1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

1. Hukuk Dairesi 2016/17487 E. , 2020/758 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
1. Hukuk Dairesi 2016/17487 E. , 2020/758 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAHİLİ DAVALI :ABDULLAH KAYA
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ile dahili davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, babası olan davalının mirasbırakan annesi ...’yı kandırarak mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak mirasbırakana ait 1470 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 109/239 payının adına devrini sağladığını, satış bedelinin çok düşük gösterildiğini, annesinin maddi durumunun iyi olduğunu, mal satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... adına tescilini istemiştir.
Davalı, mirasbırakan eşi ile yıllarca çalışarak biriktirdikleri para ile dava konusu taşınmazı birlikte satın aldıklarını, ancak taşınmazın mirasbırakan adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerindeki binayı kendisinin yaptırdığını, muvazaanın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, '…Somut olaya gelince eldeki dava terekeye iade istekli açıldığına göre elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortak bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortağın olurunun alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı terekeye iade istemli açılmış, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, dava dışı başka mirasçının bulunduğu, davada yer almayan mirasçının olurunun alınması veya TMK’nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyulduktan sonra davaya dahil edilen diğer mirasçı Abdullah davanın reddini savunup, davaya karşı koymuştur.
O halde davada terekenin temsil edildiği söylenemez. Başka bir söyleyişle davanın görülebilirlik koşulu gerçekleştirilmedikçe davanın yürütülmesine olanak bulunmayıp, tereke temsilcisi aracılığı ile davanın sürdürülmesi zorunludur.
Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanunu’nun 640.maddesi hükmü gereğince terekeye temsilci atanması için dava açması üzere davacıya süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucu beklenerek, davaya tereke temsilcisi huzuruyla devam edilmesi gerekirken davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de, TMK’nın 28. madde hükmü uyarınca ölümle şahsiyet son bulduğu halde, ölü kişi mirasbırakan Ayşe Kaya adına tescil kararı verilmesi de isabetsizdir.
Davalı ... ve dahili davalı ...’ıın yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.