1. Hukuk Dairesi 2016/14394 E. , 2020/82 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/14394 E. , 2020/82 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, dava dışı mirasçılarla birlikte intikal işlemleri için 11.08.1998 tarih 9887 yevmiye no’lu vekaletname ile davalı ...’ı vekil tayin ettiklerini, bilahare davacı ...’nin davalı ...’ı 10.02.1999 tarihinde vekillikten azlettiğini, azilnamenin 19.02.1999 tarihinde davalı vekile tebliğ edildiği halde tebliğden sonra davalıların intikal ve satış işlemleri yaptıklarını, hile ile alınan vekaletnamenin kötüye kullanılması sonucu dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazın 1/2’şer paylarla davalılar adına, diğer dava konusu taşınmazların ise davalı ... adına tescil edildiğini, davacı ...’nin oğlu, davacı ...’in de kardeşi olan davalıların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek dava konusu ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... parsel ile ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı ... herhangi bir savunma getirmemiş davalı ... aşamalarda, davacı annesi ve kız kardeşinin yalnızca mirasbırakan babası Yaşar’dan kalan taşınmazların intikal işlemleri için davalı ...’a vekaletname verdiklerini, taşınmazların satışı için vekaletname verilmediğini, vekillikten azli hem kendisinin hem de davalı ...’ın bildiğini, sırf banka kredisi kullanabilmek amacıyla davacıların paylarını da satışa konu ettiklerini belirterek davaya bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davalı ...’ın vekalet görevini kötüye kullandığı, davalı ...’in de durumu bilen kişi konumunda olup iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle dava konusu on iki parça taşınmaz bakımından davanın kabulüne, karar tarihi itibariyle davalılar adına kayıtlı olmayan iki parça taşınmaz bakımından davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Ne var ki ret kapsamındaki dava konusu ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların dava tarihinden sonra 27.05.2014 tarihinde cebri satış işlemiyle dava dışı bankaya temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanununun(HMK) 125/1. maddesi 'Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.' hükmünü içermektedir.
Anılan düzenleme, kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceği sorulmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
Hal böyle olunca, 6100 saylı HMK'nın 125/1. maddesi gözetilerek gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Kabule göre de dava konusu edilen ve kabul kapsamındaki ..., ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarda kök mirasbırakan ...’ten, ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlarda kök mirasbırakan ... ile birlikte mirasbırakan ...’dan, ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarda ise mirasbırakan ...’dan davacılara pay intikal ettiği, kabul kapsamındaki bu on iki parça taşınmazda davacılara intikal edip de vekaleten satışa konu edilen miras payları değişiklik gösterdiği halde hükümde yalnızca kök mirasbırakan ...’in veraset ilamına atıf yapılmak suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
Davacıların değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön