1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

4. Hukuk Dairesi 2017/1108 E. , 2020/1455 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
4. Hukuk Dairesi 2017/1108 E. , 2020/1455 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARDA
ASIL DAVADA
BİRLEŞEN .../... E. SAYILI DOSYADA
BİRLEŞEN .../... E. SAYILI DOSYADA
BİRLEŞEN .../... E. SAYILI DOSYADA
BİRLEŞEN .../... E. ve .../... E. SAYILI DOSYALARDA

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, asıl davada davalı ... aleyhine, birleşen davalarda davalılar ..., ..., ..., ... aleyhine 12/12/2014 gününde verilen dilekçeler ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kabulü ile itirazın iptaline dair verilen 24/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı ... vekili, birleşen davalarda davalılar ... ve ... vekili, birleşen davalarda, davalı ... birleşen davada ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, imha eylemi sonucu oluşan davacının zararının tazmini istemli takiplere vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davalarından davalı ...’ün asıl 2014/134 esas sayılı, davalı ...’in birleşen 2014/136 esas sayılı, davalı ...’ın birleşen 2014/137 esas sayılı, davalı ...’in birleşen 2014/138 esas sayılı, davalı ...’nun 2014/139 esas sayılı kararlara yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı ...’in zimmet eylemine dayalı birleşen 2014/135 esas sayılı karara yönelik temyiz itirazlarına gelince
Birleşen 2014/135 esas sayılı dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, Tarım ve Ziraat Odaları Başkanlığının 16/04/2014 tarihli teftiş raporu ve 13/05/2014 ve 02/06/2014 tarihli Oda yönetim kurulu kararlarına göre, davalı ...’in tasarrufunda bulunan ve iktisadi işletmeye ait 26.964,00 TL'nin tahsili istemiyle
başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, 08/02/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporu benimsenerek, işletmenin ödemelerinde kullanılmak üzere işletme genel sekreterinden alınan paranın işletme kayıtlarına girmeden direkt çıkış yapılmak suretiyle davalının tasarrufunda kaldığı, işletme çalışanı ...’nin işletmeden olan ücret alacağına ilişkin olarak alacakların borca mahsup edilmeden kasadan fazladan çıkış yapıldığı, anılan işletme çalışanının ücretine ilişkin mükerrer ücret tahakkuk ettirildiği ve çalışanın imzası alınmadan kasadan ödendi şeklinde çıkış yapıldığı, davalının ödemenin sebebi ve ödemeyi yaptığına ilişkin delil sunamadığı, üyelerden tahsil edilen paraların kayıtlara intikal ettirilmediği ve davalının tasarrufunda kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, itirazın iptaliyle takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamından dava konusu zimmet eylemine ilişkin olarak davalı ... hakkında zimmet suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/226 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, yargılama sonucunda davalının beraatine karar verildiği, temyiz incelemesinin henüz sonuçlanmadığı, dosyanın hâlen Yargıtayda olduğu anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi (818 sayılı BK’nun 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, hem ilmi hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak davalının zimmet suçundan sanık olarak yargılandığı Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/226 esas sayılı dosyasının henüz temyiz incelemesinin sonuçlanmadığı ve beraat kararının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza davası sonucunun eldeki davayı etkilemesi söz konusudur. Açıklanan nedenle, ceza mahkemesindeki davanın kesinleşmesi beklenilmeli, kesinleşmiş ceza kararı da değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen birleşen 2014/135 esas sayılı kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ...’in bu dosyaya yönelik diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalılar ...’ün asıl 2014/134 esas sayılı, davalı ...’in birleşen 2014/136 esas sayılı, davalı ...’ın birleşen 2014/137 esas sayılı, davalı ...’in birleşen 2014/138 esas sayılı, davalı ...’nun 2014/139 esas sayılı dosyalara yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı ...'den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.