7. Hukuk Dairesi 2016/18418 E. , 2016/20508 K
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
7. Hukuk Dairesi 2016/18418 E. , 2016/20508 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davalılar
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz nedenlerle işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davacının ortak girişim işçisi olduğunu, ve ortak girişimin .. Kompleksinin yapımı için kurulduğunu ve sınırlı olduğunu davacıya işten çıkışının 28.02.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının ise 14 günlük yıllık iznini kullandıktan sonra çıkışının yapılmasını talep ettiğini, 27.03.2015 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek işten çıkartıldığını, satın alma sorumlusu olarak işyerinde çalışan davacının hizmetine inşaatın bitmek üzere oluşu nedeniyle ihtiyaç kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, 4857 sayılı İş Kanunun 19. maddesi gereğince işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorunda olduğunu, feshin haklı nedene dayandığının ispatının işverene düştüğünü, işverence fesih bildirimi yazılı yapılmadığı gibi, davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işverene verdiği el yazılı dilekçesi ile '28.02.205 tarihinde SGK çıkış işlemlerinin yapılmasının, yıllık izin kullanmak istemesi nedeniyle yıllık izin süresinin bitimi olan 15.03.2015 tarihinde yapılacağını beyan ederim' şeklinde yazdığı, ardından 28.02.2015-04.03.2015 tarihinde yıllık izin kullanıp 04.03.2015-13.03.2015 tarihinde raporlu olduğu ve 14.03.2015-27.03.2015 tarihinde kalan yıllık iznini kullandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacıya iş akdinin feshedildiğinin 28.02.2015 tarihinde bildirildiğini kabul etmek gerekecektir. Davanın ise 22.04.2015 tarihinde, bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 29,20 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL harcın davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı ... Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından yapılan masraf bulunmadığı, davalı ... İnş. Turizm Tic. ve San. Ltd. Şti.'nin yaptığı Yargıtaya gidiş-dönüş posta masrafı 28,60 TL, davalı ... İnş. ve Tic. A.Ş.'nin yaptığı tanık ücreti ve davetiye gideri 40.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre belirlenen 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının taraflara ödenmesine
6-Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde davalılara iadesine, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davalılar
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz nedenlerle işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davacının ortak girişim işçisi olduğunu, ve ortak girişimin .. Kompleksinin yapımı için kurulduğunu ve sınırlı olduğunu davacıya işten çıkışının 28.02.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının ise 14 günlük yıllık iznini kullandıktan sonra çıkışının yapılmasını talep ettiğini, 27.03.2015 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek işten çıkartıldığını, satın alma sorumlusu olarak işyerinde çalışan davacının hizmetine inşaatın bitmek üzere oluşu nedeniyle ihtiyaç kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, 4857 sayılı İş Kanunun 19. maddesi gereğince işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorunda olduğunu, feshin haklı nedene dayandığının ispatının işverene düştüğünü, işverence fesih bildirimi yazılı yapılmadığı gibi, davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işverene verdiği el yazılı dilekçesi ile '28.02.205 tarihinde SGK çıkış işlemlerinin yapılmasının, yıllık izin kullanmak istemesi nedeniyle yıllık izin süresinin bitimi olan 15.03.2015 tarihinde yapılacağını beyan ederim' şeklinde yazdığı, ardından 28.02.2015-04.03.2015 tarihinde yıllık izin kullanıp 04.03.2015-13.03.2015 tarihinde raporlu olduğu ve 14.03.2015-27.03.2015 tarihinde kalan yıllık iznini kullandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacıya iş akdinin feshedildiğinin 28.02.2015 tarihinde bildirildiğini kabul etmek gerekecektir. Davanın ise 22.04.2015 tarihinde, bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 29,20 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL harcın davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı ... Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından yapılan masraf bulunmadığı, davalı ... İnş. Turizm Tic. ve San. Ltd. Şti.'nin yaptığı Yargıtaya gidiş-dönüş posta masrafı 28,60 TL, davalı ... İnş. ve Tic. A.Ş.'nin yaptığı tanık ücreti ve davetiye gideri 40.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre belirlenen 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının taraflara ödenmesine
6-Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde davalılara iadesine, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.