3. Hukuk Dairesi 2017/12096 E. , 2019/1214 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının elektrik abonesi olduğunu, elektrik sayacının bağlı olduğu yeri arabasını park etmek amacıyla garaj olarak kullandığını ve garajın devamlı kapalı bulunduğunu, davalı kurum tarafından haksız ve fahiş olarak 23/08/2010 tarihli 7.207,00 TL bedelli otomatik dönem tahakkuku adı altında fatura düzenlendiğini, fatura bedeline itirazı neticesinde sayacın incelemeye alındığını, itirazının reddedildiğini, faiziyle birlikte ödenmesinin talep edildiğini ileri sürerek; toplam 10.358,12 TL fatura bedelinden davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; dava konusu faturanın usul ve yasaya uygun tahakkuk ettirildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının 2989550 abone nolu elektrik sayacından dolayı davalıya 9.963,74 TL den borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 14.05.2015 ve 2015/3633 E.- 2015/8621 K. sayılı ilamı ile, ' ...13.08.2013 tarihli Sayaç ve Ölçü Trafoları Ayar Raporundan ' sistem pilinin boş olduğunun' kayıt altına alındığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan ek rapor taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi, Elektrik Tarifeleri ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararına da uygun değildir. Sayacın müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde yapılacak hesaplamaya ilişkin yasal düzenleme getiren Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 19. maddesi dikkate alınarak, elektrik bedelinin bahse konu yönetmelik maddesinde belirtilen yönteme göre hesaplanması için, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, davalının talep edebileceği elektrik tüketim bedelinin doğru bulgu ve belgeler ile duraksamasız tespit edildikten sonra davacının mesul olduğu bedelin bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yanılgılı değerlendirme sonucu eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır...' gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, davacının sayaç nedeni ile davalı şirkete 1.638,62 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.)
Dairemizin bozma ilamında; sayacın müşterinin kusuru dışında tüketim kaydetmediği, davacının sorumlu olduğu tüketim bedeli hesaplamasının, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 19. maddesinde belirtilen yönteme göre yapılması gerektiği açıkça ifade edilmesine ve mahkemece de bozma ilamına uyulmasına rağmen; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sayaçta herhangi bir arızanın görülmediği, tüketimin doğru kaydedildiği belirtilmiş olup, bozma ilamında belirtilen ilkeler gözetilmeksizin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile dava konusu otomatik dönem tahakkuk fatura bedelinden davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktasında, Dairemizin 14.05.2015 ve 2015/3633 E.- 2015/8621 K. sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, sayacın davacı müşterinin kusuru dışında tüketim kaydetmediği, hesaplamanın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 19. maddesine göre yapılması gerektiği gözetilerek, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli ek rapor alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. Maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine,6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/12096 E. , 2019/1214 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat