1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

7. Hukuk Dairesi 2016/23951 E. , 2016/20541 K

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
7. Hukuk Dairesi 2016/23951 E. , 2016/20541 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle aynı nedenle iş akdi feshedilen işçi yönünden davalılarca yeni işçi alımı yapıldığı anlaşıldığından işe iadeye dair hükmün Dairemizin 2016/22056 E. Ve 2016/20400 Karar sayılı 05.12.2016 günlü ilamıyla onandığı anlaşılmakla, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetli olup davalı vekillerinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalılar, davacı tarafından açılan haksız ve dayanaksız davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama giderlerinden sayılan ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323, Avukatlık Kanununun 169 ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarındandır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun, yargılama giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletilmesine ilişkin 326. maddesi bu ilkeye dayanmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294. ve 297. maddeleri uyarınca hükmün, taraflara yönelik olarak kurulması gerekir. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, avukatlık ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir. Her iki tarafın kısmen haklı kısmen haksız çıkması durumunda, her iki tarafta avukatlık ücretinden sorumlu tutulacak, avukatlık ücreti kabul edilen miktara göre davacı yararına, reddedilen miktara göre ise davalı yararına hüküm altına alınacaktır.(HMK. m.326, m.327).
İşe başlatmama tazminatının belirlenmesi ve boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların ödenmesi, feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Asıl istek feshin geçersizliği ve işe iadedir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği bu tali sonuçların miktar belirtilmeksizin tespit niteliğinde hüküm altına alınması gerekir. Feshin geçersizliği istemi kabul edilmiştir. İşe başlatmama tazminatının talepten az veya sendikal nedenle 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca belirlenmemesi, davalı yararına avukatlık ücretinin kabulünü ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasını gerektirmez. Mahkemece yazılı şekilde davalılar yararına avukatlık ücretine karar verilmesi isabetsizdir.
Hal böyle olunca davalılar yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi gerekirken hükmedilmiş olması hatalı ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 7 nolu bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davalılardan temyiz harçları peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 06.12.2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.











BY