7. Hukuk Dairesi 2016/18757 E. , 2016/12564 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/18757 E. , 2016/12564 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:


1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2-Davacı Sendika vekili, belirsiz alacak davası olarak davalı ... Başkanlığı'nın davacı ...'nın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili sendikaya üye olan işçilerin, ... Ana Tüzüğü'ne göre, Sendika'ya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin, işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatlarını bu güne kadar müvekkile ödemediğini, kanunun amir hükmü uyarınca, aidat kesinti listelerinin davalı işveren tarafından müvekkile gönderilmesi gerekmesine rağmen bu listelerin de müvekkile gönderilmemiş olduğunu, kesilen aidatların hangi tarihte ödeneceğine ilişkin düzenlemelerin davalı ile müvekkil Sendika arasında bağıtlanmış toplu iş sözleşmelerinde de mevcut olduğunu, toplu iş sözleşmeleri ve yasanın amir hükümlerine aykırı hareket eden, yapılan ödeme ihtarlarına rağmen borcunu ödemeyen aidat alacağının ait olduğu aydan bir ay sonra başlayacak temerrüt tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Dava ...-...'ne karşı açılmış, 2014 yerel seçimleri ile birlikte bu belediyenin tüzelkişiliği sonaerip Burdur İl Özel İdaresine katıldığından davaya ... karşı devam edilmiştir.
Davalı ... vekili, davacı Sendikanın alacağını zamanında talep etmediğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu edilen alacağın ödenmemesinde belediye başkanı ve diğer yetkililerin şahsi kusurları bulunduğundan davalı olarak bunların gösterilmesi gerektiğini, davanın davalı ... hakkında husumetten reddi gerektiğini, ayrıca istenen faizin iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 15.10.2015 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibar edilerek davanın kabulüne, 6.359,86 TL aidat alacağının her ay aidatının ait olduğu aydan 1 ay sonra başlayacak şekilde belirlenen temerrüt tarihlerinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Dava 17.01.2014 tarihinde açılmıştır. Bu itibarla bu tarihe kadar ödenme zamanı gelen alacakların hüküm altına alınması mümkündür. Ancak dava tarihi itibari ile muaccel olmayan 2014 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ait aidat alacağının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
3-Aidat alacağına toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırılan ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilebilmesi için, gerek 2821 sayılı Kanun'un 61 inci gerek 6356 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi hükümlerine göre, sendikanın sendika üyesi işçilerin isim listesi ile kesilmesi gereken aidat miktarını ve aidatın yatırılacağı banka hesabı numarasını işverene bildirmesi şarttır. “Bildirim yükümlülüğü” olarak adlandırılan bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde aidat alacağına toplu iş sözleşmelerinde öngörülen ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi mümkün olmaz.
Somut olayda, davacı Sendika'nın 21.03.2007, 27.12.2010 ve 08.10.2013 tarihlerinde gönderdiği ihtarnamelerin 2821 sayılı Kanun'un 61 ve 6356 sayılı Kanun'un 18 inci maddelerine uygun olmaması başka bir deyişle ücretinden kesinti yapılacak işçilerin listesini, kesilecek aidat miktarını içermemesi nedeni ile bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği kabul edilemez. Bilirkişi raporundaki tespit de bu yöndedir. Buna rağmen mahkemenin dava tarihi yerine, alacaklara ait oldukları aydan bir ay sonra başlayacak tarihten itibaren hem de faiz başlangıç tarihlerini karar yerinde açıkça yazmayarak infazda tereddütlere yol açacak şekilde faize hükmetmesi doğru olmamıştır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön