1. Hukuk Dairesi 2015/17638 E. , 2019/642 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada
Davacılar, mirasbırakanları... 'ın .... Muhacirlerinden olup 2510 sayılı İskan Kanunu ve idare heyetinin 20/08/1936 tarih ve 101 numaralı kararı ile bedel mukabili ... ili, ... ilçesinde taşınmaz edindiğini, iş bu taşınmazların daha sonra ... tapu siciline yazıldığını, mirasbırakanları adına tapuda kayıtlı olan bu taşınmazların Hazinenin 28/12/1955 tarihli 6 sayılı yazısı ile terk nedeni ile ve tek taraflı bir işlem ile Hazine adına tescil edildiğini, daha sonra bu taşınmazların 1959 yılında .... Belediyesine devredildiğini, sonra yine 2510 sayılı yasanın 23. ve 30. maddelerine göre göçmen ailelere dağıtıldığını, ilk yapılan tescillerin .... oğlu...., .... oğlu....ve ... oğlu.... adına olduğunu,bu ailelerin aynı zamanda akrabaları ve kendilerini yakından tanıyan kişiler olduğunu, gayrimenkullerin daha sonra satış ve intikal gördüğünü, murisleri... adına kayıtlı tüm taşınmazların usulsüz bir biçimde üçüncü şahısların üzerine geçirildiğini,yapılan tescillerin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazların rayiç bedelinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında dava konusu 296 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından dava tefrik edilerek eldeki temyize konu dosya numarasını almıştır.
..., dava dilekçesinde davalı olarak yer almadığı gibi kendisine ait taşınmaza ilişkin bir talebin bulunmadığını, dava konusu taşınmazın geldisinin 892 parsel olup, bu parselin ½ payını dava dışı . ...’dan 05.02.2008 tarihinde, ½ payını ise dava dışı...’dan 15.01.2009 tarihinde tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetli olarak satın aldığını, Kadastro Kanununun 12.maddesindeki ve İskan Kanununun 23.maddesindeki hak düşürücü sürelerin geçtiğini, diğer davalı Hazine, hak düşürücü sürelerin geçtiğini, tahsis ve tescil işleminin, mevcut mevzuat hükümlerine uygun olarak yapıldığını, işlemin buna aykırı olarak tesis edildiğine dair hiç bir ispat vasıtasının ortaya konamadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı Hazine aleyhindeki davanın hak düşürücü süreden reddine, diğer davalı ... yönünden davacı tarafından usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacılar ve davalı ... vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.02.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile davalı Hazine vekili Avukat ....geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dava tarihi itibari ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3.maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiği saptanarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğu gibi her ne kadar ... tarafından, lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinden bahisle bu yönden temyiz talebinde bulunulmuş ise de adı geçen şahsın davada davalı olarak yer almadığı, nitekim mahkemece de bu şahıs yönünden “davacı tarafından usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verildiği gözetildiğinde, Erdal lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar ve davalı ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davacılar vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davalı ...'dan alınmasına aşağıda yazılı 16.70 'şer-TL bakiye onama harçlarının temyiz eden davalı ... ve davacılardan ayrı ayrı alınmasına, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2015/17638 E. , 2019/642 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat