7. Hukuk Dairesi 2016/13501 E. , 2016/9718 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
7. Hukuk Dairesi 2016/13501 E. , 2016/9718 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, müfettiş raporlarının soyut ifadelere dayandığını, farklı illerdeki durumların farklı olmasına rağmen illere İlişkin tüm raporların benzer şekilde olduğunu, asıl işin bir bölümü olarak değerlendirilen işlerin asıl işin bir bölümü olmadığını ve buna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararlarının olduğunu, özelleştirme sonucunda devralınan işletmedeki kamu işçilerinin birçoğunun 4/C'den faydalanmak için işletmeden ayrıldığını, teknik açıdan süreklilik gerektiren dağıtım işinin devamı için uzman firmalardan hizmet satın alındığını, asıl amacın işçi haklarının geriye getirilmesi olmayıp işin niteliğinden ve özelleştirme sonucu ortaya çıkan olgulardan dolayı uzman firmalarla olan alt işverenlik ilişkilerinin hukuka uygun olduğu savunmasını yaparak, tüm bu nedenlerden dolayı İl müdürlüklerinin muvazaa tespit işlemlerinin hukuken ve yerinde olmayan tespitlere dayandığı için iptalini ve hukuka aykırı olduğunun tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile muvazaa tespit kararlarının iptaline karar verilmiştir.
Anayasanın 141'inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297'nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda, mahkemece gerekçeli kararda davacı iddiası ve davalı savunması özetlendikten sonra gerekçe başlığı altında dosyaya ibraz edilen bir kısım delillerin içeriği belirtilerek 'tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde' şeklinde ayrı bir paragraf oluşturulduğu, ancak paragrafın yarım bırakılıp mahkemece 'gerekçe ' oluşturulmaksızın hüküm kurulduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca mahkemece gerekçesiz karar verildiği görülmekle gerekçesi olmayan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Türkiye İş Kurumunun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, müfettiş raporlarının soyut ifadelere dayandığını, farklı illerdeki durumların farklı olmasına rağmen illere İlişkin tüm raporların benzer şekilde olduğunu, asıl işin bir bölümü olarak değerlendirilen işlerin asıl işin bir bölümü olmadığını ve buna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararlarının olduğunu, özelleştirme sonucunda devralınan işletmedeki kamu işçilerinin birçoğunun 4/C'den faydalanmak için işletmeden ayrıldığını, teknik açıdan süreklilik gerektiren dağıtım işinin devamı için uzman firmalardan hizmet satın alındığını, asıl amacın işçi haklarının geriye getirilmesi olmayıp işin niteliğinden ve özelleştirme sonucu ortaya çıkan olgulardan dolayı uzman firmalarla olan alt işverenlik ilişkilerinin hukuka uygun olduğu savunmasını yaparak, tüm bu nedenlerden dolayı İl müdürlüklerinin muvazaa tespit işlemlerinin hukuken ve yerinde olmayan tespitlere dayandığı için iptalini ve hukuka aykırı olduğunun tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile muvazaa tespit kararlarının iptaline karar verilmiştir.
Anayasanın 141'inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297'nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda, mahkemece gerekçeli kararda davacı iddiası ve davalı savunması özetlendikten sonra gerekçe başlığı altında dosyaya ibraz edilen bir kısım delillerin içeriği belirtilerek 'tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde' şeklinde ayrı bir paragraf oluşturulduğu, ancak paragrafın yarım bırakılıp mahkemece 'gerekçe ' oluşturulmaksızın hüküm kurulduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca mahkemece gerekçesiz karar verildiği görülmekle gerekçesi olmayan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Türkiye İş Kurumunun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.