7. Hukuk Dairesi 2015/6644 E. , 2016/7211 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
7. Hukuk Dairesi 2015/6644 E. , 2016/7211 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, iş akdini ücretlerinin ödenmemesi ve primlerinin gerçek ücreti üzerinden ödenmemesi nedenleri ile haklı olarak feshettiğini bildirerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının başka bir işte çalışmak için iş terkettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda davacının İş Mahkemesinin 2013/277 Esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlendiği ve “…iş yerinde herkes aynı saatlerde çalışırdı. davacı lastikçi olarak çalışmaktaydı. saat 07.00-18.00 arasında çalışılırdı. haftada 6 gün bu şekilde çalışılırdı…” şeklinde beyanda bulunduğu, beyanının kendisini bağlayıcı nitelikte olduğu ve hafta tatili ücretine hak kazanamadığının gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık, ulusal bayram genel tatil çalışma ücretinde takdiri indirim yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Ulusal bayram genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak ulusal bayram genel tatil çalışmasının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda, ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına göre hesaplandığından, yerel mahkemece ulusal bayram genel tatil çalışma ücretine hükmedilirken makul oranda takdiri indirim uygulanmaması hatalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, iş akdini ücretlerinin ödenmemesi ve primlerinin gerçek ücreti üzerinden ödenmemesi nedenleri ile haklı olarak feshettiğini bildirerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının başka bir işte çalışmak için iş terkettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda davacının İş Mahkemesinin 2013/277 Esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlendiği ve “…iş yerinde herkes aynı saatlerde çalışırdı. davacı lastikçi olarak çalışmaktaydı. saat 07.00-18.00 arasında çalışılırdı. haftada 6 gün bu şekilde çalışılırdı…” şeklinde beyanda bulunduğu, beyanının kendisini bağlayıcı nitelikte olduğu ve hafta tatili ücretine hak kazanamadığının gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık, ulusal bayram genel tatil çalışma ücretinde takdiri indirim yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Ulusal bayram genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak ulusal bayram genel tatil çalışmasının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda, ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına göre hesaplandığından, yerel mahkemece ulusal bayram genel tatil çalışma ücretine hükmedilirken makul oranda takdiri indirim uygulanmaması hatalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.