiği, tapulama komisyonunca 25.03.1970 tarihinde itirazın reddedildiği, süresinde tapulama mahkemesinde dava açılmadığından tespitin 18.05.1970 tarihinde kesinleşerek tespit maliki ... oğlu ... adına tescil edildiği, taşınmazın 29.12.1995 tarihli imar uygulaması ile ifraz görerek ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazları oluşturduğu, ... oğlu ...’ün, ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazları 07.11.1996 tarihinde dava dışı ... Otomotiv Tic Ltd Şti’ye devrettiği, ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların 02.12.1996 tarihli tevhit işlemi ile çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazı oluşturduğu, 24.10.2011 tarihinde 3402 sayılı Yasa’nın 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları ile ... ada ... sayılı parsel sayısını aldığı ve ... oğlu ... adına tescil edildiği, ölümü üzerine de 25.10.2018 tarihinde mirasçıları ..., ... ve ...'e intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK'nın 119/g maddesine göre davacı, dava dilekçesinde dayandığı hukuki sebepleri belirtmelidir. Yine 1086 sayılı HUMK'un 74. ve 76. maddeleri hükümlerine paralel düzenlemeler getiren 6100 sayılı HMK'nın 26. ve 33. maddelerine göre olayları bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak ve belirlenecek hukuki nitelendirme ile ilgili olarak uygulanacak kanun hükümlerini belirlemek hâkime aittir.
Öte yandan 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi ile “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Ne var ki davacının dava dilekçesinde dayandığı hukuki sebep anlaşılamadığı gibi mahkemece hukuki nitelendirme yapılmaksızın karar verilmiştir.
Hâl böyle olunca mahkemece, öncelikle yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca davacı tarafa, hangi hukuki sebebe dayandığının açıklattırılması, dava, kadastro öncesi hukuksal nedene dayalı olarak açılmış ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi gözetilerek hüküm kurulması, başka bir hukuksal neden veya nedenlere dayanılmış ise bu açıklamaya göre toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesi açıklattırılmaksızın ve hukuki niteleme yapılmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün açıklanan nedendenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2019/1903 E. , 2019/2991 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat