7. Hukuk Dairesi 2015/23398 E. , 2016/19760 K
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
7. Hukuk Dairesi 2015/23398 E. , 2016/19760 K.
'İçtihat Metni'
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı İdare vekili, davalıların görevli olduğu dönemlerde yol çalışması için alınan asfalt malzemelerinin tesliminde, ambar ve giriş çıkışında malzemenin miktarında usulsüzlük sebebiyle müfettiş raporlarından da anlaşılacağı üzere sorumlulukları tespit edildiğini, davalılardan bazılarına anılan miktarları idareye ödemeleri hususunda tebligat yapıldığını ancak hiçbirinin ödeme yapmadığını, davalılar hakkında Savcılık hazırlık tahkikatının devam ettiğini, müfettiş raporlarında belirtildiği üzere davalıların sorumlu oldukları yıllara ait usulsüzlük sebebi ile sorumluluklarındaki malzeme cinsi miktarı ve rayiç bedeli üzerinden müştereken ve müteselsilen tahsili için alacak davası açma zarureti doğduğunu belirterek davacı idarenin uğradığı zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ... ve bir kısım davalılar vekili, davalıların büyük bölümünün memur olduğunu, davacının da işverenleri olmadığını, işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığı, iş ilişkisi olmaması nedeniyle mahkemenin görevli olmadığı, alacağın zamanaşımına uğradığını, müfettiş raporunun hukuki ve maddi gerçekleri ifade etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili ise zamanaşımı savunmasında bulunarak 1995 yılından bugüne kadar döneminde de birçok kez müfettiş raporu tanzim edildiğini ancak dava açılmadığını, davalıların Mahkemesi'nin 2003/107 E-2004/64 K sayılı dosyasında da görüleceği üzere sorumluluklarını doğuracak en ufak bir delil bulunmadığını, davalıların kendilerine verilen emir ve talimatlar doğrultusunda iş yaptıklarını, asfalt malzemelerinin alımı veya kullanımı konusunda nihai yetkili ve görevli şahıs olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ... nezdinde tazmin edilecek somut bir zararın belirlenememiş olması, usul ekonomisi ve Sözleşmesinin 6.maddesi uyarınca kararının kesinleşmesini beklemenin adil yargılanma hakkının ihlali niteliği taşıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davalıların kusurlu eylemleri nedeniyle davacı ... İdaresinin zarara uğrayıp uğramadığı noktasında uyuşmazlık söz konusudur.
Öncelikle dava dilekçesinde ve duruşma zabıtlarından tanzim edildiği belirtilen 8-10 klasör davacı kurum müfettişi rapor ve eklerinin dosyasında olmadığı görülmüştür.
06.11.2014 tarih ve 2013/163 E-2014/313 K sayılı kararı ile davacı kurumda işçi olarak çalışan davalılardan ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmaları yönünde açılan davada rüşvet almak suçundan hapis cezası ile cezalandırıldıkları ve bu kararın davacı Kurum tarafından temyiz edildiğine dair temyiz dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır. Ancak kurum müfettişinin 8-10 klasör olduğu belirtilen inceleme rapor ve ekleri ile'nin 2013/163 E-2014/313 K sayılı kararının sonucuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı görülmüştür.
Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle kurum müfettişi raporu ve eklerinin tamamı getirtilmeli, Mahkemesinin 06.11.2014 tarihnolu kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmemiş ise sonucu beklenilmeli, kararın kesinleşmesi halinde dosya aslı ya da onaylı örneği bu dosya arasına alınarak dosyadaki tüm delillerle birlikte konusunda uzman bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak davalıların kusur durumları ayrı ayrı belirlenerek, kurum müfettişince tespit edilen usulsüzlüklerin davalılar tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği davalıların kusurlu eylemleri nedeniyle dava konusu yapılan kurum zararının oluşup oluşmadığı üzerinde titizlikle durulmalı ve çıkacak sonuca göre karar verilmelidir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı kurum vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz nedenleri yerinde olup eksik incelemeye dayalı karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı İdare vekili, davalıların görevli olduğu dönemlerde yol çalışması için alınan asfalt malzemelerinin tesliminde, ambar ve giriş çıkışında malzemenin miktarında usulsüzlük sebebiyle müfettiş raporlarından da anlaşılacağı üzere sorumlulukları tespit edildiğini, davalılardan bazılarına anılan miktarları idareye ödemeleri hususunda tebligat yapıldığını ancak hiçbirinin ödeme yapmadığını, davalılar hakkında Savcılık hazırlık tahkikatının devam ettiğini, müfettiş raporlarında belirtildiği üzere davalıların sorumlu oldukları yıllara ait usulsüzlük sebebi ile sorumluluklarındaki malzeme cinsi miktarı ve rayiç bedeli üzerinden müştereken ve müteselsilen tahsili için alacak davası açma zarureti doğduğunu belirterek davacı idarenin uğradığı zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ... ve bir kısım davalılar vekili, davalıların büyük bölümünün memur olduğunu, davacının da işverenleri olmadığını, işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığı, iş ilişkisi olmaması nedeniyle mahkemenin görevli olmadığı, alacağın zamanaşımına uğradığını, müfettiş raporunun hukuki ve maddi gerçekleri ifade etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili ise zamanaşımı savunmasında bulunarak 1995 yılından bugüne kadar döneminde de birçok kez müfettiş raporu tanzim edildiğini ancak dava açılmadığını, davalıların Mahkemesi'nin 2003/107 E-2004/64 K sayılı dosyasında da görüleceği üzere sorumluluklarını doğuracak en ufak bir delil bulunmadığını, davalıların kendilerine verilen emir ve talimatlar doğrultusunda iş yaptıklarını, asfalt malzemelerinin alımı veya kullanımı konusunda nihai yetkili ve görevli şahıs olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ... nezdinde tazmin edilecek somut bir zararın belirlenememiş olması, usul ekonomisi ve Sözleşmesinin 6.maddesi uyarınca kararının kesinleşmesini beklemenin adil yargılanma hakkının ihlali niteliği taşıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davalıların kusurlu eylemleri nedeniyle davacı ... İdaresinin zarara uğrayıp uğramadığı noktasında uyuşmazlık söz konusudur.
Öncelikle dava dilekçesinde ve duruşma zabıtlarından tanzim edildiği belirtilen 8-10 klasör davacı kurum müfettişi rapor ve eklerinin dosyasında olmadığı görülmüştür.
06.11.2014 tarih ve 2013/163 E-2014/313 K sayılı kararı ile davacı kurumda işçi olarak çalışan davalılardan ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmaları yönünde açılan davada rüşvet almak suçundan hapis cezası ile cezalandırıldıkları ve bu kararın davacı Kurum tarafından temyiz edildiğine dair temyiz dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır. Ancak kurum müfettişinin 8-10 klasör olduğu belirtilen inceleme rapor ve ekleri ile'nin 2013/163 E-2014/313 K sayılı kararının sonucuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı görülmüştür.
Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle kurum müfettişi raporu ve eklerinin tamamı getirtilmeli, Mahkemesinin 06.11.2014 tarihnolu kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmemiş ise sonucu beklenilmeli, kararın kesinleşmesi halinde dosya aslı ya da onaylı örneği bu dosya arasına alınarak dosyadaki tüm delillerle birlikte konusunda uzman bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak davalıların kusur durumları ayrı ayrı belirlenerek, kurum müfettişince tespit edilen usulsüzlüklerin davalılar tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği davalıların kusurlu eylemleri nedeniyle dava konusu yapılan kurum zararının oluşup oluşmadığı üzerinde titizlikle durulmalı ve çıkacak sonuca göre karar verilmelidir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı kurum vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz nedenleri yerinde olup eksik incelemeye dayalı karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.