7. Hukuk Dairesi 2016/23049 E. , 2016/20131 K
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
7. Hukuk Dairesi 2016/23049 E. , 2016/20131 K.
'İçtihat Metni'
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, taşeron firma işçisi olarak davalı ... Müdürlüğüne bağlı bünyesinde çalışırken 25/11/2015 tarihinde davalı kurumun sözlü olarak 26/11/2015 tarihi itibari ile işe gelmemesini bildirdiğini iddia ederek işe iadesini, işe başlatılmaması halinde 8 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödeneceğinin belirlenmesini, boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık brüt ücretinin ödenmesinin tespitini talep etmiştir.
Davalı,sınırları içerisinde devlet il yollarının rutin yol bakımı ile kar ve buzlanma ile mücadele işleri yapılması işinin ihale usulü ile yüklenicilere verildiğini beyanla davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı işçi hizmet dökümüne göre alt işveren işçisi olup iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından asıl işvereninin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemeyeceği kanısına varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde işçi gerçek işveren işyerine iade edilmeli, ancak işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
Davacının, davalının işçisi olduğu 2011/676 Esas, 2011/1107 Karar Sayılı dosyasında açtığı alacak davası ile tespit edilmiş ve bu husus Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2012/19852 Esas, 2012/21127 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Ayrıca temyiz incelemesinden geçen emsal dosyalarda da davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabul edildiği dikkate alındığında davacının başından beri asıl işvereninin davalı kurum olduğu, davacının kayden işçisi olduğu dava dışı şirketler ile davalı arasında alt işveren, asıl işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi bozma nedenidir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalıya ait işyerinde İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın miktarının davacının kıdemi de dikkate alınarak takdiren 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Davalı harçtan muaf olduğu için davanın açılması sırasında davacıdan alınan 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı toplamı olan 55,40 TL'nin talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacının yapmış olduğu 81,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 'ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 28.11.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.
'İçtihat Metni'
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, taşeron firma işçisi olarak davalı ... Müdürlüğüne bağlı bünyesinde çalışırken 25/11/2015 tarihinde davalı kurumun sözlü olarak 26/11/2015 tarihi itibari ile işe gelmemesini bildirdiğini iddia ederek işe iadesini, işe başlatılmaması halinde 8 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödeneceğinin belirlenmesini, boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık brüt ücretinin ödenmesinin tespitini talep etmiştir.
Davalı,sınırları içerisinde devlet il yollarının rutin yol bakımı ile kar ve buzlanma ile mücadele işleri yapılması işinin ihale usulü ile yüklenicilere verildiğini beyanla davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı işçi hizmet dökümüne göre alt işveren işçisi olup iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından asıl işvereninin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemeyeceği kanısına varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde işçi gerçek işveren işyerine iade edilmeli, ancak işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
Davacının, davalının işçisi olduğu 2011/676 Esas, 2011/1107 Karar Sayılı dosyasında açtığı alacak davası ile tespit edilmiş ve bu husus Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2012/19852 Esas, 2012/21127 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Ayrıca temyiz incelemesinden geçen emsal dosyalarda da davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabul edildiği dikkate alındığında davacının başından beri asıl işvereninin davalı kurum olduğu, davacının kayden işçisi olduğu dava dışı şirketler ile davalı arasında alt işveren, asıl işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi bozma nedenidir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalıya ait işyerinde İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın miktarının davacının kıdemi de dikkate alınarak takdiren 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Davalı harçtan muaf olduğu için davanın açılması sırasında davacıdan alınan 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı toplamı olan 55,40 TL'nin talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacının yapmış olduğu 81,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 'ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 28.11.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.