4. Hukuk Dairesi 2016/5411 E. , 2018/2861 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
4. Hukuk Dairesi 2016/5411 E. , 2018/2861 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Genel Müdürlüğüne izafeten ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/03/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazına gelince
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı tarafından ormanlık alanda gerçekleştirilen işgal ve faydalanma eylemi nedeniyle davacı idarenin zarara uğradığını belirterek, uğranılan zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı tarafından işgal ve faydalanma eyleminin gerçekleştirildiği ancak ormandan açma eylemi söz konusu olmadığından ağaçlandırma gideri hesaplanmadığı gerekçesiyle davacı lehine meşe çalılarının emval bedeli olan 44,52 TL’ye hükmedilmiş, davanın kabul edilen ve reddedilen değerine göre davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Şu durumda karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi uyarınca davacı yararına hükmedilebilecek miktar, kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden, kabul edilen miktar olan 44,52 TL vekalet ücreti takdir edilmesi ./..
gerekirken davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’nun 438. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının avukatlık ücreti takdirine ilişkin 5. satırında yer alan “Davanın kabul edilen ve reddedilen değerine göre davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” biçimindeki söz dizisinin silinerek yerine “Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ... hükümleri uyarınca 44,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” söz dizisinin yazılmasına, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA 10/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Genel Müdürlüğüne izafeten ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/03/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazına gelince
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı tarafından ormanlık alanda gerçekleştirilen işgal ve faydalanma eylemi nedeniyle davacı idarenin zarara uğradığını belirterek, uğranılan zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı tarafından işgal ve faydalanma eyleminin gerçekleştirildiği ancak ormandan açma eylemi söz konusu olmadığından ağaçlandırma gideri hesaplanmadığı gerekçesiyle davacı lehine meşe çalılarının emval bedeli olan 44,52 TL’ye hükmedilmiş, davanın kabul edilen ve reddedilen değerine göre davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Şu durumda karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi uyarınca davacı yararına hükmedilebilecek miktar, kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden, kabul edilen miktar olan 44,52 TL vekalet ücreti takdir edilmesi ./..
gerekirken davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’nun 438. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının avukatlık ücreti takdirine ilişkin 5. satırında yer alan “Davanın kabul edilen ve reddedilen değerine göre davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” biçimindeki söz dizisinin silinerek yerine “Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ... hükümleri uyarınca 44,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” söz dizisinin yazılmasına, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA 10/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.